Özür

2.1K 141 34
                                    

Hızlıca evime gidip, bir haftalık elbiselerimi çıkardım ve çantaya koydum. Bir süre buradan uzak durmam gerekiyordu. Sonra gelir, bir iş bulurdum. Belki de, İzmir'de iş bulurdum. Hem Selma abla ile beraberde yaşardık.

Bir yandan bunları düşünürken, diğer yandan hızlı olmaya çalışıyordum. Çünkü arkamdan gelip, ona söylediğim lafları bana bir bir yedirirdi. Onu az çok tanıdıysam, birazdan burada olurdu.

Elbiselerimi, çantama koyup hızlıca odadan çıkıp, lavaboya gittim. Çünkü baya sıkışmıştım. Lavaboda işimi halledince ellerimi yıkayıp, cantamı tekrardan sırtıma alıp, dışarı çıktım ve kapıyı kilitledim.
Daha sonra Furkan'a haber verirdim. Hem o da, izin gününde Selma ablanın evine gelirdi.
Kapıya birkaç saniye bakıp, derin bir nefes alarak, dalgın bir şekilde bir kaç merdiven aşağı indim.
Tam diğer merdivenden inecektim ki, birden, uzun bir herifle çarpıştık ve Ahhh diye bir ses duydum

"Abi iyi misin"

Esmer adamın yanına biri gelip, telaşla konuştu, ardından kafasını kaldırıp,  sinirle bana bakarak;

"Yavaş olsana velet"

"Tamam Serdar, bağırmana gerek yok"

"Ç-çok özür dilerim, öyle bir anda karşıma çık...."

"Soluklan önce, sonra konuş birşey olmadı..."

"Şey yaralı mısınız, ben çok özür dilerim"

Bende telaşla konuşunca, esmer adam elini yumruk yapıp, işaret parmağını dudağına götürüp, susmamı söyledi.
Ardından Serdar denen adama bakarak;

"Serdar, teyzemin kapısını çalsana, geldiğimizi bilmiyordu kadıncağız"

Yutkunup, kaşlarımı hafiften çatıp, mahçup bir ifadeyle ona bakmaya devam ettim.

"Şey, teyzeniz kim?"

"Aras, yavrum hoş geldin kuzum"

Gözlerimi büyütüp, Nuriye teyzeye baktım. Oha, bu kadının böyle bir yeğeni mi vardı. Ben daha farklı birşey bekliyordum. Yanımda hareketlilik olunca, dönüp

"S-siz o Aras'sınız"

"Metin, oğlum bak sana bahsettiğim yeğenim Aras"

"Memnun oldum, bende Metin, Nuriye teyze sizden bahsetmişti"

Alt dudağımı dişleyip, elimi uzattığımda, Aras bir elime, bir de yüzüme bakmaya devam edince, gülümseyip, elimi hafiften yumruk haline getirip;

"Pardon"

Deyip, tam elimi çekiyordum ki, elimi tutup;

"Bende memnun oldum, Aras bende. Hayırdır neden dalgın bir şekilde hızla aşağı iniyordun?"

"Şey, ablamın yanına gidiyordum"

Hafiften kafasını sallayınca, Nuriye teyze araya girip;

"Oğlum sen işe gitmeyecek misin, yoksa yine mi izin aldın?"

"Yok Nuriye teyze, işten ayrıldım, bende işsizler gibi, Selma ablanın yanına gideceğim"

"Hmm, e dur bekle bizde çıkıyorduk. Hem Selma'yı da özledim. Zaten o taraflarda, işimde vardı, Aras oğlumda gelmişken, bizi bıraksın"

"Olur teyzecim, emrine amadeyim, sen yeter ki iste"

Aras kalın ve otoriter sesiyle konuşunca, Nuriye teyze, tebessüm ederek, Aras'ın yanaklarını öpüp, geri çekildi.
Aras ise,  bana bakarak;

"Serdar, git arabayı hazırla"

Deyince, arkasına baktım. Allah affetsin, Serdar ismini de hiç sevmiyordum ama bu herif, efendi birine benziyordu.

ReSeP-SiYoNiST | BXBDove le storie prendono vita. Scoprilo ora