Bölüm 4

30.9K 927 212
                                    

Neden görüyorsunuz da destek olmuyorsunuz ki çok mu zor iki yorum yapmak o kadar uğraşıp yazıyorum ama beeen 🥺🥺🥺

İyi okumalar

  Kelimeler yetersiz kalıyordu yaşadığım durumu dile getirmeye ne ileri gidebiliyordum ne geri sarıp sarmalamıştı tüm bedenimi çaresizlik ne yapacaktım ben şimdi diye düşünüyordum, boyun mu eğecektim ona?
  Kendime bile söz geçiremiyordum içim içimi yiyor olduğum yerde saymaktan başka bir şey yapamıyordum artık umutsuz vaka mıydım bitmiş miydi her şey? Ona itaat mi edecektim? Bir yumru oturmuştu sanki boğazıma gözlerim batışıyor nefesim daralıyordu göz yaşlarım dökülmek istiyor ama dökülemiyordu ya dediğini yapmasam bana ne olacaktı? Kemiklerimi mi kıracaktı? Şuanlık dediğini yapmaktan başka çarem yoktu.

  Ailem beni unutmuştu sanki ne arayan vardı beni ne soran kimse beni kurtarmaya gelmiyordu resmen onun eline kalmıştım.

  "Dediğimi yap."

Ayağa kalkıp önüne doğru yürüdüm ve iki bacağının arasına dizlerimin üzerine çöktüm, bu yaptığıma inanamıyordum beni dövüp yaraladığı yetmiyormuş gibi birde beni buna zorluyordu.

  "Sana üzerini çıkarmanı söyledim." diyerek bardağını başına dikip son kalanı da içti, söylediğini yapsam iyi olacaktı bedenim bir işkenceyi daha kaldırmayabilirdi. Yavaşça tişörtümü çıkarıp yere bıraktım saçlarım memelerimin üzerine düşsün diye öne eğilmiştim.

"Utanma."

Başımı kaldırıp gözlerine baktım, geriye doğru yaslanmış kollarını iki yana açmıştı dar kumaş pantolonun çıkmaya çalışan erkekliğini sıktığını görebiliyordum beyaz gömleği üzerine biraz dardı ve mükemmel omuzları vücudu aklımı karıştırıyordu. Ayağa kalkmasıyla geriye doğru sendelendim ellerini düğmesine götürüp açtığında kıpkırmızı olduğuma emindim.

"Bakire misin?"

Yanaklarımın ateş aldığını hissedebiliyordum çıplaktım ama vücudum yanıyordu başım öne eğikti ve ellerimi izliyordum bana bakire olup olmadığımı sormuştu evet bana bunu sormuştu.

"Sana bir soru sordum!" Diye bağırmasıyla beni kolumdan tutup kaldırması bir olmuştu canım o kadar yanmıştı ki boğazımdan küçük bir inilti yükseldi.

"Bana itaat edeceksin."

Beni kendine çekip kulağıma söylediği bu söz sonrası tüylerim diken diken olmuştu şuan bunu denemezsem bir daha asla başaramazdım olduğum durumu hiç düşünmeden yapmalıydım. Onu sertçe göğsünden ittirip kendimden uzaklaştırdım.

"Yeter artık beni alıkoyamazsın! Bana köleymişim senin malınmışım gibi davranamazsın!" diyerek bağırdım ve yerde duran tişörtümü hızla elime alıp kapıya doğru koşmaya başladım peşimden gelmiyordu elimi kapının koluna attığımda anladım neden gelmediğini.

"Sana kaçmamanı söylemiştim."

Kapı kilitliydi. Evet kilitliydi ama ben girerken açıktı ve ne o ayağa kalkıp kitlemişti ne de başkasını duymuştum nasıl oluyordu bu resmen bir oyunun içindeydim göz yaşlarıma engel olamıyordum hıçkırıklarla kapıyı zorladım.

"Bana bunu yapamazsın..."

Ağlıyordum, kapı açılmıyordu zorluyordum kapı açılsa nereye giderim bilmiyordum kaçıp kurtulabilir miydim bilmiyordum ama ondan uzaklaşmak istiyordum hemde şuan.

Yürümeye başladığını anladığımda titreyerek arkamı dönmüştüm beyaz kapakları olan büyük dolabın çekmecesini açarken onu izliyordum.

"Beni hiç dinlemiyorsun."

  Çekmeceden çıkardığı uzun demir parçasını çıkarıp elinin içine vurdu, dizlerim titriyordu şuan ölmek istiyordum evet bunu şuan bitirmek istiyordum.

"Burdan kaçamazsın, ama denememeliydin seni uyarmıştım."

Elindeki demir parçasının levye olduğunu bana yakınlaşınca fark etmiştim kendimi kapıya yaslayıp ellerimle yüzümü kapadım.

"Yapma." diye bir inilti çıktı ağzımdan, ağlıyordum bu kabus bitsin diye dua ediyordum.

"Seni oradan çıkarmamalıydım."

   Saçımdan tutup beni kolunun altına almıştı ve kapıyı açmıştı, demin kilitli kapı şimdi açılmıştı. Beni dışarıya sürüklüyordu bağırıyordum ayaklarımı yere vuruyordum gitmemek için direniyordum ama fayda etmiyordu.

"Bırak beni!" Bağırıyordum, canım yanıyordu. Koridorun ortasında yere düşerek elinden kurtulmuştum, sürünerek cam masaya uzandım ve elimle vurarak küçük masayı paramparça ettim kolum kanıyordu ama aldırış etmedim edemezdim, büyük bir parça cam alıp boğazıma dayadım.

"Bana dokunma!"

Yerdeydim ve üzerim kana bulanmaya başlamıştı.

"Bırak onu elinden."

"Yavaş yavaş öleceğime şimdi bitiririm anladın mı!" diye bağırdım ağlayarak bana yaklaşmıyordu kendimi öldürmemden korkuyordu diye düşündüm ve yavaşça ayağa kalktım.

"Gitmeme izin vereceksin." dedim, cam parçası hâlâ boğazımdaydı bir elimle de ona doğru dur işareti yapıyordum çünkü yavaş adımlarla bana yaklaşıyordu.

"Gidemezsin."

Bu kelimesini duymam yetmişti ya o beni öldürecekti ya ben kendimi. Gözlerimden akan yaşlar bu sefer yolun sonuna geldiğim içindi canım zaten yanıyordu bu canımı yakmayacaktı hemen olup bitecekti.
  Boğazımı kesmeye başladığımda ellerim titremeye başlamıştı ardından da dizlerim.

"Kahretsin!"

Bana adım atarken görmüştüm onu ardından dizlerimin üzerine çökmüştüm halen kesmeye çalışıyordum ama insanın kendine zarar vermesi o kadarda kolay değilmiş elime saldırıp camı almasıyla bende ellerimi boğazıma sardım. Bitmiş miydi? ellerimi indirdim ve kanın akmasına izin verdim ruhumun bedenimi terk etmesine izin verdim ve ölmek için bekledim.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now