☼BÖLÜM 24☼

8.3K 365 93
                                    

"Nasıl yani?" diye sorduğumda, sorduğum sorunun saçmalığına hayret ettim. Nasıl yani ne de demekti? Gözyaşlarımı silip, Pusat'ı incelemeyi sürdürdüm.

"Çirkin değilsin" dedi gözlerini gözlerimden kaçırarak ve devam etti "Lütfen bir daha ağlama" Ellerimden destek alarak, doğruldum.

"Özür dilerim" dedim.

"Özür dilemene gerek yok. Saç konusuna gelince" deyip, ellrinikafama götürdü. Karıştırır gibi yaptı. Bir erkek çocuğunun kafasını karıştırır gibi. "Unutacağım" yutkundum. Tam konuşacakken,

"Duş alıp yatacağım" diyerek kalktı.

"İyi geceler Pusat" dedim bir iç çekerek. Cevap vermeden banyoya doğru ilerledi. Baş ucumda duran defteri aldım ve yine yazmaya başladım.

Dayanamıyordum artık. O bu kadar yakınımdayken, ona dokunamamaya dyanamıyordum. O kadar sene bekleyip, doyasıya sarılamamaya dayanamıyordum.

Sadece bir kere sarılsam ne olurdu ki? Sadece bir kere. Bir kere daha dolasam kollarımı? Bir kere daha hissetsem o sıcaklığı...

Seni ne kadar sevdiğimi görmüyor musun? Anlamıyor musun gözlerimden? Sahiden Pusat hissetmiyor musun? Koysan elini kalbime anlarsın halbu ki.

Gitme Pusat. Yalvarırım artık gitme. Dayanamıyorum ben... Artık nefes alamıyorum. Kesiliyor nefesim. Boğuluyorum.

Bugün saçlarımı karıştırdın. Erkek çocuklarının saçlarını karıştırırsın ya severken, aynı onun gibi. Nasıl desem, şu çiğerimden bir parça koptu.

Sevdin halbu ki. Mutlu olmam gerekirdi biliyorum ama bu öyle bir sevme şekli gibi değildi. Samimi olmadığın bir arkadaşını geçiştirir gibi teselli edersin ya, onun gibi. Ne bileyim Pusat kırıldım. Her zaman ki gibi paramparça oldum. Kalbim her zaman ki gibi biraz daha ufalandı ellerinde...

Geçmiyor ki... Geçemiyor... İşlemiş her yanıma çıkmıyor ama seni seviyorum Pusat! Seni her şeyden herkesten çok seviyorum. Biliyorsun bu hep böyleydi. Benim için hep böyleydi...

Başkasını sevsende, başkasına sarılsanda bu hep böyleydi... Muhtaç kaldığım o sevgini başkasına versende, gözümün önünde başkasını sevsende, bitmiyor işte.. Bir parça bile eksilmiyor Pusat... Bir parça! Eksilmesi lazım değil mi? Yemin ederim eksilmiyor.

Dizlerimi kendime çekip ağlamayı sürdürdüm. O kadar çok canım yanıyordu ki... Sesim çıkmasın diye yastığı yüzüme kapattım. Hıçkırarak ağlamaya devam ediyordum. Yastığı ısırarak sesimin kesilmesini umdum.

*****

"Aşşşkkkıım uyan artık"

"Azra uyan hadi"

"Bırakın güzelimi uyusun biraz daha"

"Saat on iki olmuş uyumasın"

"Susun be uyandım zaten. En vefalınız Eren çıktı" diyerek söylendim. Yerimden doğrularak etrafa baktım. Pusat eline birkaç dosya almış masaya çekilmişti. Eren tekli koltuğa kurulmuştu. Çağan her zaman ki gibi telefonuna gömülmüştü. Çilek'te yatağımın ucuna oturmuş beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Ağladın mı?" diye sordu sesli şekilde. Pusat dahil herkes bana baktı. Cevap vermedim.

"Gözlerin şişmiş ve kıpkırmızı" dedi ve devam etti."Bugün sinemaya gitmeyi düşündük. Sonrada yemek falan yeriz. Yani istersin değil mi?"

"Siz gidin ben bu halde gelemem"

"Of Azra ya saçmalama. Hep beraber gidelim işte"

"Bacağım" derken lafımı kesen Çağan oldu.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin