☼BÖLÜM 22☼

9.9K 377 46
                                    

UZUN BİR ARADAN SONRA MEDYA PUSAT! :)

Uzun süredir benden bir cevap bekliyordu. Bense ne cevap vereceğimi düşünüyordum.

"Azra!" diye sesini yükseltti ve devam etti "Beni geçmişte tanıyor muydun?" düşünmeye devam ettim. Ne diyecektim? Evet desem bunun devamını da soracak. Arkadaş mı? Sevgili mi? Peki ona ne cevap verecektim ki? Kapı çaldığında, yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Kapı!" deyip koşmaya başladım. Gelen Çağan'dı. Beni bu durumdan kurtarmıştı ve ona sonra teşekkürlerimi iletecektim.

"Hoş geldin" dedim büyük bir sevecenlikle.

"Bu kadar sevineceğini bilsem, seni özleyene kadar beklemezdim" dedi.

"Neden geldin aşşşkkııım?"

"Eren beni arabadan attı aşşşkııım" dedi sırıtarak.

"Ne yaptın yine?"

"Hiçbir şey yapmadım" dedi sırıtmaya devam ederek. Karnına geçirdim. Kim bilir Eren'i sinirlendirecek ne yapmıştı.

Salona doğru ilerlemeye başladım. Belki unutmuştur diye düşünsem de, unutmadığını gözlerinden anlayabiliyordum. Koltuğa geçip oturdum.

"Soruma cevap verecek misin? Evet yada hayır bunun nesi zor?"

"Ne sorusu?" Çağan'a beni kurtar bakışlarımı attım. Tabii o bir şey anlamadı.

"Azra beni geçmişte tanıyor muydun?" diye tekrarladı sorusunu. Çağan bir bana birde Pusat'a baktı. Bir anlık boşluğa gelerek,

"E-Evet" diyebildim sadece.

"Neden daha önce söylemedin Azra?"

"Seni zorlamak istemedim" dedim yüzümü yere eğerek.

"Peki neyimdin?" diye sorunca, kafamı hızla ona çevirdim. Tamda tahmin ettiğim soruyu sormuştu. Çağan'a baktım.

"Arkadaş. Yakın arkadaşıydın" diye yanıtladı Çağan. Ona şaşkınlıkla bakmaya başladım. Ne yaptığını sanıyordu?

"Yakın arkadaş mı?" diye sordu. Sinirli bakışlarımı Çağan'dan çekip Pusat'a çevirdim.

"Evet" dedim sadece.

"Demek yakın arkadaşımdın. İnanamıyorum. Keşke daha önceden söyleseydin bunu"

"Söyleyemedim" dedim sessizce...

"Neden söyleyemedin?"

"Söyleyemedim çünkü doktorlar hafızanı zorlamamız gerektiğini söylemiş Eren'e"

"Demek o yüzden o kadar sıkı sarıldın bana" dedi kafasını sallayarak ve devam etti "Bunun için üzgünüm. Yani seni hatırlamadığım için" dedi gözlerini tekrar bana çevirerek.

"Peki neden daha önce gelmedin? Neden daha önce gelip bulmadın beni?" diye sordu. Bu sorusu benim gözlerimin dolmasına neden olmuştu.

"Biz gitsek iyi olacak" dedi Çağan, elimden tutarak. Beni ayağa kaldırmış ve zorla evden uzaklaştırmıştı.

Uzun bir müddet nereye gittiğimizi bilmeden yürüdük. Bir parka geldiğimizi fark ettiğimde, bir banka geçip oturdum. Dünkü yağmur yerini güneşe bırakmıştı. Ne saçma bir hava vardı. Benim gibi, benim hayatım gibi saçma sapandı...

"Neden?" diye sordum Çağan'a. Neden arkadaş demişti ki! Yakın bir arkadaş! Ben onu, yakın bir arkadaş olamayacak kadar çok seviyordum üstelik.

Neden ben senin sevdiğin kadınım diyemedim? Ben seninim diyemedim? Neden ben senin gerçek aşkınım, ben senin tek aşkınım diyemedim? Şu lanet olası çenem neden konuşamadı!

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt