MANYAK

61.4K 3.5K 4.5K
                                    

Özgür yatak odasından içeri girdiğinde hâlâ öküz gibi yatan eşine bir bakış atıp, kıyafetleri çıkarıp kenara bıraktı. Saat altı olmuştu ve Aydın on ikide kahvaltı yapıp, biraz kendisini öptükten sonra bu saate kadar uyumuştu.

"Aydın, hadi kalk lan!" dedi Aydın'a beyaz gömlek ve pantolon çıkarırken. Kendi için çıkardığı siyah gömleğin yanına bıraktı. Aydın'a dönüp hiçbir tepki vermediğini görünce yanına ilerledi ve üzerinden sıyrılmış olan yorganı biraz daha çekti.

"Yavrum uyan hadi, ayı mısın sen?" diye sordu dürterken. Hızlı hızlı dürtmeye devam edince yatakta uyuyan beden kıpırdandı.

"Hıh, ne?" dedi Aydın uykulu boğuk sesiyle. Yastığı kolunun arasına alıp kafasını üstüne koyarak daha rahat bir uyku pozisyonuna girdi. Özgür sıkıntıyla ofladı.

"Uyan hadi duş alalım, meyhaneye gideceğiz. Bekliyor Fatih'ler." dedi kaslı kollardan tuttup yastıktan ayırmak ister gibi.

Aydın sıkıntıyla ofladı ve Özgür'e tüm bedeni ile döndü. Mavişin üstü çıplak, altında ise bir eşofman vardı. Kendisinin ise altında sadece baksır vardı.

Mavişi kendisine çekti, Özgür ani hamleyle dengesini kaybedip üzerine düşerken, Aydın üzerine düşen bedenin omuzlarına hızlı hızlı öpücükler kondurdu.

Özgür'de onun boynuna derin ve sesli bir öpücük kondururken, kendini geri çekti ve avuç içlerini yatağa dayayarak üzerinde durdu. Aydın hâlâ uykulu uykulu bakıyordu.

"Uykudan zorla uyandırılıp meyhaneye mi götürülür ya?" dediğinde Özgür sırıtıp dudağından öptü.

"Sen ayarlamadın mı eski arkadaşlar ile buluşma işini." dediğinde Aydın mavi gözlere baktı.

"Ben bu kadar uykumun geleceğini tahmin etmemiştim. Gitmeseks mi?" dediğinde Özgür'ün kaşları çatıldı. Yine seks, yine seks.

"Kalk, hayvan. Duş alalım hızla çıkacağız." dedi ve üzerinden çekildi. Aydın o kalkıp arkasını döndüğünde olduğu yerde hızla doğrulup kalçasına bir şaplak attı. Özgür alıştığı için umursamadan yürümeye başladı.

Aydın birkaç saniye öyle oturup ardından büyükçe esneyerek yorganı tamamen üzerinden atıp ayağa kalktı. Kolunu kaşırken sarsak adımlarla kedisinin peşinden gitti.

Özgür banyoya girip eşofmanını ve baksırını çıkarıp duşakabine girerken, Aydın baksırını çıkarırken Özgür suyu ayarlıyordu.

"Çok ılık yapma, sıcak olsun biraz." dedi kumaş parçasını kirli sepetine atarken. Ardından o da içeri girip suyu ayarlamaya çalışan kedisinin kalçasına bir şaplak attı.

Özgür eliyle suyu kontrol edip en sonunda açtığında ikiside yavaş yavaş ıslanmaya başlamıştı. Aydın ıslanan saçına şampuanı boşalttıktan sonra Özgür'de alıp saçlarına sürdü.

"Uygar'ın maaşına zam yapacak mısın?" Aydın saçını köpüklerken, bakışlarını gözlerini kapatmış olan adama çevirdi.

"Yapacağım sanırım, aslında isteseler para veririm ama gurur yapıyorlar." dedi saçlarını iyice köpürtürken. Güzel gözlerine girip acıtmasın diye sıkı sıkı yummuştu. Aydın gülümsedi.

"Nasıl istiyorlarsa öyle yapsınlar." dedi Aydın ve ardından saçını kuruladı. Özgür'de aynı şekilde saçlarını kurularken, ikinci bir kez daha saçlarını köpükleyip duruladılar.

Vücutlarını yıkarken, Özgür kendi temizliğini yaptı. Daha sonra durulanırken seyrek sakalları ıslanmış, saçı alnına yapışan ıslak mavi gözlü çocuğa baktı Aydın.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin