☼BÖLÜM 36☼

11.5K 354 94
                                    

ARKADAŞLAR BİLİYORUM YENİ BÖLÜM ÇOK GECİKTİ. BUNUN İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM. GERÇEKTEN İŞLERİM VARDI BEKLETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. BİR DAHA BU KADAR GECİKMEYECEĞİNDEN EMİN OLABİLİRSİNİZ.

HATALAR VARSA KUSURA BAKMAYIN!

YENİ HİKAYEM "ZENGİN KOCA"'YA DA BAKARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. SEVECEĞİNİZE EMİNİM.

BÖLÜMÜ ECE'YE İTHAF EDİYORUM. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN :)

MEDYA PUSAT!

KEYİFLİ OKUMALAR :)

"Birini daha kaybetmek! Hayatımda değer verdiğim birini daha kaybetmek... Buna dayanmamın imkanı yok. Ben artık o kadar güçlü değilim. Bittim tükendim. Şimdi nasıl olurda beni bırakıp gidebilirsin Çağan! Benim ne halde olduğumu senden başka hiç kimse bilmiyor. Sen benim Eren'den sonra sırtımı dayayabileceğim tek dayanağımsın! Eğer gidersen ben düşerim! Eğer sende gidersen bu sefer toparlanamam...

Çok bir şey istememiştim ki ben! Mutlu olmak, gülebilmek... Ama ne zaman bir şeyler yolunda gidiyor olsa, ardından boka batması da o kadar kolay oluyor. Biliyorum, hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor.

Mutlu olduğum anların çoğu seninleydi. Bunu asla inkar edemem. Çağan ne olursun beni bırakıp gitme. Lütfen sende bencil olma!

Özür dilerim sana vurduğum için! Özür dilerim sana sıkıca sarılmadığım için! Özür dilerim seni hiç öpmediğim için! Sen istedikçe kaçtığım için özür dilerim! Kokunu içime çekmediğim için özür dilerim! Şimdi o kadar çok istiyorum ki...

Eğer uyanırsan söz veriyorum bunların hepsini yapacağım. Sen istesen de istemesen de yapacağım! Kovsan da yapacağım! Ne olursun uyan. Senin her zerrene muhtacım!" deyip, elini sıkıca tutmaya devam ettim. Gözyaşlarım durmaksızın akıyordu ama bu umurumda değildi. Gözlerini açmasını bekliyordum. Şuan onun uyanması, Pusat'ın hatırlayıp hatırlamadığından bile daha önemliydi benim için!

Odanın bir kısmını kaplayan cama dönüp, bizi izleyen Eren ve Pusat'a baktım. Eren o kadar üzgündü ki, bunu konuşmasında ki ses tonundan bile anlayabiliyordum. Birkaç kez Çilek için gözyaşı döktüğünü gördüm. Gizli, gizli yapıyordu ama ben görüyordum.

Pusat üzgünden çok kızgın gibiydi. Bir bana birde ellerime bakıyor ve kaşlarını çatıyordu.

Tekrar önüme dönüp, sargılı olan eline uzandım. Acıyor muydu? Yüzüne eğildim ve yanağına dokundum. Yüzünün sağ tarafı, elmacık kemiğinin altından çenesine doğru yanmıştı! Sargılı olduğu için ne kadar yandığını bilmiyordum. Ama ilaçlar olmasa sızım, sızım sızlayacağına emindim.

"Çağan hepsi benim yüzümden! Yangın benim yüzümden çıktı. Eğer seni dinleyip Pusat'la gitmeseydim bunların hiç biri olmayacaktı. Özür dilerim çok özür dilerim. Paçalarına kadar akan egona bile razıyım. Seni öveceğim!" deyip, ağlamaya devam ettim.

"Her yerine krem süreceğim. Hiç iğrenmeden bebek gibi bakacağım sana! Üfleyeceğim hiç sızlamayacak. Ya ne olursun uyan! Canım çok acıyor Çağan! Sen benim canımı yakmak istemezdin hani? Şimdi neden böyle yapıyorsun?" deyip, bir iç çektim.

"Aşşşşkım diye dolanacaksın ortalıkta! Kimse yokken Maymun diyecek bana muzlu dondurma yedireceksin. Şarkı söyleyeceksin o iğrenç sesinle! Beraber uyuyacağız. Böyle sımsıkı sarılıp uyuyacağız. Yine bir sürü dengesizlikler yapıp beni güldürmeye çalışacaksın! Ya meğer ben seni ne kadar çok seviyormuşum! Ne olur bunu böyle acı bir şekilde sonlandırma! Seni seviyorum Çağan!" deyip, eline kapandım ve ağlamaya devam ettim.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now