ORUÇLU AYDIN

61.9K 3.5K 3.6K
                                    

"Yıllardır bir özlemdi
Yanıp durdu bağrımda
Yıllardır bir özlemdi
Yanıp durdu bağrımda..."

Aydın tesbihini çevirirken çayından bir yudum aldı, arabanın içinde çalan şarkıya kafasını hafifçe sallıyordu. Çayı geri masaya bırakırken, okula giden liselileri izledi. Mini etekli kızlar ona çaktırmadan bakarken, o eteklerinin kısalığına sinirlenip kafasını sağa sola sinirle salladı. Mahallenin kızlarının böyle olmasını sevmiyordu ama tabi ki bir şey diyemiyordu.

"Tam ümidi kesmişken
Onu gördüm karşımda"

Kafasını çevirip sokaktan giren siyah gömlekli adama baktığında oturduğu yerde dikleşti. Kedisini görünce her zaman ki gibi ruhu huzur bulmuştu. Özgür ilkokula giden çocukların arasından geçerken saçlarını okşayıp gülümsedi, kafasını kaldırınca göz göze geldiler. Tesbihini savururken onu baştan aşağı süzdü ve en sonunda gözlerinde takılı kaldı.

"Mavi mavi masmavi
Gözleri boncuk mavi
Bir gördüm aşık oldum
Bu gelen kimin yari"

İbrahim abinin sesi geldiğinde, derin derin bakarken hafifçe sesli bir şekilde söylemeye başladı. Özgür bu duruma bıyık altından gülerken, kahvehanenin önüne vardı ve yerine oturmuş olan Deniz'e bir bakış attı.

"Deniz bey.." dediğinde Deniz başını telefonundan kaldırıp, tek kaşını kaldırmış olan adama baktı. Ve ardından hızla yerinden kalktı ve başka tarafa geçti. Özgür normalde böyle yapmazdı ama Aydın ile yeniden kavgalı olduğu dönemde Deniz'in kendisine attığı sinirli bakışları yediremiyordu.

"Selamün aleyküm." dedi Aydın yanına oturan kedisine. Özgür tepsiyle gezinen Muzo'ya eliyle çay getirmesi için bir işaret verdi. Ardından kendisine bakan adama döndü.

"Aleyküm selam." dediğinde, Aydın'ın gözleri dudaklarına katınca, yutkunup bakışlarını çekti. Aydın derin bir nefes alıp gözlerini açıp kapattı. O sırada Muzo masaya abisinin çayını getirmişti.

"Eyvallah." dedi Özgür çayına şeker atarken. Aydın çocuğun kendisine olan bakışlarını hissedince kafasını kaldırıp baktı. Çocuk yüzünü inceliyordu.

"Abi sen niye böyle solgun görünüyorsun?" diye sordu endişeli bir şekilde. Özgür anında bakışlarını Aydın'a dikip yüzünü inceledi. Aydın derin bir nefes aldı.

"Oruçluyum Muzo, ondandır." dedi imalı bir şekilde. Özgür gözlerini devirken, Muzo kaşlarını çattı.

"Çay içiyorsun abi?" dediğinde Aydın sıkkın bir ifadeyle geriye yaşlandı.

"Bu oruç başka oruç." dediğinde Özgür hiç aldırmadan çayından bir yudum aldı, Muzo anlamasa da kafasını salladı.

"Allah kabul etsin abi." dediğinde Aydın içinden bir tövbe estağfurullah çekti.

"Saol canım, saol." dedi geçiştirerek.

Çocuk önlerinden çıktığında, bir anda mahallede bir gürültü ve bağırış sesleri koptu. Aydın kaşlarını çatıp Özgür'e döndüğünde, onun da aynı şekilde baktığını gördü.

"Kıyamet mi kopuyor amına koyayım..." diye fısıldadı ve ardından Deniz'e döndü. "Deniz git bakalım ne oluyor."

Deniz kafasını sallayıp hızla ayağa kalktı ve o tarafa doğru yürüdü. O sırada sesler daha çok çoğalınca Aydın ayağa kalktı, Özgür'de direkt kalktı. Ve birkaç adım attılar o tarafa doğru. Daha sonra Deniz koşar adım kendilerine geldiğinde ikiside durdu. Aydın tesbihinin boncuklarını çekerken kaşları çatık bir şekilde Deniz'e bakıyordu.

"Hayırdır?" diye sorduğunda Deniz çekingen bir bakış attı.

"Abi bir dolu adam gelmiş, Cihan'ın mekanını basmışlar. Baya kişi var.." diye ekledi sonunda, kişilerin bol olduğunu bir daha vurgularken.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin