38. Cevaplara Adım Adım

1.2K 129 30
                                    

"Evet Reynolds, seni dinliyorum. Yoksa beni buraya başka bir yiyişme turu için mi çağırdın?" Diana gözlerini devirse de hemen ciddileşti. "Gelirken takip edilmediğine eminsin, değil mi?" Sirius ciddiyetle başını salladı. Konu her neyse merak ediyordu.

"Pekala, beni iki yıldır gizlice takip ettiğinin farkındayım o yüzden sana sormalıyım: Etrafımda bir kuzgun gördüğünü hatırlıyor musun?" Sirius düşünmeye başladı. Susan'la parkta otururken güvercinlerin arasına karışmış bir kuzgun vardı. Lily'nin 13. yaş gününde de. Remus ve Dorcas'la gittikleri piknikte de. "Evet," dedi kaşlarını çatarak. "Simsiyah bir kuzgun görmüştüm. Birkaç sefer. Sanki hep aynı kuzgun gibi." Diana zaferle gülümsedi. "Peki neden beni gözetliyordun Black? Sallama ve düzgün yanıtla. Bu cidden önemli."

Sirius dudağını ısırdı. Doğruyu söylemesi gerektiğinin farkındaydı çünkü Diana bir şey yakalamıştı ve belki bu olayı o çözebilirdi. Ama bunu sakladığını öğrenince nasıl bir tepki vereceği konusunda en ufak bir fikri yoktu.

"Geçen senenin başında," dedi derin bir nefes alarak. "Cissy'le aramızda bir konuşma geçti. Bana bir durumdan bahsetti. Seni izleyen biri olduğundan." Diana yutkundu. "Seni izleyip yaşadığın her şeyi Slytherin'lere anlatan biri olduğunu söyledi. Onlar da senin tüm haberlerini yetiştiriyorlarmış, kime olduğunu bilmiyor ama bir tahmini vardı." Diana'nın da vardı ve bu durum hiç hoşuna gitmemişti. "Peki kim olduğunu biliyor musun? Kim beni takip ediyormuş?"

Diana'nın kafasındaki asıl soru onu binanın içinde nasıl takip ettiğiydi. Dışarısını çözmüştü çözmesine ama binanın içinde bir kuzgun görse hatırlayacağına emindi.

"Aslında seni bu yüzden izliyordum. Seni kimin izlediğini biliyordum bu yüzden onun yakınında olup olmadığını kontrol etmek istiyordum. Ama hiçbir zaman göremedim." Diana derin bir nefes aldı. "Kimi göremedin peki?" "Serena Jones."

Diana kalbinin sıkıştığını hissetti. Şimdi her şey yerli yerine oturmuştu. "Tabii ya." deyip kendi kendine güldü. Oda arkadaşlarını şüphelendiği kişiler listesine hiçbir zaman dahil etmemişti ama onun olacağına kesinlikle ihtimal verebilmeliydi.

"Ama," diye düşüncelerinin arasına girdi Sirius. "İtiraf etmeliyim ki seni nasıl izlediğini hala çözebilmiş değilim." Diana hafifçe güldü. "Gerek yok, ben çözdüm." Sirius'un kaşları çatıldı. Diana iç çekti. "Okul binasının içinde olan olaylar zaten ya toplu alanlarda gerçekleşiyor ve herkes duyabiliyor ya da ben yurt odamızda konuşuyorum. Dışarısı ise daha çetrefilli bir sorundu ve açıkçası ben de anlayamıyordum. Biri beni senin gibi takip edince gayet anlaşılır oluyordu ve ben dikkat etmeme rağmen bu kişiyi göremiyordum. Bugün seni bir köpek olarak görünce dank etti. Belki de sorun bir insan görmeye çalışmamızdı. Ama beni takip eden bir kuzgundu. Serena Jones bir animagus."

Sirius şaşkınlıkla Diana'ya bakıyordu. Mutfakta çalışan ev cinlerinin sesinden başka çıt çıkmıyordu. Sonunda sessizliği Sirius bozdu. "Bu nasıl olabilir?" Diana dudağını büktü. "Açıkçası bilemiyorum. Senin de tecrübe ettiğin üzere animagus çok güçlü bir büyüdür. Bir ikinci sınıf öğrencisinin kendi kendine öğrenebileceği bir şey değil." Sirius kaşları çatılı ona döndü. "Sen öğrenmiştin ama, değil mi?"

Bunun bir açıklaması olduğunu Sirius'a söyleyebilmek isterdi. Kendisinin zaten bunu icat eden kişi olduğunu, o sırada 16 yaşında babasına kendini kanıtlama hırsıyla dolu gereğinden zeki bir genç kız olduğunu. Bunda büyük ölçüde Godric Gryffindor'un da katkısı olduğunu ve yardım almadan bunu başkasının yapmasının mümkün olmayacağını söylemeyi cidden istedi. Ama yapamadı.

"Benim durumum biraz farklıydı. Babam..." Sirius endişeli ve ürkek duruyordu. "Reynolds, neden babanla ilgili hiçbir şey söylemiyorsun. Hayatta mı mesela?" Diana kendisini bile şaşırtacak bir hızla "Hayır!" diye cevapladı. "O öldü."

Sirius derin bir iç çekti. Napması gerektiğini bilemiyor gibiydi. "Pekala," dedi en sonunda. "Ne yapacağız?" Diana dudağını büktü. "Aslında bir fikrim var ama-"

* * * * *

Lily oflayarak kitabı kapattı. "Burada da yok!" Severus iç çekti. "Belki de bu işin peşini bırakmalıyız Lily, yaklaşık bir senedir araştırıyoruz ve o son kaynağımızdı." Lily üzgün gözlerini kırpıştırdı. "Diana 5. sınıf konusu olduğunu söylüyordu, burada bir yerde bir şey olmak zorunda!"

Kendisine itiraf etmek istemese de Lily'nin cevabı bulmaktan çok araştırmaya devam etmesi gerekiyordu. Diana ile tam bir yıldır konuşmuyorlardı ve bu canını tahmin edebileceğinden çok daha fazla yakıyordu. Şimdi Raymond Cox'la olanları da duyması onu iyice kötü etkilemişti çünkü arkadaşının yanında olmak istiyordu.

Lily Diana'nın geçen yazı nerede geçirdiğini bile bilmiyordu. Potter onunla kalmayı bu defa kabul etmediğini söylemişti. Kızlardan herhangi birinin de durumdan haberi yoktu. Son olarak Remus'a sormuştu ama o da kendisiyle olmadığını belirtmişti.

Kendini suçlu hissetmekten nefret ediyordu ama onu iten Diana'ydı. Eskiden Sirius'u ne kadar kendinden uzak tutmaya çalışıyorsa şimdi aynısını Lily'e yapıyordu. Bunun bir sebebi olduğuna emindi ama cevabı bir türlü bulamıyordu.

"Lily," dedi Severus yumuşak bir tonla. "Belki de bir nedeni olduğuna kendini inandırmaya çalışıyorsundur. Diana'nın senden kopmasını kabullenemediğini biliyorum ama, insanlar değişir. İşin içerisinde bir komplo teorisi olmayabileceği hiç aklına geldi mi?" Lily sinirden yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu. "Kastettiğinin aksine Sev, en yakın arkadaşımı gayet iyi tanıyorum ve onun da acı çektiğini görebiliyorum. Kafamda komplo teorisi filan da üretmiyorum, sadece gerçeği arıyorum. İstemiyorsan yardımcı olmak zorunda değil, lütfen git."

Severus birkaç kez gözlerini kırpıştırdı, ardından bir kabullenişlikle ayağa kalktı ve yavaş ve çekingen adımlarla kütüphaneyi terk etti. Lily kızıl tutamlarını kulaklarının arkasına sıkıştırken derin bir nefes aldı. "Belki de yanlış yerden gidiyorumdur."

Önüne bir defter çıkarttı ve Diana hakkında bildiklerini yazmaya başladı. Ravenclaw, Arayıcı, Siyah Saç, Zeki... Yazdıklarını aklında sıralarken bir anda aklına bir şey geldi. Çok önemli bir şey. Hemen kalemi eline aldı.

Kalemi yerine bırakırken gülümseyerek son yazdığına baktı. Çataldili.

* * * * *

Evet, bu bölüm biraz kısa farkındayım ama gelecek bölüm uzun ve bayağı önemli olacak o yüzden biraz idare edin;P

Herkes cevapları bulmaya biraz daha yaklaşıyor ve bu yüzden ben de bayağı heyecanlıyım.

Sizce Diana'nın planı ne?

Lily bu bilgiyi nasıl kullanacak?

Sirius ve Diana sonunda bir araya gelecek mi?

Yorum yapmayı unutmayın lütfen çünkü ben sizin yorumlarınızı okudukça bölüm yazmak için gaza geliyorum.

Bu arada eğer Marvel seviyorsanız lütfen diğer hikayem olan "Ölüm Meleği: Deyna Stark" kitabına da bir göz atın, bunu yaparsanız beni çok mutlu edersiniz!

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşçakalın:)

Ravenclaw'un LanetiWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu