EV HALİ

74.5K 3.6K 2.1K
                                    

Aydın uzandığı koltukta telefonuna bakıyorken merdivenlerden ses geldiğinde kedisinin duştan çıktığını anlamıştı. Hâlâ onda kalıyordu, Aydın ise içten içe onu affetmişken yine de ona çok belli etmiyordu.

"Aydın şampuanın bitti, bugün market alışverişi yapalım." dedi aşağı inip yanıma gelirken.

"Hayvan gibi kullanırsan tabi ki biter." dedi Aydın. İyice karı koca gibi olmuşlardı.

Özgür cevap vermeden koltuğun ucuna dolanıp geldi ve uzanmış adamın üzerine doğru çıktı. Bacaklarının üzerine iki bacağını açıp oturduktan sonra Aydın'ın telefonunu çekip aldı. Aydın çekilen telefonun arkasından elini ümitsizce uzatırken kedisi telefonu kenara koyup tam aletinin üzerine oturdu.

Aydın bakışlarını mavi gözlere çevirdi. Daha sonra da üstünü süzdü. Kendi tişört ve eşofmanından giyinmişti. Özgür tam yüz hizzasına geldiğinde ıslak saçlarından bir damla su Aydın'ın yüzüne düştü.

"Git saçlarını kurut." dedi Aydın, Özgür omuz silkip kafasını boynuna gömüp kalçasını hafifçe havada tutarken bir bebek gibi yapıştı Aydın'a.

"Kaç gündür evdeyiz, bir yerlere mi gitsek? Nefes alırız biraz." boynundan öpüp konuşurken sesi yapıştığı için boğuk çıkıyordu. Aydın elini beline koydu.

"Nereye çıkalım?" dediğinde Özgür ağzını aralayıp Aydın'ın boynunu emmeye başladı.

"Bilmiyorum..." diye mırıldandı. Dilini daireler çizerek döndürürken Aydın'ın alt tarafı çoktan uçuşa geçmişti.

Elini kedisinin eşofmanından içeri sokup kalçasını avuçladı ve ardından arasına elini koyup deliğini buldu. Deliğin üzerinde parmağını gezdirirken daha sonra hafifçe içine soktu işaret parmağını.

Özgür boynu kızartırken son bir öpücük kondurdu ıslanmış olan tene, ardından kafasını biraz kaldırıp dudaklarına uzandı. Özgür dudaklarını anında bastırdığında Aydın da aynı anda ağzını araladı. Alt dudağına dilini sürerken, Özgür'ün yumuşak dili de kendi ağzına girmeye çalışınca dilini bu sefer onun diline sürttü. Özgür hafifçe inleyip kafasını eğdi ve nefessiz kalana kadar hızlı hızlı öptü sevgilisinin dudaklarını.

Soluk soluğa kalınca sevdiği dudaklardan ayrıldı. Bir kez daha sıkıca öptü dudakları. Aydın parmağını içinden çıkarıp eliyle okşamaya devam etti. Ama tam o sırada zil çaldığında ikisi birbirine baktı.

"Hadi kalk bak." dedi Aydın ellerini çekerken. Özgür ofladı.

Aydın'ın kucağından kalkarken eşofmanını yukarı çekti. Islanmış dudaklarını elinin tersi silerken kapıya ilerledi. Kapıyı açtığında karşısında Müge'yi görünce kaşlarını çattı. Elinde poşetler vardı.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu Özgür kaşlarını çatarken. Müge kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yemek getirdim size." dedi elinde ki poşetleri uzatırken. Özgür ona bir bakış atıp poşetleri aldı. O sırada Aydın kapının önüne gelmişti.

"Müge nasılsın kız?" dedi tesbihini iki eliyle tutarken. Müge gülümsedi.

"İyiyim Aydın abi, sen nasılsın?" dediğinde Aydın bir elini hafifçe açtı.

"İyi işte, abinle uğraşıyoruz." dediğinde Müge kıkırdadı.

"Ben gidiyorum, Sude evde bekliyor..." dedi abisine dönüp.

"Akşamları kapıyı kilitleyin, Uygar itini de eve aldığını duymayayım." dediğinde Müge ofladı.

"He abi he.." diyerek arkasını dönünce Özgür kaşlarını çattı.

"Kız!" diye sinirle tısladı ama Müge onu dinlemeden bahçenin kapısından çıkıp gitti.

"Bu kız dellendirecek beni." dedi elinde ki poşetler ile içeri girerken. Aydın sırıtırken kapıyı kapattı.

Özgür mutfağa doğru ilerleyip poşetleri tezgaha bırakıp açmaya başladı. Aydın avına sinsi bir şekilde yaklaşıp Özgür'ün arkasında ki yerini aldığında anında aletini çıkık kalçaya dayadı. Özgür ilk irkilse de daha sonra  Aydın'ın geldiğini anlayınca kafasını geriye attı.

