GÜZEL

102K 5K 5.4K
                                    

Özgür kapıyı kapatıp sokağa çıktı, etrafına bir bakış atıp ellerini cebine koyarak diğer sokağa doğru yürümeye başladı. Aydın ile 'randevuya' gideceği için onunla buluşması gerekiyordu ve o da arka sokakta onu arabayla bekliyordu.

Hava tam çökmemişti bile, hafif bir serinlik vardı. Eli cebinde arka sokağa ilerlerken Aydın'ın arabasını gördü. Aydın içinde oturmuş tesbihini sallayarak elinde ki ufak bezle arabanın içinde ki bazı kısımları siliyordu. Özgür yanına biraz yaklaşınca Aydın kafasını kaldırıp ona sırıtarak baktı. Özgür gözlerini ondan ayırmadan arabaya doğru gitti.

"Güzelliğime bak be maşallah..." Aydın arabanın içinde laf atarken Özgür sırıtıp kapıyı açıp oturdu.

Kendini koltuğa yerleştirirken, birkaç saniye sonra üzerini düzeltip oturdu. Yanında ki kıroya baktı.

"Hadi bakalım sür." dediğinde Aydın gülümsedi.

Aydın arabayı çalıştırdı ve mahalleden çıktılar. Buraya yirmi dakikalık bir yolun en tepesinde denizi, evleri yukardan görebilecekleri bir mekana doğru gidiyorlardı. Aslında burada çoğunlukla sevgililer değil, içmek isteyen arkadaşlarda gidiyorlardı bu yüzden göze batmazlardı.

Mekana geldiklerinde boydan boya milleti gördü, orta ve alt kısımlar dolmuştu ama en üst kısımda kimse yoktu. Burası biraz daha serin olduğu için kimse daha çok alt tarafı tercih ediyorlardı. Aydın arabayı o kısıma sürdü ve gelince tam uçurum gibi olan yerin biraz gerisine park etti arabayı.

Özgür arabadan çıkıp gün batımına hayran hayran bakarken Aydın orda ki elemanların yanına gidip altı tane bira ve biraz da atıştırmalık şeyler sipariş etti. Kedisin yanına dönerken onun mayışmış bir şekilde manzarayı izlediğini gördü.

"Güzel mi gülüm?" dedi tesbihini sallarken.

"Güzelmiş." dedi Özgür derin bir nefes alıp. Aydın biran önce su siparişler gelse de ortalıkta kimse yokken kedisinin ensesinden tutup onu doya doya öpsün diye bekliyordu.

"Abi.." ikisi de arkasını dönünce Aydın siparişlerin geldiğini anlayıp çocuğun yanına gitti ve cebinden para çıkarıp hem sipariş hem de bahşiş verdi. Çocuk tam teşekkür edecekken tesbihli elini sırtına koyup patpatladı. Ardından kulağına eğilip bir şey deyince çocuk saygıyla başını salladı. Aydın gülümserken çocuk burdan ayrılmıştı.

"Yavrum hadi gel." dedi Özgür'e. Özgür lafını ikiletmeden tıpış tıpış yanına geldi. İkisi de arabaya yaslanırken, biralarını aldılar. Arabanın kaputuna yaslanıp mükemmel manzarayı izlemeye başladılar.

"Özgür sen manzaradan daha güzelsin he." dediğinde Özgür birasından bir yudum alırken gülümsedi.

Birden yeni nesil şarkılar çalan hoparlörden arabesk müzik tarzı bir fon duyulunca Özgür, yanında ki gülümseyerek birasını yudumlayan adama baktı.

"Yıllardır bir özlemdi yanıp durdu bağrımda,
Yıllardır bir özlemdi yanıp durdu bağrımda.
Tam ümidi kesmişken onu gördüm karşımda."

"Mavii mavii masmavi, gözleri boncuk mavi, bir gördüm aşık oldum bu gelen kimin yari."

Aydın mavi kısmını söylerken Özgür'e döndü ve tesbihini sallayarak gözlerinin içine bakıp İbrahim Tatlıses ile beraber içi gide gide gülümseyerek söylemeye başladı. Özgür utanarak bakışlarını kaçırdı, Aydın mavi gözler kendinden kaçınca daha çok gülümsedi.

"Hayat denen bu yolda, yürürken adım adım
Hayat denen bu yolda, yürürken adım adım
Mutluluğu ararken birden ona rastladım."

"Mavi mavii masmavi, gözleri boncuk mavii, bir gördüm aşık oldum bu gelen kimin yari."

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin