DELİ

54.8K 3.3K 2.4K
                                    

Birkaç gün sonra...

Özgür arabadan indiğinde sert bir şekilde kapıyı kapattı ve bir küfür mırıldanarak eve doğru yürümeye başladı. O sırada arabanın kapısı bir daha açıldığında Aydın'ın çıktığını biliyordu.

"Özgür!" diye seslendi Aydın, hafifçe sesini titreterek. Özgür ona bakmadan çatık kaşları ile cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açmaya çalışıyordu.

"Canım yanıyor ya, gel bir yardım et.." dedi Aydın, üzerinde ki eşofman ve tişört ile yavaş yavaş yürürken.

"Siktir gir Aysu hemşire yardım etsin sana orospu çocuğu!" dedi anahtarı bulmaya çalışırken. Aydın belini tutarak ağır adımlarla ilermeye devam etti.

"Yavrum, yanlış anlıyorsun." dediğinde Özgür bulamadığı anahtara sinirlenip kapıya bir tekme attı.

"Her zaman yanlış anlıyorum zaten, piç kurusu!"

Aydın acı ile inleyince, korkuyla sinirini unutup arkasına döndü. Aydın onun döndüğünü anlayınca, göz ucuyla baktı ve yalanına devam edip belini tutarak yüzünü ekşitti ve adımlarını durdurdu.Özgür endişe ile yanına gitti.

"Dur, tamam kendini yorma." dedi ve koluna girdi. Aydın gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken, Özgür onun tüm ağırlığını üstüne yüklemeye çalışıyordu. "Yaslan bana."

"Çok acıyor." dedi Aydın kendini acındırıp. Özgür dudaklarını büzdü.

"Kurban olurum sana, öyle deme." dedi üzgün bir sesiyle. Aynı zamanda dikkatli bir şekilde yürümek için yere doğru bakıyordu.

Aydın dudaklarını ısırdı bu tatlılık ile. Şimdi sokağın ortasında onu ensesinden tutup yüzünün her köşesini öpmek istiyordu. İhtiyaç ile kasıldı ama hemen bakışlarını çevirdi.

Kapının önüne geldiklerinde kedisi bu sefer sakin bir tavırla direkt anahtarı buldu ve kapıyı açtı.  Aydın'ı içeri soktuktan sonra ayağı ile kapıyı kapattı.

"Yatağa mı götüreyim seni?" diye sordu kafasını kaldırıp sevdiğinin gözlerinin içine bakarken, Aydın'ın gözleri dudaklarına kaydı ama daha sonra kendini toparlayıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yok yavrum, salonda oturayım."

Özgür kafasını belli belirsiz sallayıp koltuklara doğru ilerledi. Aydın'ı yavaşça oturttuğunda, ameliyat yeri biraz ağrıyınca gerçekten yüzünü buruşturdu.

"Rahat mısın aşkım?" diye sordu Özgür kendini çekip, Aydın bir daha yerleşirken kafasını olumlu anlamda salladı.

"Rahatım."

"İyi misin peki? Acıyor mu?" diye sordu bu sefer. Aydın cıkladı, ve tesbihini çevirdi bir kez.

"Güzel.." dedi Özgür, ardından Aydın'a çok canını acımayacak bir tokat attı. Aydın afallayarak yüzüne bakarken, eli otomatik olarak yüzüne gitmişti.

"Orospu çocuğu!" dedi sinirle. Aydın kedisinin bu manyak haline dehşet içinde baktı.

"Aa manyak." dedi ayıplarmış gibi. Özgür deliye dönmüş gibiydi. Elini kaldırıp dişlerini sıkarken Aydın gelecek olan darbeyi yüzünü buruşturup gözlerini sıkıca yumarken bekledi. Ardından elini şeyine atıp sıktığında Aydın acıyla yerinden zıpladı.

"Bir daha benim yanımda başkalarıyla flört eder gibi konuşacak mısın?" dedi aletini sıkarken. Aydın tesbihli elini kaldırdı refleks ile vurmak için. Ama refleksle bile vuramıyordu bu kediye.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin