Ravenclaw'un Laneti

21. Doğum Günü Hediyesi

Yaz iyice yaklaşmıştı ve Diana'nın doğum günü de gelip çatmıştı. Doğum günü gecesi kızlar bir parti düzenlediler. Diana partiye ayıp olmasın diye Serena Jones'u da çağırmıştı ama o, gelme zahmetinde bulunmamıştı.

"Önce benimkini aç!" diye bastırınca Diana, Lily'nin hediyesini aldı ve açtı. İçerisinden küçük bir şişe çıktı. Şişenin içerisinde şeffaf bir sıvı vardı. "Nedir bu?" diye sordu Diana ama bir tahmini vardı. "Felix Felicis." "O da nedir?" diye sordu Mary. "Sıvı şans," dedi Diana yüzünde bi gülümsemeyle.

Yıllar süren çalışmalar sonucu tedaviyi bulamayan Diana sonunda yeni bir şeyler denemeye karar verince yaratmıştı bu iksiri. Eğer yeteri kadar şanslı olursa tedaviyi bulabileceğini sanmıştı. Sonunda çuvallamıştı tabii ama Felix Felicis gerçekten de muazzam bir buluştu. Animagiden sonra yaptığı en önemli icat olduğunu düşünüyordu.

"Sana şans getirir ve her konuda yardımcı olur. Yani, neredeyse her konuda."

Ardından Susan kendi hediyesini verdi. Bu bir şekerleme sepetiydi ve Diana bunu görünce sevinçten adeta havaya uçtu. Alice ona Quidditch: Bir Tarih kitabını almıştı, Dorcas'sa Zonko'dan bir dolu şaka malzemesi hediye etmişti. Mary Şaka Büyüleri kitabı vermiş, Rebecca ve Josie ise en sevdiği Quidditch oyuncusunun imzalı bir posterini sunmuşlardı. Sıra Marlene gelmişti.

Marlene bir adım öne çıktı ve elini cebine sokup bir şey çıkardı. Elinde kıpırdanan altın renkli bir şey vardı. "Snitch!" dedi Diana heyecanla. Altın Snitch'i mutluluk içerisibde Marlene elinden alırken sordu: "Çok teşekkür ederim Marls, bu müthiş! Ama, nerden buldun?" Marlene suratına hınzır bi gülüş kondurdu. "Çaldım, James de yardım etti." Lily kaşlarını çattı. "Ne var Lils?! James ve ben çocukluk arkadaşıyız, seni seviyoruma ama onla da konuşmamazlık edemem." Lily gözlerini devirdi. "Hayır anlamıyorum, güya zeki kızlarsınız. Takılmayın şu salak 'çapulcularla'!" "Diyor hayatının yarısını Remus'la kütüphanede geçiren kızıl." Diana'nın bunu demesiyle herkes güldü.

Bir süre sonra Lily onu bir kenara çekti ve cebinden yılan şeklinde bi broş çıkardı. "Bu da Sev'den." Diana broşa baktı. Biraz sinirlenmişti. Sonra yeniden Lily'e döndü. "Potter'larda kalmamı sorun etmiyceksin değil mi?" Lily gülümsedi. "Tabii ki hayır! Ama sana acımıyo da değilim. Koca bi yaz tatilini James Potter'la geçirmek istemezdim." Diana da güldü. "Haklısın sanırım." O sırada biri araya girdi. "Tabii ki haklı, Lily-çiçeğim her daim haklıdır. Bu arada konu ne?" Diana göz devirdi. "Vay vay, beyler demek doğum günüme teşrif ettiniz, davetiyelerinizi görebilir miyim?" Remus öne çıktı. "Yüksek müsadenizle partinize katılabilir miyim Diana hazretleri?" Diana sahte bir tebessümle onayladı. Sonra James konuştu. "Benim davetiyem de şu an elinde duran Altın Snitch olmalı." "Peki, geç bakalım." Ardından Peter'a döndü ve elindeki şekerlemelere bi bakış attı. Peter kafasını çaresizlik içinde yana eğdi. "Aaah, hadi ama! Neyse, al hepsi senin olsun!" Diana gülümseyerek şekerleme poşetini elinden aldı. Sonra da Sirius'a döndü. "Peki ya sen Black?" Sirius gülümsedi. Arkasından bir hediye kutusu çıkarttı.

Diana temkinli bir tavırla kutuyu aldı. Kapağını açtığı anda gözleri doldu ve mutlulukla gülümsedi. "Merlin adına, ciddi misin?!"

Kutunun içinde bu hayatta yüzyıllardır en çok ihtiyacı olan şey duruyordu. "İksir Panzehirleri ve Malzemeleri," dedi Sirius. "Ee bulmak zor oldu ama değdi." Diana neredeyse ağlamak üzereydi. "Anlamıyorum, nasıl?" "Bizim malikanede Alphard Amca'nın kaldığı odada buldum. Geçen yılın sonlarına doğru seni kütüphaneye giderken görmüştüm, normalde kütüphane senin için yasaklı bölge gibi olduğundan merak edip takip etmiştim. Bu kitabı sorduğunu duydum. Sonra haftalarca her yerde bu kitabı aradın. Bana da tanıdık gelmişti. Meğerse Alphard Amcamınmış." Diana sevinçle Sirius'un üstüne atladı. Yıllardır bu kitaptaki neredeyse her şeyi denemişti ve geriye çok az kombinasyon kalmıştı. Fakat kitabı son hayatında nerede bıraktığını unutmuştu. Demek Black Malikanesi'nde unutmuş, Alphard da bulup onun için saklamıştı.

"Çok teşekkür ederim, benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin bile edemezsin." Sirius sonunda şaşkınlık anından sıyrılıp ona geri sarıldı. "Hiç önemli değil."

Diana o kadar huzurla dolmuştu ki bir an neredeyse Marlene orada olduğunu unutmuştu. Hızla Sirius'tan ayrılırken üstünü başını düzeltti. Marlene'le göz teması kurmak istemediğinden Lily'den tarafa döndü. "Merlin, uzun bir yaz olucak!"

🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

"Ne yani James'e hala söylemedin mi?!" diye sordu Fleamont şaşkınca. "Hayır, söylemedim. Ve Merlin aşkına sessiz ol Potter, bizi duyacak." Euphemia'nın yüzü hafif asılmıştı. "Üç ay boyunca aynı evde kalıcaz D, saklamamızın çok mümkün olucağını sanmam." "Hadi ama Effie, bunu yapabiliriz. Lütfen, eğer ona söylersem o da Sirius'a söyler. O da beni ikna etmeye felan çalışır. Böyle iyiyim. Nolur bunu bozmayın. Yalnızlığı seviyorum." Fleamont durup ona baktı. "Bugün o uzak durarak yalnız kalmak istediğin kişi de dahil, 4 erkek çocuğuyla bir maça gittiğinin farkındasın değil mi?" Diana hiç bu açıdan bakmadığını fark etti. "En azından," dedi sonunda pozitif bir yön bulmanın rahatlamışlığıyla. "Quidditch Dünya Kupası Finallerine gidicem, değer yani."

🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹

Arkadaşlar çok uzun zamandır bölüm yazmıyordum ve bu bölümde biraz kısa oldu, evet, ama sınav dönemimdeydim ve şu an biraz rahatlamış durumdayım. O yüzden size gelecek bölümün başlığını ve çıkış tarihini bildiriyorum:

22. Black Malikanesi - Çarşamba 17/04/2019