Bölüm 36

6.2K 177 55
                                    

Öncelikle şunu söylemek istiyorum hikayemi beğenmeyebilirsiniz ama sessizce okumayı bırakıp giderseniz sevinirim yok beğenmedim diyip kırıcı olmaya gerek yok benimde okuyanlar için olan yazma hevesimi kırıyorsunuz başka bir şey değil bu yaptığınız.

Vote ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim ☺️


İyi okumalar :*


Sertçe kolumu tuttu ve arabaya doğru sürüklemeye başladı.

"Senden para isteyen mi var amına koyayım! YÜRÜ!"

Bahadır Atalay'ın önünü kesmesiyle durmuştu.

"Bilge'nin yanında böyle davranamazsın."

Kolumu sertçe çekip ablama döndüm korkmuş görünüyordu Bahadır benden önce davranıp ablamın yanına gitti ve yüzüne dokundu.

"Sakin ol bir şey yok."

Ardından ablamın elini tutup onu önümüzden geçirip arabaya bindirdi.

"Bilge'nin hassas olduğunu söyledim eğer kavga edeceksen bekle."

Bahadır Atalay'ın yüzüne kan kustuktan sonra arabaya binmek için etrafını dolandı.

"Geleceksen bin. Ha yok gelmiyorum dersen kendin bilirsin ama köy ortamının sana göre olduğunu sanmıyorum."

Arabaya binip kapısını kapattığında sadece Atalay ve ben kalmıştık, sinirli bir şekilde ön kapıyı açıp bana döndü.

"Geri geleceğim."

Ona doğru adım atıp gözlerine baktım.

"Umarım o zamana paranı denkleştirmiş olurum."

Arabaya binip sertçe kapıyı çekmişti uzaklaşırken hâlâ delici gözlerle bana bakıyordu.
Ona racon kesmiştim ama parayı nasıl bulacağıma dair hiçbir fikrim yoktu.



~~~~~~~~~~


Dedem gelmiş araca Yakup abinin satacağımız sebzeleri dizmesine yardım ediyordu hepsini kasa kasa dizmişlerdi ve yanlarında arkada gidecek olan bendim bu duruma alışmak zordu ama başka seçeneğim yoktu.

"Saolasın Yakup."

"Ne demek Mustafa abi."

Tokalaşıp arabaya binerken bende arkaya binip sebzelerin arasına oturmuştum onları düşmemeleri için tutmam gerekiyordu sanırım.
  Sallana sallana pazar yerine varmıştık üzerimde anneannemin uzun eteği ve yeleği vardı bir de yazması tabi.

"Ne güzel olmuşsun kız sen böyle."

"Teşekkür ederim Yakup abi." 

Kasaları indiren dedeme yardım etmek için hızlı adımlarla yanından ayrılmıştım bize ayarladığı tezgahın önünde duruyordu o adam bana oldum olası garip geliyordu.

  Bizim için ayarladığı tezgahların önünde dururken bende dedemin indirdiği kasaları taşımaya başlamıştım.

"Düğüne geleceksin değil mi?"

Sorduğu soruya cevap vermek yerine ona bu ne demek der gibi bakmıştım ve bir yandan da biberleri tezgaha döküyordum.

"Evleniyor musun ne güzel bir haber."

Bu adamı pek sevdiğim söylenemezdi bana biraz yılışık geliyordu ve bu yüzden ondan uzak durmaya çalışıyordum.

"Kuzeninin düğününü nasıl bilmezsin?" diye sorduğunda ciddileşmişti şuanki yaşadığım şok deminkinden daha fazlaydı.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now