Bölüm 26

8.8K 253 48
                                    


Okunması bir anda düştü:( ama Okumaya devam eden herkese teşekkür ederim 🙏🏻☺️

İyi okumalar

Sanki ablam o kelimeleri cümle haline getirip söylediğinde benim tüm algılarım kapanmıştı çünkü böyle bir şey oluyor olamazdı dediği gibi annem ölmüş olamazdı ablamı sıktığım kollarım gevşeyince anlamıştım ki o anda hissettiğim acı tüm bedenimi ele geçirmişti içim acıyordu sanki yüreğim yanıyordu.

Gözlerimi açtığımda ablamla aynı yatakta yatıyorduk kalbimden bedenimim her yerine yayılan o kasvet beni daha da kötü ediyordu annem artık yoktu onu o adamdan kurtaramamıştım ama orada o evde olan Bilge ablam vardı onu da kim bilir nasıl dövüp sövüyordu.

Ablamda uyandıktan sonra Tuğkanla konuşup bizi eve götürmesini istemiştim böyle bir şeyi normalde asla yapamazdım ama konu Bilge ablamdı o ise bugün Atalayla Doğanların yerine gideceğini söylemişti bu insanların işini de anlamak zordu gideceği içinde bizi Bahadır eve götürecekti.

Şirketin önünde Bahadır'ı beklerken kapıdan dışarıya bakıyordum orası belkide özgürlüktü ama şuanlık sanki her şey farklı gidiyordu belkide tek sebebi yanımda ablamın olmasıydı ya da tüm bu yaşananlar.

Bahadır araçla bize doğru yaklaşırken ablamın omzuna yatıp ona sıkıca sarıldım ikimizde göz yaşlarımızı içimize akıtıyorduk.

Saat altıya geliyordu ve hava kararmaya başlamıştı ablamın evde olmasını umuyordum kapıya gelince Bahadır da bizimle inmişti ve peşimizden gelen diğer araçtakiler yerlerinde kalmışlardı.

Kapının önüne gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldım en son buradan atılmıştım sanki bu evin kızı hiç olmamışım gibi sanki beni o satmamış gibi hakaretler yiyerek kovulmuştum.

Kapıya geldiğimiz de Bahadır az ilerimizde duruyordu. Kapıyı açtığı anda bizi gören Bilge ablam tedirgin olmuştu kapının ardına gelip kapıyı aralık bıraktı ve ikimize aynı anda sarılıp ağlamaya başladı.

"İyi ki geldiniz."

Onu kendimden uzaklaştırıp göz yaşlarını sildim.

"İçeride mi?"

Kimi sorduğumu çok iyi biliyordu.

"Annemin cenazesini daha bugün götürdüler."

Ağlamalarının arasından konuşuyordu.

"BİLGEE! Kim gelmiş lan Muharrem mi?"

İçeriden gelen sesiyle tüylerim diken diken olmuştu sesini duymak bile ona olan nefretimin körüklenmesine sebepti.

"Lütfen o adam bir daha gelmeden beni de götürün. Nolur."

"O adam kim Bilge içerideki ayyaş kimden bahsediyor?"

"Beni o adama sat.." dedi Bilge ablam,

"Lan Bilge kime diyorum ben!"

Kapıda görünmesiyle ablamda bende gerilemiştik onun o iğrenç yüzünü görmeye tahammülüm bile yoktu ama Bilge ablamı bir şeye zorladığı belliydi.

"Sizin burda ne işiniz var?"

Bu soruyu bize sorduğu kesindi ona o an seni özledikte ondan geldik ne için geleceğiz orospu çocuğu birde soruyor musun diye bağırıp yüzüne tükürmek istemiştim.

"Siktirin gidin burdan!"

Ablamın bileğinden tutup eve sokmaya çalıştığında ablamı bileğinden yakalamıştım Şule ablam ise kapıyı iterek bana destek oluyordu.

"Lütfen beni bırakmayın."

Ağlıyor bir yandan da kendini kurtarmak için çabalıyordu.

"Bırak kardeşimi şerefsiz adam!"

Tam o anda araya dalıp Bilge ablamı babamın elinden kurtaran Bahadır olmuştu babam anın şokuyla kapıyı bırakmış geriye doğru yürümüştü.

"Sen kimsin be!"

"Ecelin seni şerefsiz it!"

Babama yumruğu vurduğu gibi yere düşürmüştü Bilge ablamı yanımıza çekip hızla arabaya doğru koşmaya başlamıştık Bahadır ise babam olacak o adamı dövmekle meşguldü.

"Nereye gidiyorsun benim süt beyazım."

Karşımızda dikilen 70 yaşındaki dedeyi görünce hepimiz durmuştuk.

"Lütfen beni bırakmayın. Yapmayın beni o adama vermeyin."

Ağlamalarının ardından arkamıza saklanan Bilge ablamın ne kadar acı çektiğini hissedebiliyordum o şerefsiz köpek beni sattığı gibi ablamı da bu yaşlı şerefsize satıyordu.

"Bakın kızlar siz nereye isterseniz gidebilirsiniz ben o süt beyazımın parasını babasına peşin verdim."

Beynim duyduklarımı idrak etmeye çalışırken sanki kulaklarım çınlıyordu adam üzerimize yürüyüp aramızda duran Bilge ablamı saçından yakalayıp çekmeye başladı.

"Seni şerefsiz adi köpek!"

Şule ablam tekmelerini ardı ardına indiriyordu adamı saçlarından çekip uzaklaştırmaya çalışırken ablamı tuttuğu kolunu ısırmıştım bağırışlarımızı sanki kimse duymuyordu.

"Sizi küçük orospular!"

Araya giren takım elbiseli korumalar olaya müdahale etmeye başladığı anda Bilge ablamı çekip sarılmıştım yonulmuş saçlarını düzeltmeye çalışıyordum ikimizde titriyorduk Şule ablam ise yere düşürüp tekmeledikleri adama tekme atıyordu.

Arkamda hissettiğim elle irkilip baktığımda Bahadır'ın geldiğini görmüştüm bizi arabaya doğru götürmeye başladı Şule ablamda hemen arkamızdan geliyordu.

Arabaya bindiğimizde Bilge ablam Şule ablamın omzunda uyuya kalmıştı gelirken önde giden koruma diğer araca geçmişti ve bende ön koltuğa oturmuştum bu evde Atalay hariç herkes iyiydi belkide bana öyle geliyordu ama ailemin son kişisinide o adamın elinden kurtardıkları için onlara minnettardım.

Bu bölüme kadar okuyup oylayıp yorum yapan herkese çok teşekkür ederim hepiniz iyi ki varsınız sizinle büyüyoruz resmen 10 günde buralara kadar geldik çok teşekkür ederim 🥰🥰🥰🥰

Ateşin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin