☼BÖLÜM 35☼

11.2K 438 118
                                    

ARKADAŞLAR BU BÖLÜME ÖZELLİKLE YORUM YAPMANIZI RİCA EDİYORUM :) TABİİ VOTEDE DE BULUNUN :) HER NEYSE BÖLÜMDE HATIRLATMA KISMI VAR. DAHA DOĞRUSU BU DEVAM KİTABI OLDUĞU İÇİN İLK KİTABIN KISA BİR ÖZETİ VAR İLK KİTABI OKUMAYANLAR İÇİN :)

MEDYADA BİR ŞARKI VAR BU BÖLÜMÜ ONUNLA OKUMANIZI İSTİYORUM UMARIM ÖYLE YAPARSINIZ :)

İTHAF İSTEYEN BİRKAÇ KİŞİ OLMUŞTU AMA BANA TEKRAR VE TEKRAR HATIRLAMANIZI RİCA ETMİŞTİM. UNUTABİLİRİM VE BU YÜZDEN BANA KIZMAYIN VE SADECE HATIRLATIN.

BU BÖLÜMÜ ZEYNEP'E İTHAF EDİYORUM :)

KEYİFLİ OKUMALAR!

"Eren'den aldım evin adresi. Her neyse içeri geçebilirim değil mi? Biliyorsun İstanbul'u bilmiyorum" deyip, içeriye bakmaya başladı. Kenara çekilip, geçmesi için yer verdim. Eline aldığı küçük çantasını kenara koyup, içeriye salona doğru ilerledi.

Kapıyı kapatıp içeriye geçtim. Çağan hala Pusat'ın yüzüne bakmamıştı.

"Çağan bak kim gelmiş" deyip, tekli koltukların birine oturdum. Çağan kafasını kaldırıp gelen kişiye baktığında, uzandığı yerde rahatsızca kıpırdanıp,

"Sen nerden çıktın?" dedi ve kollarından destek alarak kendini biraz yukarı çekti.

"Ne zamandır gelmeyi düşünüyordum" deyip, karşımda ki koltuğa oturarak arkasına yaslandı.

"Eren ve Çilek?" diye sordu Çağan.

"Onlar yarın gelecekmiş. Killian'la ben bir gün önceden gelmeyi tercih ettik. Onlarda öğlen bir iki gibi gelirler herhalde" dedi. Kollarımı birbirine bağlayıp,

"Pusat neden geldin?" diye sordum. Çağan'dan bakışlarını çekip,

"İstanbul'a bir kez daha gelmek istiyordum. Beni misafir ederseniz herhalde" dedi. Çağan kafasını Pusat'ta çevirip,

"Bir kez daha?" diye sordu.

"Evet. Hastaneden ayrıldıktan sonra direkt Ankara'ya gittik" dedi. Gözlerimi bir anlığına yumup,

"Gerçekten Pusat! Gerçekten İstanbul'u bilmiyor musun? Hatırlamıyor musun?" diye sordum. Kafasını sallayıp,

"Evet" dedi ve derin bir nefes aldı.

"Neden geldin peki?" diye sordum sabırsızca.

"Dediğim gibi sadece İstanbul-" derken lafını kestim.

"Neden birbirimizi kandırıyoruz ki Pusat! Ben senin hareketlerinde, konuşmalarında her şeyinden anlarım yalan olup olmadığını"

"Senin peşinden geldim! Bir sakıncası yoksa da uyumak istiyorum. Nerde kalacağım" deyip, ayaklandı. Hayır yani misafirliğe geliyorsun, insan biraz çekinir değil mi?

"Çilek'in odasında kalabilirsin" diye yanıtladı Çağan.

Pusat ayağa kalktı ve kapının girişine koyduğu çantasını aldı.

"Bu eve ilk defa geliyorum ve haliyle Çilek'in odasını bilmiyorum" diyerek bana baktı. Oturduğum yerden kalkarak yanına gittim. Pusat kafasını Çağan'a çevirerek,

"Bu arada geçmiş olsun" deyip, beni takip etmeye başladı. Koridorda ilerleyip, Çilek'in odasının kapısını açtım.

"Bekle biraz örtüleri falan değiştireyim" dedim. Elinde ki çantayı dolabın kenarına atıp, duvara yaslandı. İlacı ararken açtığım bir çekmeceyi açıp, temiz nevresim çıkardım.

Kirlileri çıkardıktan sonra, temiz nevresimleri geçirdim. Kirli olanları kucağıma alıp odadan çıkmak için ilerledim.

"Neden böyle davranıyorsun?" diye sordu. Olduğum yerde bir anlığına durup,

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now