Bölüm 29

7.7K 196 28
                                    

İyi okumalar yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfen 🙏🏻

  Tuğkan'dan

Arabayı park edip şirkete doğru yürümeye başladım Tolga ortalıkta gözükmüyordu onu aramayı düşünürken Bahadır'ın Asyayla Şuleyi toplantı odasına götürürken gördüm oraya neden gidiyor olabilirler diye düşünürken onları takip etmeye başlamıştım.

  Bahadır kapıyı kaparken içeride Alparslan Atasoy'u gördüğümde bir işler döndüğüne emin oldum hemen baş ucunda duran Ceren beni görmemesi için duvarın kenarına sindiğimde tekrar Tolgayı aramıştım ama telefonu yine kapalıydı.

Yaklaşık yirmi dakika sonra kapının açılmasıyla yerimde saklanmaya devam ettim Alparslan Atasoy adamlarıyla şirketten ayrılırken Bahadır Asya ve Şuleyi odalarına götürmek için ayrılmıştı.

  "Atalay?"

Atalay beni fark edip yanıma geldiğinde gergin görünüyordu.

"Naber Tuğkan nasılsın?"

Bana yalandan gülümsemeyle bakan Ceren'e normal bir tonla cevap vermiştim.

"İyim Ceren ya sen?"

Cevabını beklemeden Atalay'a dönüp "Biraz konuşalım mı?" dedim.

"İyi bende odama gidiyordum zaten."

Yanımızdan ayrılıp uzaklaşmaya başladığında ilk sorduğum soru burada mı kalacak olmuştu.

"Evet burada kalacakmış."

"Anladım. Baban neden gelmiş bir sorun mu var?"

Atalay sanki bir sorun varmış gibi etrafa bakınıyordu ardından yaklaşan Salih'e dönmüştük.

"Atalay Bey kapının önünde birini bulmuşlar."

Atalay hızla Salih'i takip ederken bende peşinden dışarıya çıkmıştım Salihte bende silahlarımızı çekip yerde dizlerinin üzerinde başına çuval geçirilmiş adama nişan almıştık adama dikkatlice bakınca onun Tolga olduğunu anlamıştım ona hediye olarak aldığım hırkayı ve tişörtü giymişti.

"Atalay bu Tolga."

Tolgaya doğru yürürken elini önüme uzatıp beni durdurdu ve ardından diğer eliyle adamlara yakalayın onu işareti yaptı.

"Noluyor amına koyayım!"

Atalay beni engellerken sövmeye devam ediyordum adamlar Tolgayı yerden kaldırıp sürüklemeye başlamıştı.

"Atalay sana diyorum nereye götürüyorsunuz!"

Tolgayı garaja doğru sürüklemeye devam ederlerken kollarıma giren adamları fark etmemle silahıma uzandım ama adamlar kollarımı geriye doğru büküp Tolga'nın peşine götürmeye başladıklarında başım önde önümde yürüyen Atalay'a bakıyordum.

  Garaja girdiğimizde Alparslan Atasoy aracından iniyordu Tolgayı ayaklarına vurarak diz çöktürmüşlerdi.

"Ah Tuğkan canım oğlum."

Adamlarına verdiği işaretle beni bırakmalarını sağlamıştı.

"Kardeşinin neler yaptığını biliyor musun?"

Bilmiyordum ama ne yapmış olursa olsun onu savunacaktım.

"Bankayı soymuş inanabiliyor musun?."

Yaklaşıp eliyle yerde duran Tolga'nın fakasına iki kez vurdu.

"Ben sana böyle mi öğrettim oğlum?" dedi Tolgaya.

"Bir açıklaması vardır baba."

"Şşş..." dediği anda silahını çekip Tolga'nın kafasına dayadığı anda onu durdurmak için ona doğru haraket ettim.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now