"Neler getirmiş." dedi Aydın ileri geri yaparken. Bir nevi kumaşın üzerinden Özgür'ü becerirken. Özgür yemekleri kenara alıp elini tezgaha koydu.

"Her şeyi getirmiş.." dedi kafası karışırken. Aydın gülümsedi ve Özgür'ü tezgahın uzak tarafına doğru çekti ve yeniden dayadı kendini.

Omzunu dişlerken elini eşofmanına atıp aşağı indirdi. Sıkı kalçalar ortaya çıkınca bir şaplak atıp kalçasına doğru eğildi. Kalçasını ayırıp bir arasına bir dilini sürterken, Özgür tezgahı sıkı sıkı kavradı. Aydın kendinden geçmiş gibi beyazlığı öpmeye başladı.

Ardından vücudunu kaldırdı ve Özgür'ü kendine çevirdi. Dudağına yapışırken, onu yönlendirmeye başladı. Öpüşerek salona vardıklarında Aydın kedisini koltuğa attı. Özgür ona alttan bir bakış atarken, Aydın mavi gözlere bakıp iyice kendinden geçerek eşofmanını ve baksırını çıkarıp kenara fırlattı.

Özgür de kendisine aynı işlemi yaparken, tişörtlerini de çıkarınca tamamen çıplak kaldılar. Aydın anında Özgür'ün üzerine doğru eğildi ve koltukta oturur pozisyona geldiği an kedisini ters çevirdi. Kalçasını hafifçe kaldırdığında anında yüzünü beyaz kalçaya gömdü.

Bir lobu emip, öperken diğerini de sıkıyordu. İki kenarı ayırıp arasını boydan boya yaladı. Dilini deliğin içine sokarken, Özgür kendinden geçmiş gibi inlemeye başlamıştı. Aydın dayanamayıp kalçasının sağ lobunu büyük bir şekilde ısırınca Özgür acıyla inledi ama Aydın durmadan orayı emip, diliyle okşamaya devam etti.

"Aşkım, gir içime." Özgür'ün sesini duyduğunda dudaklarını ısırdı. Kalçasına bir şaplak atarken koltukta bedenini kaldırdı.

Eline tükürüp aletine yaydıktan sonra, Özgür'ün kalça arasına aletini sokup içine girmeden yukarıdan aşağıya doğru gelgit yaptı. Birkaç dakika bunu tekrarladıktan sonra iyice kıvama gelip zevk sularını akıtınca aletini bir saniye çekip daha sonra deliği bulduktan sonra içine girdi.

Özgür 'mrr'ladığında Aydın sırıttı, kalçayı iki kenarından tutup hızlı hızlı gelgit yapmaya başladı. Özgür'ün boğazından tutup kendine doğru yaklaştırdı ve dudaklarına kapandı. Kafasını yana doğru çevirirken dilini çıkardı. Aydın onun dilini emerken daha da hızlanmıştı.

Ağzını güzel ağzından ayırıp derin soluklarını güzel yüze verirken, Özgür yanaklarını Aydın'a sürtmeye başlamıştı zevkten. Yaşadığı hazdan dolayı göz bebekleri titrerken dudaklarını ısırdı.

Aydın dakikalarca hızını kesmeden içinde gelgit yapmaya başladı. Öyle hızlı yalıyordu ki her vuruşunda Özgür ıkınır gibi inliyordu. Kalçasına bir tokat atıp, geleceğini anlayınca kafasını geriye atıp büyük bir şekilde inledi. Saniyeler sonra beyaz sıvıyı Özgür'ün içine boşaltınca dudaklarını ısırdı.

Birkaç kez daha içinde gelgit yapıp ardından içinden çıktı. Kedisinin gözlerine bakınca onun hâlâ zor durumda olduğunu görmüştü. Anında onu ters çevirdi ve sırtını koltuğa yasladı.

Mavişin aletine eğilip ağzına aldı. Özgür anında boğuk bir şekilde inlediğinde Aydın hızlı hızlı boğazına kadar alıp bırakıyordu. Boğazından sesler gelirken, hızını kesmeden yapmaya devam etti kafasına koyulan ve bastırılan ele izin verip boğazına kadar kökledi.

Özgür'de dakikalar sonra sevdiğinin ağzına geldiğinde, Aydın ağzında ki beyaz sıvıyı yuttu. Ağzının kenarını silerken soluk soluğa uzanmış, gözleri kapalı olan sevdiğine baktı. Gülümserken koltuğun diğer ucuna yatıp onu kolundan tutup kendisine çekti.

Özgür ilk afallasa da daha sonra anında kırosuna sarıldı. İkisi derin derin nefesler alırken, Aydın onun omzuna küçük küçük öpücükler koymayı ihmal etmiyordu.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin