Ravenclaw'un Laneti

15. Black Ailesi

Sirius trenden inerken kendisinin küçük versiyonunu gördü. "Siz gidin, ben geliyorum." Çapulcular kafalarını sallayarak onayladılar.

"Hey Reg!" Regulus abisine döndü. Ufladı. Onun kendisini utandırmasını istemiyordu. "Ne var?" diye sordu bıkkınlıkla. "Sadece, şey diycektim- Yanımda yer ayırıyorum. Gryffindor'a seçildiğinde gelip oturursun." Regulus bir cevap vermedi. Abisi her ne kadar kabul etmek istemese de bir Slytherin olucağını biliyordu.

"Ne oluyor Black, şimdi de birinci sınıflara mı satşıyorsun?" Diana'nın ortaya çıkmasıyla Sirius'un yüzüne çapkın bir gülümseme yerleşti. "Aslında Reynolds, kardeşimle konuşuyordum." Diana bunun üzerine Regulus'a alıcı gözüyle baktı. Ciddi anlamda çok benziyorlardı. "Demek sen Mini Black'sin, ha? Umarım abin kadar sinir bozucu değilsindir." Mini Black'e göz kırptı ve Lily'nin yanına dönmek üzere oradan ayrıldı.

"Güzel kız, değil mi?" Regulus abisinin dediği şey üzerine ona döndü ve yüzündeki aptal aşık ifadeyi fark etti. Sırıtarak, "Evet, senden uzaklaşıp giderken epey güzel görünüyor." Sirius ona döndü. "Bunu bir meydan okuma sayıyorum." "Neyse," dedi Regulus. "Cissy'nin yanına dönmeliyim." Abi kardeş vedalaştılar ve Sirius Çapulcular'ın yanına döndü.

Üst sınıflar şatoya ulaşıp büyük salona geçtiler. Diana Susan ve Xeno'nun ortasına geçip oturmuştu. Seçim seromonisi başlıyordu. Seçmen şapka o sene için hazırladığı şarkıyı söyledi. Ve şimdi çocuklar tek tek çağırılıyordu.

"Black, Narcissa." Narcissa kürsüye çıkıp oturdu. Seçmen şapka başına konduktan 32 saniye sonra "SLYTHERIN!" diye bağırdı. Slytherin masasından büyük bir alkış koptu ve başı da Bella çekiyordu. Alkışlar bittikten sonra McGonagall bir sonraki ismi okudu. "Black, Regulus." Diana Sirius'a baktı, oldukça heyecanlı görünüyordu. Ama Diana Regulus'un bir Gryffindor olmadığına emindi. Çok uzun zamandır seçim törenlerini izliyordu ve genelde tahminleri doğru çıkardı. Yine de, Sirius'un mutluluğu için, Ravenclaw'a gelme ihtimali olduğunu düşünüyordu. Fakat şapka kafasına konduktan 11 saniye sonra "SLYTHERIN!" diye bağırdı.

Regulus bunu bekliyordu. Abisinin aksine ailesinden, Slytherin'den veya ailesinin nesiller boyu Slytherin olmasından nefret etmiyordu. Ama şimdi, Sirius'un yüzünde gördüğü hayal kırıklığı onu üzmüştü. Onu kırmak istememişti ama bu, elinde olan bir şey değildi. Alkışların koptuğu Slytherin masasına doğru ilerledi ve Cissy'nin yanına oturdu.

Seramoninin bitmesinin ardından Dumbledore "Yumulun." komutunu vermiş ve herkes ziyafetten midesinin alabildiği kadarını gömmüştü. Yatakhanelere çekilme vakti geldiğinde Susan, Xeno ve Diana ayağa kalktılar ve kapıya doğru yürümeye başladılar. Fakat bu sırada önlerine Lucius Malfoy, Tobias Goyle, Sean Crabbe, Irma Lanner ve Bellatrix Black'ten oluşma bir grup çıktı. Narcissa ve Regulus da oradaydı ama Diana onların o kadar da isteyerek orada bulunmadıklarını tamin ediyordu.

"Ah, bizim tipsizler çetesi de burdaymış. Belanızı arıyorsanız doğru adrestesiniz ama bence okulun ilk gününden ezik olduğunuzu kanıtlamak için bu kadar hevesli olmayın." Bella bir adım öne çıktı. "Ben olsam bizimle böyle konuşmazdım," Ardından Diana'ya iyice yaklaşıp kulağına fısıldadı. "Özellikle de senin gerçekte ne ucube olduğunu bildiğimi düşünürsen, Dişi Anka."

Diana damarlarında akan kanın donduğunu hissetti. Vücudu buz keserken gözlerinden adet ateş fışkırıyordu. Demek o pis cadı söylemişti, ha. Aslında eninde sonunda herkes öğrenirdi. Diana 5. sınıf Sihir Tarihi ve 7. sınıf Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi konusuydu. İsmi söylenmezdi tabi. Ama eğer aynı dönem okumuşsan anlamak o kadar zor değildi.

Diana duyduğu şeyle öyle bir transa girmişti ki Bella'nın grubunun yanına geçtiğini ve önünde oluşan küçük büyücü heyetini fark etmemişti. Bu grubun içerisinde Lily, Sirius, James, Remus, Susan ve Xeno vardı. Sonra heyet yavaş yavaş büyümeye başladı. Başta kendi binasına karşı çıkmaktan çekinmiş Severus ve Reymond da aralarına katıldı. Ardından Mary ve Marlene, Rebecca ve Lydia, Alice ve Dorcas. Hatta Peter da gelmişti. Sonra çok da yakın olmadığı kişiler gelmeye başladılar. Ravenclaw Quidditch takım kaptanı Zeke Campbell ve Seremçna Jones gibi. Ve şimdi Frank Longbottom gibi tanışmamış olduğu kişiler bile önündeydiler. Bir süre sonra tüm Ravenclaw'lar ve Gryffindor'lar, Hufflepuff'ların büyük bir kısmı ve hatta Slytherin'lerin içerisinden küçük bir grup, yani neredeyse tüm okul Diana'yı birkaç Slytherin'den kprumak üzere önünde duruyorlardı. Narcissa ve Regulus da diğer grubu terk edip kenara çekilmişlerdi.