Bölüm 25

10K 269 50
                                    

Vote ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim o yorum yapan ellerinizi yerim ☺️

İyi okumalar

Sinirden gözü dönmüş kardeşimi sakinleştirmek için ne kadar çabalasam da durmaya niyeti yoktu.

"Ne saçmalıyorsun!"

Öğrenmesinden korktuğum şeyi öğrenmemiş olmasını diliyordum Atalay'ın ona söylemememiş olmasını ve çenesini kapatmış olmasını diliyordum.

"Şurda üç günlük tanıdığın kız için kardeşini bırakacaktın."

  Onu kollarımın arasına alıp sıkıca sardım ve haraket etmesine engel olmaya çalıştım. Öğrenmişti.

"Gitmiyorum."

"Sen nasıl abisin?"

Onu daha da sarıp acısını almaya çalışıyordum kollarımın arasında çırpınan benim öz kardeşimdi ve benim için endişeleniyordu.

"Gitmiyorum! Bana bak!"

Bağırıp beni ittiren Tolgayı omuzlarından tutup yüzüne doğru bağırmıştım kollarımı itti ve göz yaşlarını silerken bana baktı hâlâ sinirliydi sanki bir şey söyleyecek gibiydi ama onun yerine odamı terk etmeyi seçmişti arkadından bakarken ona karşı haksızlık ettiğimi anlamıştım ortalık karışırken ben gitmeyi seçen bir korkaktım ve kardeşimi de bu insanların arasında yalnız bırakacaktım. 

Sinirle Atalay'ın odasına doğru yol aldığımda cebimde tuttuğum mektubu sıkıyordum bunu yapmamalıydım ama bende onu kardeşiyle vuracaktım.

  Atalay'ın odasına girdiğimde camın önünde elinde viski bardağıyla bana döndü.

"Tolgaya neden söylediğini bilmiyorum sende ne kadar kardeş sevgisi var onu da bilmiyorum ama bu mektupla öğrenmiş olacağım."

Elimdeki mektubu uzatıp onu izlemeye başladım bardağı bırakıp mektubu eline aldı ve okumaya başladı.

"Atahan Talasemi hastası."

Mektubu okurken yüz ifadelerini izliyordum.

"Ona iliğini ve kanını vermeni istiyorlar."

Atalayda en az benim kadar bilgiliydi o da biliyordu kan naklinin sürekli yapılması gerektiğini.

"Ne yapmayı düşünüyorsun ona yardım edecek misin?"

"Tabikide edeceğim o benim kardeşim."

Mektubu kapatıp masaya koydu.

"Peki ya baban?"

Sinirlenmiş görünüyordu bardağı başına dikti ve bana baktı.

"Bana karışamaz ne istersem onu yaparım."


  ~~~~~~~~


   Asya'dan

Odanın içinde resmen volta atıyordum şuan ne yapacağımı nasıl hissedeceğimi bile bilemiyordum.

"Ne yapacağız Asya?"

Ablamın bana sorduğu soruyla koltuğa yanına oturmak için kendimde güç topladım ne yapacağımı bende bilmiyordum.

"Polisi arayalım."

Telefonu eline almasıyla elimi telefonun üzerine koydum.

"İşe yaramıyor."

"Polisler bizi buradan kurtarır."

Ona sımsıkı sarıldım.

"Onlar polislerden daha güçlüler, polisler karışmıyor bile."

Ateşin İzleri Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