☼BÖLÜM 20☼

9.1K 363 72
                                    

MEDYA AYLİN...

"Pusat" dedim telefonda ki mesajı bir an unutarak. Hatırlamış mıydı?

"Çok hızlı yiyordun sanırım ondan dedi" dedi Aylin mahcup bir şekilde. Pusat'ta bir bakış atıp,

"Öyle denir mi?" deyip bana gülümsemeye başladı.

"Önemli değil. Müsaade edin" deyip, sofradan kalktım. Yine hayal kırıklığımla baş başaydım. Balkonun camına doğru ilerleyip, bana mesaj atan numarayı aramaya başladım. Tam tahmin ettiğim gibi numaraya ulaşılamıyordu.

Şimdi bunu düşünmek istemiyor ve Pusat'ın yanımda olduğu anların tadını çıkartmak istiyordum. Arkamı dönüp masaya doğru yürüdüm. Sofrada ki yerimi alırken, Çilek telefonu göstererek ne olduğunu sordu. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Nasıl beğendiniz mi?" dedi Aylin gülümseyerek.

"Ellerine sağlık güzel olmuş hepsi" diye karşılık verdi Eren. Göz devirip sofradan kalktım.

"Ne oldu hayatım?" dedi Çağan.

"Lavaboya gitmem gerekiyor. Gelmek ister misin?" dedim.

"Ah, şakacı seni" deyip güldü. Göz devirip lavaboya girdim. İşimi halledip çıktığımda, herkesin sofradan kalktığını ve koltuklarda ki yerini aldığını gördüm. Çağan'ın yanına geçip oturdum.

"Yağmur ne güzel yağıyor" dedi Çilek. Kafamı çevirip camdan dışarı baktım. Tam anlamıyla gök deliniyordu.

"Şimdi bu yağmurun altında ıslanmak vardı aşşşkkkıııımmmla" diye uzattı lafı Çağan. Gıcıklığıma yaptığı o kadar belliydi ki, yüzüne bakıp sahte sahte gülümsedim.

"Islanmak istiyorsan duşun altına da girebiliriz aşşşşkıııımmm" dediğimde, sırıttı.

"Aşşşşkııımmm, eğer yağmurda ıslanırsak romantik olur ama duşun altında ıslanırsak erotik olur yine de sen bilirsin" deyip, sırıttı. Bu dediğine herkes gülerken (Pusat hariç), ben dirseğimi karnına geçirmiştim bile.

"Ne var ya?" dedi. Bir anda elimden tutarak beni ayağa kaldırdı ve kapıya doğru yürüttü.

"Ne yapıyorsun Çağan?"

"Gel!" dedi kapıyı açarak.

"Ya bıraksana" dediğimde, bahçeye çıkmıştık bile. Beni elimden tutup kendi etrafımda döndürmeye başladı.

"Bu harika! Şuna bak" dedi. Birkaç saniyede sırılsıklam olmuştuk bile. Deli gibi gülüyordu. Buna karşılık bende gülmeye başladım.

Beni karşısına alıp iki elimden de tuttu,

"Şimdi kafanı gökyüzüne kaldır ve gözlerini kapat. Yağmurun yüzüne değişi sana iyi hissettirecek" dedi. Çağan'la ben aynı anda kafamızı gökyüzüne kaldırdık.

Birkaç saniye sonra gerçekten iyi hissettirdiğini fark ettim.

"Hasta olacaksınız!" diye bağırdı Eren ve devam etti,

"Çakma Pusat umurumda değil ama sen hasta olursan üzülürüm"

"Sizde gelin!" diye bağırıp onlara bakmaya başladım. Pusat ve Aylin bize kapının girişinden bakıyordu.

"Hadi gelin!" dedi Çağan ve devam etti "Bu harika" Çilek'le Eren'i bırakın Pusat'la Aylin'de bize katılmıştı.

Bir süre ıslandıktan sonra Çağan beni kollarının arasına alıp göğsüne yapıştırdı. Gözlerimi yumup, kollarımda olan kişinin Pusat olduğunu hayal etmeye başladım. Sıkıca kollarımı Çağan'ın beline dolarken, bu hareketimden cesaret almış olacak ki daha sıkı sardı beni.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now