FİNAL

6.6K 275 139
                                    

HATALAR VARSA KUSURA BAKMAYIN SİZİ DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEDİM.

ŞARKIYI DİNLEMENİZİ İSTİYORUM :)

"Ölmedi!" diye bağırdım. O sırada ambulans gelmiş ve içinden inen görevliler Çağan'ın yanına koşmuştu. Yaşayıp yaşamadığını kontrol ettikten sonra, kalp masajı yapmaya başladı içlerinden birisi. Diğeri diğer yaralıların yanına ilerliyordu. Kalp masajını durmadan yapıyordu.

Topallamama ve karnımda ki bebeğe aldırmadan ambulansa koştum.

"Birşeyler yapın! Yardım edin ne olursunuz!" diye bağırdım.

Pusat kolumdan tutup beni kolları arasına aldı. İttirdim ve tekrar Çağan'ın yanına ilerledim.

Kalp masajını kesmişti.

"Durma! Neden durdun yapsana!" diye bağırdım. Gözyaşlarım durmuyordu.

"Pusat birşey söylesene! Söyle Pusat durmasınlar!"

"Azra" dedi sessizce.

"Söyle Pusat! Seni dinlerler söyle ne olur söyle"

"Devam edin lütfen belki-" deyip, sustu. Elini saçlarına geçirdi ve ağlamaklı sesiyle devam etti "Yaşar..."

Pusat'ın yanına ilerledim ve belinde duran silahı çektim. Çağan'ın başında duran görevli kıza ilerledim. Silahı ona doğrultup,

"Yap şunu! Hemen tekrar geri gelene kadar yap şunu!" diye bağırdım. Kız kafasını olumlu anlamda sallayıp masaj yapmaya başladı.

"Olmuyor" dedi. Silahı salladım.

"Yap dedim yap! Konuşma!"

"Olmuyor işte! Hastayı kaybettik" dedi. Pusat yanına gelip silahı elimden çekti.

"Ne yapıyorsun? Azra kendine gel!" diye bağırdı.

"Ben bu acıyı bir kez daha yaşayamam! Yaşayamam!"

"Üzgünüm" dedi kız ve Çağan'ın başından ayrıldı. Yere çöktüm ve Çağan'ın ellerini tuttum.

"Yapma be! Hadi ne olursun uyan! Canımın içi uyan! Cennetim uyan..."

Nefesim kesiliyordu. Sesim kısık ve çaresizdi. Ellerini karnıma götürdüm.

"Babasız olmaz! Sensiz olmaz Çağan... Sensiz olmaz..."

"Azra hadi gel" dedi Pusat. Gelin arabam kabusum olmuştu. Bir gelin arabası daha durdu. Eren ve Çilek koşarak yanımıza geliyordu.

Çilek Çağan'ı görür görmez ağlamaya ve çığlık atmaya başladı.

"Çağan! Benim sarı, egoist felaketim... Benim cennetim! Benden niye aldın cennetimi? Tam mutluyuz derken neden gittin!" diye bağırdım. Eren yere eğilip kolumdan tuttu.

"Azra" dedi ve sustu. Polis gelip beni kaldırmaya çalışıyordu.

"Hanımefendi müsaade edin" dedi.

"Etmeyeceğim!" diye bağırdım.

"Zorluk çıkarmayın" dedi.

"Son kez öpeyim, sarılayım... Olmaz mı? Sarılmaz mı? Öpemez mi beni? Bana cennetim diyemez mi? Söyleyin lan bir daha bana gülemez mi? Bir daha güldüremez mi beni? Ben bir tek onunla güldüm! Şimdi kahkaham gidiyor mu?" derken beni kolumdan tutmuş kaldırıyorlardı. Pusat ve Eren...

Gazete getiren polise baktım.

"Durun! Bırakın o elinizdekileri... Örtmeyin! Sakın örtmeyin!" İkisini de ittirip, yere Çağan'a ulaştım.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now