AŞK

54.4K 3.4K 3.9K
                                    

"Ya abi ben hâlâ inanamıyorum..." dedi Deniz koltukta oturmuş, kendilerine bakarken. Aydın sıkıntılı bir nefes verdi.

Olayın şokunu atlattıktan hemen sonra Deniz, Ertuğrul,Fatih ve Uygar eve gelmişti. Hiçbiri homofobiklik belirtisi göstermeden eskisi gibi yanaşmışlardı, ya da kendilerini durdurmuşlardı.

Özgür artık bu muhtabbetten sıkıldığı için telefonunu açıp koltukta yayılmış bir şekilde sosyal medyada geziyordu. Normalde bir ortamda asla telefonla bu kadar uğraşmazdı ama Deniz'in yüzüncü 'abi inanamıyorum' lafını duymak istemiyordu.

"İnan Deniz, bak." dedi Aydın en sonunda kedisine yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdu. Ardından geri çekilecekken bu görüntüye alışık olsunlar diye Özgür'ün çenesinden tutup kendine çevirdi. Yumuşak dudaklara sert bir öpücük kondurup yeniden yanağını öptü. Özgür hafiften irkilsede bir şey demedi.

"Ananı sikim..." Ertuğrul tam kabullenmişken bu hareket ile yine şok olmuştu.

"Harbiden sevgililer ya.." dedi Deniz hâlâ olayın şokunda bir şekilde. "Abi nasıl olur?" Aydın gözlerini devirdi.

Kedisinin kafasına elini koydu ve ardından çenesini avucuna yaslayarak başını tuttu. Parmakları ile yanağına biraz baskı uyguladığında Özgür'ün dudakları hafifçe büzüştü. Aydın bir saniye ona bakıp, Deniz'e döndü.

"Ben şimdi şu sıfata nasıl aşık olmayayım?" dedi dişlerini sıkıp. Özgür uslu bir şekilde kendisini sergilemesine izin verdi. Deniz birkaç saniye yüzüne baktı.

"Yani..." dedi biraz kabullenmiş bir sesle, gözünü Özgür'den ayırmadan. "Haklısın şimdi abi." Aydın'ın kaşları anında çatıldı.

"Höst!" dedi eşinden ellerini çekip, sinirli bir şekilde Deniz'e bakarken. Fatih ve Uygar bu duruma kahkaha atarken, Deniz biraz korkmuştu.

"Pardon abi." dedi ilk defa yaşadığı bu garip olay karşısında, ne diyeceğini bilmeyerek.

"Müge nerede Uygar?" dedi Özgür kendini biraz düzeltip. Aydın geriye yaslanırken Deniz'e kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.

"Yemek yapıyor abi buraya getirecek. Gelir on dakikaya." Uygar çayından bir yudum alırken konuşunca, Özgür anladığını belirten bir şekilde kafasını salladı.

"Mahallelinin sesi kesilmiş." dedi Fatih çayından bir yudum alıp sigara yakarken.

"Sikerim onların sesini." Aydın konuşurken, aklına rüyası gelince istemeden yanındaki mavi gözlü adamın gömleğinden hafifçe tuttu. Rüyasını hatırlamak kalbini çok kötü ediyordu.

"Siz gitmekte kararlı mısınız?" Özgür mavi gözlerini Ertuğrul'a çeviri kafasını salladı.

"Evet." dedi kesin bir tavırla. "Ama daha nereye gideceğimiz belli değil."

"Istanbul dışına çıkmayın, Aydın ile içmek için şehir değiştiremem." dedi Ertuğrul.

"O zaman kesin değiştirelim." dedi Özgür, onların bir araya gelince hep bir karı kız ortaya çıktığı için. Daha sonra hatırladığı şey ile Deniz'e döndü.

"Orospu çocuğu!" dedi birden kaşları çatık bir şekilde. Herkes şok olmuş bakarken, Deniz gözlerini sonuna kadar açtı irkilerek. "Sen niye bu çocuk her hüzünlü olduğunda ortama karı kız çağırıyorsun lan!"

Deniz'in dün yediği hurmalar, yeni öğrendiği durum ile şuan götünü tırmalarken rahatsızca yerinde kıpırdandı. Aydın kedisi öne doğru çıkmış, patilerin çıkarmışken sırıttı.

"Abi valla ben ne bileyim, önceden böyle yapardık..." dedi masum bir sesle. Ardından birden kafasında bir şeyler parladı. "Yaaa abi ben nasıl anlamadım.. Aydın abi uzun süredir hiçbir kıza bakmıyordu. Normalde olsa görür görmez üstüne atl-"

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin