24. Kızıl Gözyaşları

2.3K 181 49
                                    

"Pekala, tahmin edin ben kimim: Evans! Evans! Evans! Evans!" Frank'in söylediğiyle herkes kahkaha attı. Sirius ise resmen gülmekten kırılıp James'in kucağına uzandı. "Sen olduğuna dair içimde tuhaf bir his var kanka." Ve gülmeye devam ederken James onu kucağından attı. "Ha-ha! Çok komik! Peki bu kim? Reynolds! Reynolds! Reynolds! Reynolds!" Sirius dağılmış saçları ve yüzünde baştan çıkarıcı bir ifadeyle doğruldu. "Bu ben olmalıyım sanırım." James düşünür gibi yaptı. "Aslında ben Raymomd Cox'tan bahsediyordum ama-" James suratının ortasında patlayan yastıkla sustu. Frank lafı devraldı. "Biraz kıskancız bakıyorum." Sirius ona döndü. "Biri Alice'e yazsa ne hissederdin?" Frank'in en yakın arkadaşı ve yaşıtı olan Dave konuştu. "Şey Sirius, arada ufak bir fark var: Alice Frank'in sevgilisi." Evet, yazın çıkmaya başlamışlardı. Çok da tatlı bir çiftlerdi. Alice, Bay ve Bayan Longbottom'la bile tanışmıştı. Doğruyu söylemek gerekirse Bayan Longbottom biraz acı mizaçlı biriydi ama Alice onları sevmişti.

"Bir gün biz de sevgili olucaz: Hogwarts'ın gördüğü en muhteşem çift!" Remus güldü. "Tabii, ilk adım sanırım Diana'nın senden nefret etmeyi kesmesini sağlamak." Sirius sırıttı. "Benden nefret etmiyor o. Sadece, duygularını dışa vurmakta biraz kötü." Herkes kafasını 'He he kanka' dercesine salladı. Sirius onlara aldırmayıp Frank'e döndü. "Onlar Alice'e yakınlar, değil mi? Alice sana bir şey dedi mi?" Frank kafasını öne eğdi. Alice ona bir şey demişti ama bu Diana hakkında değildi. Ama Diana'nın neden asla ama ASLA Sirius'u kabul edemeyeceğinin en büyük nedenlerinden biri olabilirdi.

"Aslında bir şey öğrendim dostum ama seni mutlu etmiyecek." Sirius kaşlarını çattı. "Neymiş hoşuma gitmeyecek olan şey?" Frank derin bir nefes. "Pekala! Alice bunu sana asla söylemememi tembih etti bu yüzden sakın ağzından kaçırma! Marlene... O, senden hoşlanıyor."

Şimdi Sirius'un kaşları daha bile çatılmıştı. Sorgularcasına "Yani?" dedi. James şaşkınlıkla ona döndü. "Anlamıyor musun dostum? Marls ve Diana yakın arkadaş. Sen benim hoşlandığım biriyle çıkar mıydın?" O an Sirius'un kafasında şimşek çaktı. Cevap çok basitti: Tabii ki de çıkmazdı. Dostluk daha önemliydi. "Ama eğer bu doğruysa onu kendime aşık etsem bile benle çıkmaz ki!" Hepsi kafalarını salladılar doğrularcasına.

*******************************

"Evet Diana, öt bakalım! Raymond Cox'un sana çıkma teklifi ettiğini duydum." Diana gözlerini kısıp kafasını yana eğdi. "Sahi mi Alice? Ben de Frank'le ikinci aşamaya geçtiğinizi duydum ama her duyulana inanmamalıyız, değil mi?" Alice sırıttı. "Ona inanabilirsin canım, çünkü doğru." Lily gözlerini kocaman açarak Alice'e döndü. "Ne?! Doğru mu?" Alice kafasını salladı. "Kızlar biz artık beşinci sınıftayız, bu normal bir şey." Tekrardan Diana'ya döndü. "Soruma gelirsek..." "Evet etti! Ama ben reddettim." Dorcas elindeki yastığı Diana'ya fırlattı. "Kızım salak mısın sen? Senin gözlerin mi kör? Ne kadar yakışıklı olduğunu görmüyor musun?" Mary yanına iyice eğildi. "Yoksa bu Sirius'la mı ilgili?"

Diana o an Marlene'in Slytherin'lerle girdiği kavgadan dolayı ceza aldığına çok memnun oldu. "Ne alakası var canım?" Dördü de onu inanmayan bakışlarla süzdü. "Tamam, onunla ilgili! Şimdi biriyle çıkarsam bu gerizekalı kıskançlık triplerine girer. Sonra birileriyle kavgaya girip dayak felan yer diye korkuyorum." Kızlar birbirilerine bakıp güldüler. "Başının çaresine bakabileceğine eminim D," dedi Lily imalı bir sesle. "Tıpkı Sirius'un her çıktığı kızın gizemli bir biçimde revir kanadını boylaması ama senin hiçbir zaman yaralanmaman gibi."

Bu, oldukça doğruydu. Ama Diana işleri gizliden gizliye halletmekte uzmandı. Sirius gerizekalısı büyük ihtimalle ortalık yerde kavga çıkarırdı. "Ne demek istediğiniz hakkında hiçbir fikrim yok! Sizin de kanıtınız yok zaten..."

Ravenclaw'un Lanetiजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें