Hesap Sormak

1.9K 132 11
                                    

Normalde, Selma ablanın yanında, iki gün kalacaktım ama Selma abla pazartesi kahvaltı yaptırıp öyle yolladı beni.
Bende daha fazla içimde tutamayıp, Olcay ile olan telefon konuşmamı anlattım.
Selma abla ise;

'İstifanı verdikten sonra, hemen yanıma geliyorsun, bir süre benimle kal' dedi.

Böyle birşey yapmayacaktım elbette. Diğer otellere gidip, iş arayacaktım.
Ama önce her ihtimale karşı sözleşmeyi fesetmek için dilekçe verip, işten ayrılmam ve tazminatımı almam lazımdı.

Piçoğlu piçler, bakalım benden daha ucuza çalışan eleman bulabilecekler miydi.
Onların karakterleri de menfaatlerine göre şekilleniyordu da, neyse.
Gitsinler bakalım. Emir gibi karaktersiz eleman alsınlar, zaten onlara böyle elemanlar yakışırdı.

Oflayıp, elime telefonu aldım. Furkan açamayacağına göre, en iyi ihtimal

Derya aranıyor.....📞

Olacaktı tabiki. Telefon açılınca

"Kankam, naptın geldin mi ?"

"Geldim kanka, Olcay müdür geldi mi?"

"Evet geldi, sen nerdesin?"

"Otele yakın bir yerdeyim"

"Kanka istersen bir daha düşün diyeceğim ama seni zorlamakta istemiyorum"

Sesimi çıkarmadım. Ki istifa dilekçemi, buraya gelmeden, yazıp, imzaladım ve şuan dosyada duruyordu. Alsınlar otellerini, başlarına çalsınlar amına koyduğumun embesil tayfaları

"Tamam kanka, benim telefonu kapatmam lazım, içeri girdim zaten. Akşam müsait olursam, iş çıkışı yanına uğrarım"

Deyip, telefonu kapattım. Kafamı kaldırıp, kapıdaki Nostalgia Hotel yazısına bakıp, küfür ettim ve tekrar önüme dönüp, direkt içeri girdim.
Emir gerizekalının suratına bakmadan yürüdüğümde;

"Karga, hoş geldin, sefa getirdin"

"Emir, beynini sikeyim diyeceğim ama sende o yok ki"

"Kanka hoş geldin, niye erken geldin, mesaine daha var"

Bedir yanıma gelip, tebessüm ederek konuşunca, elimi omzuna koyup,

"Mesai falan yok artık" deyip, Emir gereksizine baktım ve devam ettim.

"Aha bak bu, karpuz kadar kafası olupta, çekirdek kadar beyni olmayan Emir, yerime de çalışsın"

"Bu kudurukta beyin ne arar kanka, çok mucizevi birşeyden bahsediyorsun"

Bedir kulağıma eğilip, yavaşça konuşunca, yamuk bir şekilde gülüp, tekrar Emir'e baktım.

"Bedir, bir laf vardır. Karda yürüyüp, izini belli etme derler ama madem laf sokuyorsun, açık ol bari amına koyayım"

"La Emir, herkese çok yüksekten, yüksekten bakıyorsun ama götün açıkta, onunda farkına var istersen"

"Tamam karga"

Deyip, kendi kendine gülmeye başlayınca, sinirle Bedir'e bakıp, elimdeki dosya ile Olcay müdürün kapısının yanına gidip, kapıyı çalmadan içeri adımladım. Kapıyı da kapatma gereği duymadan, direkt dosyayı masaya koydum.

Olcay müdür ise, beni beklemiyor olacak ki, kaşları çatılıp, bana bakmaya başladı.
Bir yandan da telefonla görüşme yapıyordu.

"Peki, bana davetiye gönderirsiniz. Bizde duruma göre sizinle irtibata geçeriz"

ReSeP-SiYoNiST | BXBWhere stories live. Discover now