☼BÖLÜM 13☼

10.4K 391 114
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

MEDYA KILLIAN! "GIF"

Killian'ın yanına ulaştığımda, hiçbir polis bana karşı koyamıyordu. Killian orada kanlar içinde yatıyordu! Elimi yanağına koyup okşadım.

 "Aç gözlerini Killian" diye fısıldadım.

"Ne olur hadi aç" Killian'ın babasını kazadan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Gözyaşlarım durmaksızın akarken, başımı Killian'ın karnına koyup yalvarmaya başladım.

"Hadi benim için dayan Killian. Benim için" sırtıma değen el irkilmemi sağlarken kafamı kaldırdım. Killian gözlerini açmıştı!

"Uyandın" diye bağırdığımda, Killian elini yanaklarıma koydu.

"Bu sensin değil mi? Azra sen..."

"Benim Killian dayan olur mu?" dedim. Gözlerinin o derin maviliklerine takıldım.

"Öldüm mü ben?" dedi. Ona anlamayan gözlerle bakmaya başladım. Zar zor konuşmaya devam etti.

"Sen yanımdasın" dedi. Acı bir şekilde gülümsedim. Ellerimi saçlarına götürüp okşadım.

"Hayır. Ölmedin ve ölmeyeceksin de" O tapılası gülüşünü takıntı. Onu görmeyeli seneler olmuştu ama onda ki her şey aynı gibiydi. O, o kadar iyi kalpliydi ki senelerce onu arayıp sormayışımı bile sorun etmiyordu.

"Ambulans geldi açılın" bu sesi duyduğumda, Killian elime yapıştı.

"Korkma yanında olacağım" dedim. Sağlık görevlileri onu sedyeye almaya çalışıyordu.

"Hanım efendi eliniz"

"Onu bırakmamamı istedi" dedim. Kafasını salladı ve zorla da olsa ambulansa taşındı. Kafamı Çağan'a çevirdiğimde arabaya sıkışmış olan bedenini ayırmaya çalışıyorlardı. Onun bağırış sesleri kulaklarımı doldurduğunda, bir Killian'a bir de Çağan'a baktım. Killian onu bırakmamı istiyordu ama Çağan'da zor durumdaydı. Allah'ım ne yapacaktım ben? Killian'a tekrar baktığımda, gözlerinin kapandığını gördüm. Elimi sıkmayı bırakmıştı!

"Bıraktı! Elimi, elimi bıraktı bir şeyler yapın ölemez!" diye bağırdığımda, sağlık görevlisi bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı.

"Onun bir şeyi yok hanım efendi" dedi. Eren'den farksız olmadığımı düşündüm. Derin bir oh çekerken, ambulansın kapısını kapatmaya çalışıyorlardı ve Killian'ın babasını ambulansa almıyorlardı.

"Durun babası gelsin" deyip, ambulanstan indim. Killian'ın babası ambulansa binerken ben Çağan'ın yanına koştum. Acı inlemeleri kulaklarımı doldurduğunda, kendimden nefret ettim. Benimle buluşabilmek için acele etmişti ve eğer bu kazada onlardan birine bir şey olursa benim sonum olabilirdi. Asla ama asla kendimi affetmezdim.

Çağan'ın yanına ulaştığımda, gürültünün arasından sesimi ona duyurmaya çalıştım.

"Yanındayım Çağan. Korkma" diye seslendim. Uzun bir uğraş sonucu onu arabadan çıkarmış ve ambulansa taşımışlardı. Bilinci yerinde değildi. Ambulansa binip ona müdahale edişlerini izlemeye başladım. Korkuyordum. Killian'a yada Çağan'a bir şey olmasından korkuyordum. Özellikle de Killian! Ona bir şey olamazdı.

Hastaneye girdiğimizde ikisini de yoğun bakıma almışlardı. Bir köşeye çekilip ikisininde çıkmasını beklemeye başladım. 

Eren'e haber vermediğim aklıma geldi. Şarjım bittiği için, hastane danışmanlığından telefon isteyip, ezbere bildiğim Eren'in numarasını çevirip açmasını bekledim.

SERSERİNİN CENNETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin