35. Animagus

1.3K 133 70
                                    

"Cuma günkü maçta napıcaksın? Yani, onu görmek zor olmayacak mı?" Diana hayretle Susan'a döndü. "Dalga mı geçiyorsun Sue? Maçı sabırsızlıkla bekliyorum. O şerefsizin ağzına öyle bir sıçıcam ki!" "Bundan şüphem yok."

Diana duyduğu sesle arkasını dönünce sırıtan bir Sirius gördü. Diana kaşlarını çattı ama gülümsüyordu. "Ne zamandır oradasın Black, bizi mi dinliyordun?" Sirius ellerini saçlarına attı. Diana bu hareketi çok kıskanıyordu. Sirius'un saçlarının kendi parmakları arasında gezinmesini istiyordu ama sesini çıkarmadı. "Yeni geldim Reynolds, cezam az önce bitti."

Diana kendine engel olamadan sırıttı. Bundan bir hafta önce Raymond Cox'un kendisini yılın başından itibaren Margaret Paulson'la aldattığını öğrenmişti. Bu da yetmezmiş gibi bu dedikodu bir şekilde tüm okula yayılmıştı. Tabii haber bir kişinin ilgisini ayrı çekmişti. Cox Diana'nın kalbini kırmıştı, Sirius da onun burnunu.

"Teşekkürler, benim yüzümden de başın belaya girdi." Sirius parmaklarıyla oynuyordu. "Asıl senin yüzünden iki yıldır o piçi dövemiyordum, o yüzden ben teşekkür ederim." Diana tek kaşını kaldırdı. "Aldatıldığım için mi?" "O adinin gerçek yüzünü gördüğün için."

Susan boğazını temizledi. "Üçüncü tekerlik yapıcak havamda değilim, ben yatakhaneye gidiyorum. Sirius, sen de benim yerime oturabilirsin." Diana arkasından gülerken Sirius da yerine oturdu. "Sen iyi misin?"

Sirius gözlerinin tam içine bakıyordu. Sanki hasar kontrolü yapıyormuş gibi bir hali vardı. Diana gülümsedi. "İyiyim. Yani, tabii ki sinirliyim. Her şeyden önce o kim oluyor da beni aldatıyor! Onunla birlikte olduğum için ne kadar şanslı olduğunun farkında mı değildi? Yani bir 10 bir 7 ile çıkıyor ve 7 onu bir 6 ile aldatıyor, inanılır gibi değil! Bu yüzden tabii ki onu parçalara ayırıp sonra da her birini başka bir ülkeye gömmek istiyorum. Ama üzgün değilim, ona o şekilde değer vermiyordum. Hatta ona hiçbir şekilde değer vermiyordum açıkçası." Sirius kaşlarını çattı. "O zaman onunla iki sene çıkmanın mantığı neydi Reynolds?" Diana omuz silkti. "Seni uzak tutacağını düşünmüştüm." Sirius yeniden sırıttı. "Pek işe yaramadı sanırsam?" Diana da kıkırdadı. "Hem de hiç!"

"Bu arada sen niye geldin?" "İlla bir nedeni mi olmalı Reynolds? Keyifli sohbetin için gelmiş olamaz mıyım?" Diana kafasını yana yatırdı. "Olmasan iyi olur." Sirius gülümsedi. "Peki, tamam." Ardından ayağa kalktı. "Ama benimle gelmelisin, sana göstermek istediğim bir şey var." Diana ayağa kalmasına yardımcı olmak için uzatılan eli tuttu ve doğruldu. "Pekala, göster bakalım Black."

"Biraz daha gidersek Yahudi'lerin kaybolduğu çölden çıkıcaz." Yarım saattir Karanlık Orman'ın içinde yürüyorlardı. Diana bile daha önce bu kadar derinine gidip gitmediğine emin değildi.

Sirius bir anda durdu. "Haklısın yeterince gizlendik." Diana'ya döndü. "O zaman Reynolds, bunu görmeye hazır mısın?" Diana'nın kaşları çatıldı. "Git gide bu diye bahsettiğin şeyin penisin olduğuna ve beni buraya tecavüz etmeye getirdiğine emin oluyorum ama unutma Black, asam yanımda ve kullanmaktan çekinmem." Sirius gözlerini devirdi. "Saçmalamayı keser misin Reynolds? Gözlerini kapat." Diana itiraz edermiş gibi oldu ama Sirius'un kararlı bakışlarını görünce ikiletmedi. "Şimdi beş saniye öyle bekle ve aç."

Diana dediği gibi gözkerini kapattı, beş saniye bekledi ve yeniden açtı. Şimdi önünce simsiyah tüyleri olan büyük bir köpek duruyordu. "Cidden mi Black, beni buraya köpek aldığını göstermek için mi çağırdın?" Ardından elini uzattı ve köpeğin kafasını okşamaya başladı. Gülerek yere çömeldi ve köpeği sevmeye devam etti. Köpek de onu yalamaya başladı. "Senin şu aptal sahibin nerede acaba?" Köpeği yan yatırmış sevmeye devam ederken Sirius'u görmek için etrafa bakındı. Yine göremeyince kaşları çatıldı. Yavaşça ayağa kalktı. Etrafında dönüp ormanın içine bakındı. "Sirius, orada mısın?" Diana arkasından gelen sesle olduğu yerde sıçradı. "Buradayım Reynolds."

Arkasını döndüğünde az önce köpeğin olduğu yerde duruyordu ama şimdi köpek kaybolmuştu. Diana'nın kaşları çatıldı. Hemen ardından ağzı açıldı ve dehşete düşmüş bir ifadeyle Sirius'a baktı. "Ben az önce seni mi sevdim?!"

Sirius'un sırıtışı yüzünde yayıldı. "Eh, buna bir çeşit ön sevişme diyebiliriz sanırım." Diana yumruğunu tüm gücüyle omzuna geçirdi. "Ahh! Tamam tamam, onu boşver. Asıl noktayı görmüyor musun? Artık bir Animagus'um!"

Diana'nın çatık kaşları inmedi ama ifadesi yumuşadı. "Köpek olmana şaşmamalı, it herifin tekisin!" Sirius güldü. "Hadi ama Reynolds, seni beni sev diye zorlamadım. Irzıma geçen sendin, buradaki mağdur benim!" Diana bu sefer yumruğu suratına geçirdi. Kendi eli de acımıştı. "Ne bok yersen ye Black!"

Arkasını dönüp gideceği sırada iki el onu belinden sardı. Sirius vücudunu onunkine yaslamıştı. "Tamam, özür dilerim, sakin ol. Asıl önemli olan senin bize yardım edip bunu başarmamı sağlaman. Bu, senin eserin Diana Reynolds."

Diana istemsizce sakinleştiğini hissediyordu. Sirius'un kokusu onu yatıştırıyordu. "Başardık, değil mi? En azından bir kısmını?" Sirius kıkırdayınca boynu gıdıklandı. "Evet, başardık." Onu bırakıp kendine çevirdi. "İtiraf etmelisin Reynolds, bayağı iyi bir takım olduk." Diana gülüp gözlerini devirdi. "Tahmin ediyim, bunun hemen ardından 58 numaralı çıkma teklifi geliyor." Sirius'un gülümsemesi silinmedi. Ardından Diana'ya bir adım yaklaştı. Sirius 4. sınıfa geçtiklerinden beri hızla uzuyordu bu nedenle şimdi Diana'dan neredeyse bir kafa uzundu. Başını eğip alnını Diana'nınkine yasladı. "Bir tebrikler öpücüğüne ne dersin?"

Diana yutkundu. Aslında Yasak Orman'ın derinliklerindeydiler. Kimse onları göremezdi. Tom'a haber giymeyeceğinden emindi. Bununla birlikte Sirius'u çok özlemişti. Onu öpmeyi neredeyse dünyadaki her şeyden çok istiyordu. Gözlerini kapadı ve dudaklarını Sirius'unkilerle buluşturdu.

Sirius hemen kollarını Diana'nın beline sardı ve Diana da hayal ettiği gibi ellerini Sirius'un saçlarına daldırdı. Öpüşmeleri temposunu arttırırken Sirius onu bir ağaca sertçe yasladı.

Diana anın muhteşemliği karşında şoka uğramıştı. Bacaklarının titrediğini hissedebiliyordu. Sirius onu tutmasa çoktan yeri boylamıştı. Öpüşmeleri sona ersin istemiyordu. Bu ormandan çıkmak istemiyordu. Ama nefesi tükenmek üzereydi.

Sirius sudan çıkmış gibi nefes nefese alnını Diana'ya yasladı. Gülümsedi. "Yaza bir ay kaldı D, 5. sınıfa geçiyoruz." Diana yutkundu. Bunu unutucağını umuyordu. Diana, 5. sınıf Sihir Tarihi konusuydu ve onu yakından tanıyanlar Dişi Anka'nın o olduğunu çözebiliyorlardı. Sirius'un çözeceğine şüphe yoktu. Diana dudağını ısırdı. "Unutmamışsın Black." "Seninle ilgili hiçbir şeyi unutmam Reynolds."

O sırada Diana'nın gözleri Sirius'un arkasındaki bir noktaya odaklanmıştı. Bir kuzgun onları izliyordu. Kaşları çatıldı. Aynı kuzgunu 15. yaş doğum gününde de gördüğüne emindi. Diana fısıldadı. "Sirius sakın kıpırdama. Gece benimle mutfakta buluş. Şimdilik sadece bana güven." Sirius'un kaşları çatıldı ama bir şey söylemedi. Kafası ile Diana'yı onayladı. Diana derin bir nefes aldı ve Sirius'u tüm gücüyle itti.

Sirius dengesini ayarladı ve düşmekten son anda kurtuldu. "Yeter Black, bu umutsuz romantik hallerin beni sıkmaya başladı gerçekten. Fiziksel bir şeyler yaşamak istersen buradayım işte, duygusal açıdan seninle İL-Gİ-LEN-Mİ-YO-RUM! Neyse, ben gidiyorum. Biraz Campbell'la takılacağım, en azından o beni bu aşk saçmalıklarıyla yormuyor."

Diana arkasını dönüp giderken kuzgunun uçtuğunu duydu ve sırıttı. Daha önce bunu akıl edemediğine inanamıyordu. Ama şimdi, Sirius'u bir köpek olarak görünce her şey açıklığa kavuşmuştu. Savaş mı istiyorsun Tom? dedi içinden. O zaman istediğini alacaksın...

* * * * *

Evet, bu kadar çabuk bölüm yazabildiğim gerçekten ben kendimi tebrik ediyorum! Anladığınız üzere küçük bir zaman atlayışı yaptık. Şu an dördüncü sınıfın sonundalar. Özellikle 5. Sınıf aşırı olaylı ve aksiyonlu olacak o yüzden çok heyecanlıyım!

Medyayı izleyip yorumlarınızı yazarsanız çok sevinirim, üzerinde çok uğraştım ve bence çok güzel oldu. Genel olarak ne kadar yorum yaparsanız benim de o kadar yazasım geliyor o yüzden ne kadar yorum, o kadar çabuk yeni bölüm:)

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, yeni bölümde görüşmek üzere! Sizi seviyorum💕

Ravenclaw'un LanetiWhere stories live. Discover now