Ön Sevişme

1.6K 87 33
                                    

Gözleriniz şenlensin 😌

Medya Olcay

Medya Metin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya Metin

Metin'in ağzından

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Metin'in ağzından

Bahçede, salıncakta oturmuş bir şekilde kollarımı birbirine bağlayarak, güneşten gelen ışıkla havuzdaki suyun yüzeyinde yansıyan kristalimsi renklere gözümü dikerek sallanıyordum. Bir ayağımı kalçamın altına, diğerini de uzatıp arada bir çimenlere değişini hissederek stres atıyordum.

Mahkemenin olup olmaması çok da birşey farkettirmedi bana. Çünkü sağır sultan bile duydu ama mahkemenin niçin iptal edildiğini Aras ve Olcay dışında kimse bilmiyordu tabi.

Bende telefonu elime almaktan çekiniyordum. Bu yüzden interneti kapatıp, salonda bırakmıştım. Neler yazılıp çizildiğini az çok tahmin edebiliyordum.
İnsanlar ne yaşadığına bakmazdı, kendi sayfalarına repost edilecek konuya bakardı. Ortada bir olay var mı var. Olayın içeriği, doğrusu yanlışı onları ilgilendirmiyordu. Eminim alçakça şeyler yazılıp, beni küçümseyen, aşağılayan satırlarını bir bir sayfalarına dizip, takipçilerine şenlik havası yaratıyorlardı.
Yani korkaklar gibi iddia adı altında neler neler yazılıyordu tahmin edebiliyordum.

Aklımdan gitmeyen görüntüler ve suçlamalarla, kendimi salıncakta bir ileri, bir geri daha hızlı sallandırarak ofladım. Evde şuan benden başka kimse yoktu ve olayın üzerinden tam 3 gün geçmişti.
Olcay'da otelde imzalanması gereken dosyalar ve bir tane de toplantım var deyince, onu gönderdim. Benim yüzümden üç gündür işlerle ilgilenemiyordu. Böyle olunca kendimi daha çok kötü hissediyordum.

Oflaya oflaya birkaç dakika daha sallandığımda, ayak baş parmağım altta kalınca hafif acıyla kendime geldim. Elimi kafama attığımda saçlarım sıcaktan yanacak derecede ısınmıştı. Bakışlarımı gökyüzüne kaldırdığımda güneşin tam tepeye geldiğini görünce, daha fazla kavurucu sıcaktan beklemeyip içeri gitmek zorunda kaldım. Güneşe karşı hassas bir cilde sahiptim. Cildim çok çabuk kararıyordu...

Çimlere yalın ayak basa basa içeriye doğru ilerlediğimde, karnım guruldadı. Olcay olmayınca, canım kahvaltı yapmak istemiyordu. Çünkü çok kısa sürede onun ilgisine ve şefkatine alıştırmıştım kendimi.
Artık ağlayıp sızlanarak ne kendimi, nede durduk yere Olcay'ın keyfini kaçırıp, daha da dibe batmayı düşünmüyordum. Çünkü ben herhangi bir hata yapmamıştım. Yapanlar da cezasını buldular zaten. Ama insanlar bunu bilmiyordu. Açıkçası bu da pek sikimde değildi bundan sonra. Madem beni kötü biliyorlardı bende onlara gereken dilde konuşurdum. Cümlelerimi özenerek seçmeyecektim. Huzurumu kaçıran ve beni veya bizi mutsuz kılan her türlü düşünceleri kapı dışarı def edip, anın tadına bakacaktım. Üzülüp, sızlanmak kolaydı ama bu hayat yolculuğunda ben artık tek değildim. Olcay ile bir yola çıktım ve ona göre adımlar, kararlar almam gerekiyordu.

ReSeP-SiYoNiST | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin