Bölüm Kırk Dokuz - Sanrılardan Doğan Çığlıklar

231K 19K 36.2K
                                    

Merhabalar.

Hepinizin iyi olduğunu umuyorum, biraz erken geldim morali bozuk olanlara bir mutluluk bildirimi olması dileğiyle!

Keyifli okumalar.

Bol yorumlu bir bölüm olması dileğiyle.

Okumaya başlamadan önce oy vermeyi unutmayın.

İnstagram: suleavlamaz

Twitter: sulisindunyasi

Keyifli okumalar.

Bölüm şarkıları (Spotify ve Youtube çalma listelerimizde mevcut):

Low - Lullaby

Pera – Yokluğunu Anlasam da

Pera – Seni Kaybettiğimde

Pera - Biri Vardı

Göksel – Sen Orada Yoksun

Ferman Akgül - Tütsü

Pinhani – Bir Anda

Gnash – I Hate You I Love You

BÖLÜM KIRK DOKUZ – SANRILARDAN DOĞAN ÇIĞLIKLAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM KIRK DOKUZ – SANRILARDAN DOĞAN ÇIĞLIKLAR

Bir şarkı dinlemiştim eski zamanlarda, diyordu ki "bin bıçak var sırtımda, biniyle de adaşsın; her biri hayran sana." 

O zaman anlayamıyordum, nasıl olur da bir insan, tende yara açabilir ve tüm yaralara sebep olabilirdi? Bin bıçağın bini de bir kişiye ait olabilir miydi? Ya o kadar darbe açan kişiye, hayran kalınabilir miydi?

Oluyormuş.

Üstelik daha beteri, o bıçaklar sadece bedene değil ruha saplanıyormuş; bu daha kötüymüş çünkü bedendeki yara geçermiş, ama ruh delinirse izi kalmadan iyileşemezmiş.

Ruhum delik deşikti.

Bin değil, yüz bin bıçak saplıydı zayıf bedenime ve hepsinin adı aynıydı.

Alaz.

Adı yüreğimi alaza veren adam. Çıksa karşıma, o yüz bin bıçaktan sadece birini çekse affedeceğim, affının köpeği olacağım adam...

            Sürekli başa saran bir kâbusun içinde hapsolmuştum. Ormandaydım, Alaz karşımdaydı. Etraf karanlık, biraz da sis vardı. Yağmur yağıyordu, bedenlerimiz sırılsıklam olmuştu. Bronz tenine muhteşem uyum sağlayan, ıslaklık nedeniyle düşüp alnına yapışan saçları gerçekti. Kaşlarına çarpıp orada tutunamayarak süzülen damlalar çenesine doğru yol alıyordu. Simsiyah gözlerinde o soğuk ifadeyi görüyordum yine; rüyada olduğumu bildiğim halde yerleştiremiyordum harelerine sıcaklığı. Keskin kıvrımlara sahip kalın dudakları sıkı sıkıya kapalıydı ve çene kemikleri belirginleşmişti.

KARANLIĞIN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin