Bölüm Altmış Altı - Vezirin Oyunu

113K 4.6K 6K
                                    

Herkese merhabalar!

Uzun zaman sonra yine burada olmak harika bir his. Ben yazarken onları çok özlediğimi fark ettim, eminim siz de okurken aynısını hissedeceksiniz.🖤🥹

Bölüm on beş bin kelimeden fazla, kitap halinde iki bölüm falan eder bu sanırım. Keyfini çıkara çıkara okuyun.

Yorumlarınızı okumayı çok özlemişim, boool boool yorum bırakmayı ihmal etmeyin lütfen.🫶🏻

Okumadan önce yıldıza basalım 🌟

Yeni bölümler ve üçüncü kitap hakkında gelişmeler için Instagram hesabım: suleavlamaz

Bölüm şarkısı: kxllswxtch - WASTE

Bölüm şarkısı: kxllswxtch - WASTE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altmış Altı 🌙 Vezirin Oyunu

Kendisini aylardır görmediğimiz, Barın'ın daimi aşkı Helen tutuklanır tutuklanmaz sorgu odasına alınmıştı. Her ne kadar geçmişte hepimizin tanıdığı, güvendiği ve sevdiği biri olsa da aradan uzunca bir süre geçmişti, artık onun gözünde çok farklı bir konumdaydık ve o bize düşman kesilenlerin yanında yaşıyordu. Hepimizin aklında çokça soru işaretleri vardı. Birincisi, Helen'in adresi nereden bulduğu, ikincisiyse kalkanı nasıl deldiğiydi. Peşimizde o kadar krallık vardı, hiçbiri başaramamıştı bunu. Helen nasıl yapmıştı?

"Burayı nasıl buldun?" Kuray'ın sorusuyla birlikte düşünmeyi bırakıp ilgimi onlara verdim.

Helen, elleri arkadan bağlanmış bir şekilde, çelikten sandalyede oturuyordu. Bir tarafı kısa, bir tarafı uzun olan saçına bugün hiç tarak değdirmediği aşikardı. Gözleri şişmiş, göz altlarında o bölgeyi karanlık gösterecek çukurlar oluşmuştu. Ellerinde kalkanı delmek ve içeriye girmek için neredeyse tüm gücünü kullandığından içinden oluk oluk kan akan yarıklar oluşmuştu. Suratı oldukça yorgun ve bitkin görünüyordu. Onu ilk defa böyle görüyordum.

Alt dudağı seğirdi, bakışları hepimizin yüzünde gezindi tek tek. "Kasvet artık Varilok Krallığının yönetiminde, hâlâ orada çalışıyorum," diye bilgilendirdi bizi öncesinde. "Aylardır sizinle ilgili duyduğum tek şey, Efsan ve Alaz'ın ölmesi gerektiğiydi. Kellenizin başına bir milyon vrank teklif ediliyor."

Kuray gözlerini kıstı. "Bir milyon vrank için mi buradasın?"

Helen'in koyu kahverengi göz bebekleri Kuray'ı buldu. "Öyle olsaydım bu bilgiyi sizinle paylaşmazdım," dedi. Az biraz tanıdıysam Helen'in böyle bir işe kalkışmayacağını biliyordum ancak artık güven duygum iyice seyrelmişti, kimseye tam olarak güvenemezdim.

"Ben buraya..." Yutkundu. "Barın için geldim. Kasvet'e dövüşmek için bir büyücü ve cadı geldi, birisi zamanında Barın'a orada nasıl yenildiğinden bahsetti, diğeri de ondan almam gereken bir intikam vardı, erken öldü, dedi. O an beynimden vurulmuşa döndüm ve tek elimle büyücü adamın yakasından tutup onu sarsarak Barın'ın gerçekten ölüp ölmediğini sordum."

KARANLIĞIN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin