☼BÖLÜM 11☼

10.2K 413 43
                                    

YORUM VE VOTE BEKLİYORUM. LÜTFEN EMEĞİME SAYGI GÖSTERİN ARKADAŞLAR :)

KEYİFLİ OKUMALAR

Eren’ler balayına gideli tam bir hafta olmuştu. Bugün döneceklerdi. Onlara yiyecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa girdim. Bir haftadır, Eren ve Defne’nin evinden dışarı adım atmıyordum. Aslında bu kötü olmamıştı. Kafamı biraz daha toplama fırsatı yakalamıştım. Birkaç gün sonra New York’a dönecektim, sonunda karar verebilmiştim. Eren ve Defne’nin yeni bir hayatları vardı ve onlara yamanamazdım.

Çağan’sa umurumda değildi ve eminim ki bende onun umurunda değildim. O günden sonra dışarı çıkmadığım için onu hiçbir yerde görmemiştim. Görmek falanda istemiyordum. Barış’ı ise hiç aramamıştım. Burada dost edinemezdim. Hele erkek bir dost hiç edinemezdim. Erkeklere karşı ön yargılarımı hiçbir şekilde yıkamıyordum artık.

Mutfakta işlerim bittiğinde, çalan kapıya doğru yöneldim. Gelen sümsük surattı.

“Gelmediler mi daha?” diye sorduğunda, hayır anlamında kafamı salladım. Salona doğru geçip koltuklara kurulduk.

O kadar çok düşünme fırsatım olmuştu ki, beynim patlama derecisine gelmişti. Belki geçmişimi unutsam her şey daha güzel olacaktı ama bunun imkanı yoktu. Hiçbir ilaç yada tedavi bana geçmişimi ve Pusat’ı unutturamazdı.

“Sen ne yaptın?” Bakışlarımı sümsük surata çevirdim. Koltuğa yayılmış ve sağ kolunu koltuğun kenarına koymuştu.

“Hiç. Onlara yemek hazırladım sonrada sen geldin işte”

“Bir haftadır evden çıkmadın. Sıkılmadın mı yalnız?” dedi. Sırıttım. Gözlerimi etrafta dolandırıp tekrar onun gözlerine çevirdim.

“Ben hep yalnızım” dediğimde, kapı anahtarla açılmaya çalışıldı. Birkaç uğraştan sonra açabilmişlerdi.

“Bari kapıyı sen açsaydın Defne. Elim dolu görmüyor musun?” Gelen kişiler tabii ki Eren ve Defne’ydi. Beni bu sümsük suratla fazla muhatap bırakmadıkları için onlara teşekkür borçluydum. O kadar mutlu gözüküyorlardı ki.

“Biz geldik” diye bağırıp, bana doğru koşan Defne’ye kollarımı açtım. Çok mutlu ve huzurlu gözüküyordu. Ona kızamazdım. Bende sevdiğim adamla evlenseydim çok mutlu olurdum.

“Hoş geldiniz” deyip, kollarımı ona doladım. Eren bavulları içeri soktuğunda, bana doğru yürüyüp kollarını sıkıca sardı.

“Nasıl geçti?” diye sordum. Hepimiz koltuklara oturmuştuk.

“Harika. Harika. Harika” Defne bunları söylediğinde, Eren kafasıyla onayladı.

“Sen ne yaptın bakalım? Sıkıldın mı çok”

“Hayır sıkılmadım. Aksine gayet iyi geldi” dedim. İçten olmasına gayret göstererek bir gülümseme takındım.

“Buna sevindim güzelim”

“Bu arada, birkaç gün içinde New York’a döneceğim” dedim. Tabii sonra, Eren’in sinirli bakışlarına maruz kaldım.

“Neden gidiyorsun? Bizimle kalmanı istiyorum”

“Saçmala Eren siz yeni evlisiniz. Size yapışıp kalmak istemem” dediğimde, kollarımı birbirine dolamış Eren’e odaklanmıştım.

“Bunları sorun etme Azra, ikimizde yanımızda kalmanı istiyoruz. Bizi kırma”

“Olmaz Defne kendime yeni bir hayat kurmalıyım. Bu hayat burada olmaz”

“Neden olmayacakmış. Annemle ben bir dükkan açmayı düşünüyoruz. Bizimle çalışırsın olmaz mı?”

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now