KAVGALIM

AZGIN KEDİ

"Sevgili güzel mahallelim.." dedi Aydın çıktığı kahvehanenin kürsüsünden, durup kendi mekanında ona sinirle bakan Cihan'a bir bakış attı. "Ve sikko Cihan." dediğinde mahalleli kıkırdamıştı. Cihan sinirle sabır dilenir gibi kafasını sallayıp içeri girdi. Aydın sırıtırken devam etti.

"Geleneksel mahalle piknik gününde, umarım ki bu sefer adam gibi gider geliriz. Yolumuz açık, etlerimiz pişmiş olsun. TEKBİR!"

"Allahu Ekber!" diye bağıran mahallenin gençlerine sırıttı. Ne derse atlıyorlardı. Sanki savaşa gidiyorlardı. Sadece mahallenin yaşlı teyzelerini mutlu etmek için her yıl piknik düzenleyip giderlerdi. Tabi eskiden iki mahalle ayrı olduğu için birbirlerinden biraz farkla giderlerdi ama şimdi iki mahalle birleşmişti. Aydın kürsüden inince milleti eliyle yönlendirdi.Millet arabalarına binerken, o da gözüyle kedisini aradı ve tırnaklarını çıkarmış olan kediyi görünce tesbihini çevirerek kardeşine sinirle bir şeyler söyleyen kedisine doğru gitti.

"Müge beni dellendirme!" Özgür şort giyinen kıza sinirle bakıyordu. Müge ise inat ediyordu.

"Abi ne olacak ya!" diye söylendi. Özgür gözlerini kapatıp sabır dilenir gibi kafasını gökyüzüne çevirdi.

"Ne oluyor la?" Aydın yanlarına varınca beyaz gömlekli yarinin neye sinirlendiğini anlamamıştı. Ardından Müge'ye ne oluyor diye göz kırpınca bakışlarını aşağıya indirdi ve kısa şortlu kıza baktı.

"Anüü kız bu ne?" dedi hafif bir sinirle kızın açık bacaklarını gösterip.

"Heh Aydın abi, bir de sen geldin tam oldu!" diye bağırdı Müge. Özgür gözlerini açıp kardeşine baktı.

"Bağırma abine valla alırım ayağımın altına." dedi sinirle. Müge sinirle ikisine baktı.

"Siz iki kıro kudurun, ben gidiyorum!" deyip arkasını döndü ve mahalleden Burçak'ın annesigilin olduğu arabaya doğru gidip büyük bir öfkeyle binip kapıyı kapattı.

"Bu kız beni deli edecek." dedi Özgür, ardından gitmek için kendisinden izin bekleyen Mustafa abiye kafasını bıkkınca sallayınca araba çalışıp önlerinden geçti. Mahallenin yarıdan çoğu gitmişti bile.

"Sinirlenme gülüm." dedi Aydın hafifçe beline dokunurken. Özgür mavilerini ona dikti.

"Ben senin arabayla geleceğim, benimkini aldılar." dediğinde Aydın kafasını salladı sırıtırken.

"Ben arabayı sürerken, sen sakso çekersin... Var bir hayalimiz." dediğinde Özgür karnına bir tane geçirdi. Ardından Aydın'ın arabasına doğru ilerledi. Ön koltuğa binerken Aydın sırıtarak ilk onun götünü izledi, o arabaya binince de tesbihini çevirerek arabaya bindi.

Motoru çalıştırırken yanında ki beden bir sigara çıkarıp yaktı hemen, Aydın koltuğa kolunu atıp arkaya baktı ve biraz geri geri gidip daha sonra arabayı çevirip döndü.

"Uzat bir duman çekeyim." dedi arabayı kullanırken. Özgür ikiletmeden ona biraz yaklaşıp sigarayı ona doğru uzattı. Aydın onun parmakları arasından sigaraya uzanıp bir duman çekti ve Özgür geriye çekilirken dumanı burnundan çıkardı.

"Özgür sakso konusunda ciddiydim." dedi Aydın ona dönüp. Özgür gözlerini büyülttü.

"Orospu muyum lan ben?" diye sordu kendisine alttan alttan sakso çekmesini isteyen adama.

"Düzgün konuş kendin hakkında it. Hem zevk meselesi bu." dediğinde Özgür'e bir saniye dönüp ardından yola yeniden baktı.

"Sen bana çek." dedi Özgür mantıksız bir şekilde. Aydın direksiyonu gösterdi.