İSTEME

69.6K 3.6K 4K
                                    

"Müge, çerez tabakları nerede?" diye bağıran kızla Özgür kafasını savaş alanına dönen salona çevirdi. Şuan onca kızın arasında yalnızdı.

"Ayy bilmiyorum Selin, gidip bak dolaplara. Ne olur bana bir şey sormayın." dedi eliyle yüzünü yellerken. Özgür elini cebine sokup kardeşine baktı.

"Müge sakin ol, sanki hiç görmediğin adam." Müge abisine gözlerini açarak baktı.

"Abi ben ilk defa isteniyorum, nasıl sakin olayım."

Özgür gülmemek için kendini zor tutarken, Müge mutfağa doğru aceleyle gitti. Mahalleden birkaç teyze ve amca gelmişti eve. Ama en yakınları yoktu çünkü Uygar'ın ailesi olmadığı için Aydın onun abisi gibi gelecekti. Bu yüzden Özgür'ü yalnız bırakmıştı.

Özgür pencereden bakarken kapının önünde bir araba durunca geldiklerini anladı. Daha sonra birkaç arabanın daha sesi geldi. Muhtemelen mahallede ki abiler ve teyzelerdi.

"Geldiler!" diye bağırdı adını hatırlamadığı, Müge'nin arkadaşlarından bir kız. Müge anında mutfaktan çıkıp abisinin yanına geldi. Koluna tutunduğunda, küçükken olduğu gibi abisine sığınmıştı. Elini uzatıp kardeşinin saçını okşadı hafifçe.

"Sakin ol güzelim." dediğinde kardeşi ona kafasını kaldırıp baktı, ardından samimi bir şekilde gülümsedi. Ama tam o anda zil çalınca yeniden telaşlı bir şekilde abisinin koluna yapıştı.

Özgür gözlerini devirirken, kardeşinin elinden tutup kapıya doğru yürüttü. Tüm kızlar etrafa yayılmış merakla bekliyordu. Özgür kapının önüne gidip kardeşinin elini bıraktı ve siyah gömleğinin yakasını bir salise düzeltip hızla kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz." dedi Mehmet amcaya, mahallenin emekli öğretmeniydi. Herkes tarafından sayılırdı. Yanında ise eşi Neslihan teyze vardı.

"Hoş bulduk Özgür oğlum." dedi gülümserken. Ardından Özgür eline uzanıp öpünce, gülümsemesini hiç bozmadan ayakkabısını çıkarıp içeri girdi. Müge'de elini öperken, Özgür Neslihan teyzenin de elini öptü. Ardından elinde çiçekler ile görünen Uygar'ı görünce beyefendi gülüşünü sildi. Sebepsizce kardesini aldığı için hâlâ sinirliydi.

"Sende hoş geldin."

"Hoş bulduk." dedi heyecanla. O da içeri girdiğinde, Müge ile bakıştılar. Çiçeği uzatınca Müge utangaç bir şekilde çiçeği aldı. O bir kez daha sevdiği kızın gözlerinin içine bakarken içeri doğru adımladı.

Özgür kafasını yeniden kapıya çevirince elinde bir çikolata kutusunu acunun içine yatırmış, tek eliyle tutan, diğer eliyle de tesbihini sallayan Aydın'a baktı. Sırıtarak kafasını ritimli bir şekilde sallayıp o da içeri doğru adımladı.

"Sende hoş geldin dürzü." dedi Özgür. Aydın sırıttı.

"Hoş bulduk." dedi ve elinde ki çikolata kutusunu Özgür'e doğru uzattı. "Çikolata ve baklavamızla geldik, tatlı yiyip tatlı konuşmak için." 

"Baklava?" diye sordu çikolata kutusuna uzanırken. Aydın sırıtıp ceketinin önünü açıp, beyaz gömleğinin üzerinden hafifte olsa belli olan baklavalarını gösterdi.

"Burda." dediğinde arkada ki kızlar gülüşmeye başladı.

"Off çok tatlı ya." kız sessiz bir çığlık atarken fısıldamıştı, ama Özgür duymuştu. Kaşlarını çatarken sinirli sinirli baktı.

"Geç içeri, geç." dedi Aydın'a. Aydın ne olduğunu anlamadı ama umursamadan içeri geçip ayakkabılarını çıkardı ve salona doğru yürümeye başladı. O sırada mahalleden birkaç genç ve tanıdık daha içeri girdi.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin