KENAN

55.7K 3.7K 2.4K
                                    

Özgür sigarasından bir duman daha çekerken yabindan geçip aşırı gürültü çıkaran motora ters bir bakış attı. Koca bir gürültüden fazlası değildi. Ve motorun önünü kaldırarak hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatını tehlikeye atıyordu.

"Amına koduğumun andavalı." diye kendi kendine bir küfür mırıldandı.

"Bakıyorum yine mükemmel terbiyelisin." alay dolu bir ses kulağına dolunca yaslandığı arabadan  ayrılmadan omzunun üstünden arkaya bir bakış attı. Siyah geniş bir tişört, altında siyah pantolonu ile arka tarafında dikilen Kenan'ı görünce gülümsedi ve anında yaslandığı yerden ayırdı bedenini.

"Yavşak!" dedi sırıtırken. Elinde ki sigarayı yere atarken arabanın etrafından dolaşıp, kendisine gülümseyerek bakan lise arkadaşına doğru ilerledi.

Kenan kollarını açmışken, Özgür saniyeler sonra onu sıcak bir şekilde kucakladı. İkisi de sıkı sıkı sarılırken hâlâ sırıtıyorlardı. Özgür kollarını ayırıp yüzüne baktı.

"Özlemişim lan!"

"Bende özlemişim valla..." dedi Kenan.

"Hadi atla arabaya."

Kenan kafasını sallayıp bir kez daha Özgür'e sarılıp hemen ayrıldı. Özgür yüzünde ki gülümsemeyi hiç bozmadan arabanın etrafında dolanıp  arabaya bindi, Kenan'da arabaya binip çantasını arkaya attığında motoru çalıştırdı ve durduğu sokaktan biraz zorlukla da olsa ana caddeye çıkabildi.

"Neler yapıyorsun, anlat hadi!" dedi Özgür yeni bir sigara daha yakarken. Kenan geriye yaslandı derin bir nefes alıp.

"Maraş'ta dükkan vardı hatırlarsın, orayı kapattım işte. Masraflar kazançtan daha fazlaydı. Bende geldim İstanbul'a, burada ablamın kocasının bir tanıdığı var onunla beraber çalışacağım." Özgür onu dikkatli bir şekilde dinliyordu, külü bir kere dışarı savurduktan sonra arabayı biraz sola doğru kırdı.

"Ne işi? Karanlık işler falan mı?" diye sordu gülümserken. Kenan sırıttı.

"Baktım namusumla para kazanamıyorum, bende karanlık işlere yöneldim."

"Oğlum jigolo falan olmadın demi lan?" diye sordu hafif bir alayla. Kenan suratına iğrenen bir tonda baktı.

"Ööö çok komik amına kodumun malı."

Özgür kahkaha atarken, sigarasından bir duman daha aldı. İkisi mahalleye varana kadar lise ve askerlik anılarından bahsederek verimli bir yolculuk yaptılar. Kenan birkaç gün evinde kalacağı için de mutluydu. Daha konuşmaları gereken çok şey vardı.

Özgür mahalleye girdiğinde arabasını mekanın önünde bıraktı. Çalıştığı yeri Kenan'a gösterip mahalleyi tanıtarak gezdirmeye başladı. Lise üçüncü sınıfı Aydın ile çok kavga ettikleri için değiştirmişti, daha doğrusu babası değiştirmişti. Gittiği liseden arkadaşıydı Kenan, bir sene kadar arkadaş kalmışlardı ama ardından askerde de tertip olup arkadaşlıklarını pekiştirmişlerdi.

"Mahallede durumlar aynı mı?" diye sordu yokuştan yukarı çıkarken. Özgür ellerini cebine sokmuştu, gülümsedi.

"Mahallede acayip şeyler oluyor Kenan." diye gizemli bir şekilde fısıldadı. Acayip şeyler oluyordu evet. Çünkü her zaman nefretle bahsettiği o düşmanı ile sevgili olmuşlardı.

