☼BÖLÜM 33☼

11.1K 387 101
                                    

ARKADAŞLAR BAZILARINIZ EREN VE ÇİLEK'E FAZLA YER VERMEMİ İSTİYOR AMA BU ARALAR ONLARI KONU ALAMAM AMA İLERDE KESİNLİKLE FAZLA YER VERECEĞİM.

HATALAR VARSA GÖRMEMEZLİKTEN GELMENİZİ RİCA EDİYORUM :) UMARIM BEĞENİRSİNİZ YA :) AYRICA YORUM VE VOTEDE BULUNDUĞUNUZ İÇİN DE TEŞEKKÜR EDİYORUM HEPİNİZE... CİDDİ ANLAMDA ÇOK MUTLU OLUYORUM VE İNANIN SİZİ ÇOK SEVİYORUM :)

BÖLÜMÜ CEREN ALEMDAR'A İTHAF EDİYORUM :)

MEDYA ÇAĞAN! KEYİFLİ OKUMALAR :)

"Oha öküz müsün? Kaldır şu bacağını" diye bağırdım.

"Çağan kaç kilo bu bacak! Kalksana hey!" Hem bağırıyor hem de dürtmeye devam ediyordum. Sonunda dayanamayarak omzuna eğildim ve büyük bir hazla ısırdım. Sesli sayılabilecek bir iniltiyle uyanırken, bir elini omzuna atmış gözlerime bakıyordu.

"İnsafsız mısın sen! Böyle mi uyandırılır?"

"Çek lan şu bacağını! Daha beterini yapmadığıma dua et sen" diye bağırdım. Bacağını bacağımın üzerinden çekip,

"Bir kız nasıl bu kadar odun olabilir? İnsan öperek falan uyandırır, ne bileyim uyanır izler falan ama yok Azra hanım direk ısırsın!"

"Valla çarparım ha uzatmadan kalk git" diyerek onu ayağımla ittirmeye çalıştım ama kıpırdamadı bile.

"Aman iyi be! İttirme beni" diyerek yataktan kalktı. Arkamı dönerek uyumaya devam etmeyi diledim.

Yaklaşık on beş dakikadır olduğum yerde dönüp duruyordum. Uyuyamıyordum! Çünkü Çağan Bey duşta şarkı söylüyordu!

"Bir kulunu çok sevdim o beni hiç sevmiyor!" Yattığım yerden doğrulup,

"Çağan kes sesini! Uyumak istiyorum"

"Kalbimi ona verdim artık geri vermiyor!"

"Çağan kapa çeneni öldürürüm seni!"

"Duşta şarkı söylemekte mi yasak?"

"Bu sesle yasak değilse bile yasak olmalı!" diye bağırdığımda, havluyla saçlarını kurulaya kurulaya geliyordu. Göz devirip yataktan kalktım ve çantamı elime aldım. Telefonu büyük bir uğraş sonucu bulduktan sonra saate baktım. 12 olduğunu görüp cırlamaya başladım.

"Saat on iki olmuş! Öküz gibi uyumuşuz"

"Kendi adına konuş" deyip sırıttı. Yine göz devirip çantamı kurcalamaya devam ettim.

"Cidden gidiyoruz yani öyle mi?" diye sorunca kafamı kaldırıp olumlu anlamda salladım. Kafamı tekrar çantaya çevirip, eskiden kullandığım siyah tüylü tokamı çıkardım.

"Çağan havaya baksana nasıl?" dediğimde, pencereye doğru gitmiş dışarıya bakıyordu. O arada elimde tuttuğum tokayı Çağan'ın yakasına taktım. Kafasını yanına çevirse bile yakasına taktığım şeyin ne olduğunu çözemezdi.

Bağırmaya başlayıp, yerimde deli gibi çırpındım.

"Ağğğğğ Çağan omzunda böcek var!" diye feryadı kopardım. Çağan yerinde zıplayıp bağırmaya başladı.

"Ağğğğğğğğ! Azra Azra al onu Azra al!"deyip, yakasına bakmaya çalıştı. Ama görüş mesafesine sadece tüyleri giriyordu.

"Kocaman! Oha çok büyük alamam" Boynu kasılmaya başlayınca, gülme isteyim artmıştı ama artı bir çabayla geri itmeyi başarabilmiştim. Yeniden bağırmaya başladı.

"Gıdıklıyor! Azra al terlikle vur Azra! Ağğğğğğ!" Bağırmaktan yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"Azra al at onu al at! Annecim!" diye bağırmaya devam ediyordu. Boynunun kasılması artmıştı ve saçma sapan tikli gibi hareketler sergiliyordu.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now