Tam kahvenin olduğu sokağa varmışlardı ki bağırış sesleri yükseldi. İkisi de kaşlarını çatmış sesin geldiği yere bakmışlardı. Aydın, mahallenin çocukları ile beraber futbol maçı yapıyordu. Yanında da mahallenin diğer gençleri vardı. Bu artık olağan bir durumdu. Aydın arada sıkılınca çocuklara musallat olurdu, ki zaten çocuklarda mahallenin abisi onlarla oynadığı için mutlu olurdu.

"Aydın abi, hadi bir gol be abi!" diye topu ellerini iki yana açmış, topu ayağı ile seri hamlelerle çeviren adama doğru. Üç tane çocuk topu almaya çalışıyordu ama Aydın hepsinin kafasını karıştırıp topu onlardan kaçırıyordu.

Özgür ve Kenan tam onlara doğru yaklaşmıştı ki Aydın sol ayağı ile iki tane taş konulmuş hayali kaleye doğru sert bir şekilde topu attı. Saniyeler sonra büyük bir acı ile bağıran Kenan ile Özgür bakışlarını çevirip en önemli yerini tutan arkadaşına baktı.

"Anüüü..." Aydın'ın afallamış sesi duyulurken, Özgür telaşla Kenan'a doğru eğildi.

"İyi misin lan?" endişe ile sorduğu soru karşısında, Kenan cevap vermedi. Resmen şuan hayati damarları kopmuştu. Bütün mahallenin ona baktığını görünce elini o malum yerden çekti.

"İyi misin birader?" Aydın büyük adımlar ile üzerlerine geldiğinde, Özgür Aydın'ın gülmemek için kendini zor tuttuğunu anlayınca kaşlarını çattı.

"Attığın yere niye bakmıyorsun ulan sen?" dedi Kenan büyük bir sinirle. Hâlâ orası sızlıyordu ve bu yüzden aşırı sinirliydi.

"Ben kaleye attım, sen kalenin arkasında duruyormuşsun." dedi Aydın tesbihini iki eliyle tutarken. Bilerek atmamıştı ama şimdi keşke daha da sert atsaydım diye düşünüyordu.

"Bir de dalga geçiyor pezevenk!" dedi Kenan acısını unutup Aydın'ın üzerine yürürken. Özgür anında onu göğsünden tuttu.

"Düzgün konuş yarram.." dedi Aydın'da üzerine bir adım atmışken. Ama o sırada Uygar gelip kolundan tuttu.

"Lan durun!" dedi Özgür sinirle. "Mevzu yaratmayın!"

"'Küçücük' bir mesele için mevzu çıkarıyor." dedi Aydın, malum yerin boyutu ile dalga geçerek. Uygar kendini tutamıyıp güldü.

"Sikerim lan ben bunu!" dedi Kenan kendini tutan Özgür'ün elinden kurtulmaya çalışırken. Aydın'da ona doğru bir adım attı.

"Tavuk mu sikiyon yarram hayırdır?" Aydın gerçek anlamda sinirlenmişti, Özgür bunu gözlerinin içine bakınca bile anlamıştı.

"Yürü!" dedi Kenan'ı kolundan tutarken, yanlarından geçip giderken Aydın onun kolunu tutan Özgür'e kaşları çatık bir şekilde baktı.

"Özgür!" dedi kendini tutamayarak.

"Kes!" dedi Özgür sinirle. Kaşları çatık bir şekilde yüzüne bakarken, arkadaşını zar zor da olsa kalabalık mahalleden çıkarmaya çalıştı. Aydın'ın saçma sapan kıskançlığından dolayı arkadaşına böyle davrandığını düşünüp daha çok sinir doldu.

Aydın'ın siniri hâlâ yerli yerinde dururken, Özgür'ün arkasından baktı. Başka biri yüzünden ona böyle davrandığı için boğazında bir yumru oluşmuştu.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin