Bölüm 75

2.8K 167 111
                                    



İyi okumalar


  Üzerimdeki şok etkisini atmam bir hayli uzun da sürse sonunda olduğum yerden kıpırdayıp Tolga'nın bizi çektiği masaya doğru haraket etmiştim ablamda hemen yanımda masada duruyor masadaki bardaklardan birini almış yudumluyordu.
Onların o geceki görüntüleri gözümün önüne geldikçe kendimden utanıyordum sonuçta onları o şekil izlemem doğru değildi ama birbirlerini seviyor olmalıydılar ki şuan nişanlarında yer alıyordum.

Doğan'ın yanından ayrılıp diğer davetlilere selam vermeye giden ikili bizi es geçtikleri için sevinirken karşı masada içkisini içen Bahayla göz göze gelmiştik gözlerimi ani bir refleksle kaçırıp Tolga'nın cüssesinin arkasına saklanarak beni görmemesini ummuştum ama umduğum olmamıştı ve saniyeler sonra bizim masada bitmişti.

"Seni burda görmek ne büyük şeref."

Tolga kendisine seslenen Bahaya döndüğünde halinden memnun olmayan bir yüz şekliyle uzattığı eli tutarak tokalaşmıştı aynı şekilde Doğan da masaya geldiğinde ikisi arasında tokalaşma merasimi bittikten sonra Baha gözlerini bana dikerek konuştu.

"Dostlarını da getirmişsin ama biri eksik sanırım."

Gözleri daha önce etrafı taramış olmalıydı ki Atalay'ın olmadığını bana bakarak ima etmişti.

"Yetişmeye çalışıyor diyelim."

Doğan Bahaya istediği cevabı verirken masaya doğru gelen ikiliyi görünce heh işte tam oldu diyerek başımı masadaki bardağı tutan ellerime çevirmiştim bu insanların derdi Atalaydı kardeşiyle herhangi bir husumetleri yoktu.

Benan üzerindeki beyaz mini drapeli kolları olan gelinliği andıran straplez bir elbise giymişti elbiseni arkadında fiyonk tarzı büyükçe bir kurdele işlemesi vardı.

 Tepesini topladığı saçlarının perçemlerini salmış ve topladığı kısma elbisesiyle aynı kumaşa sahip kurdeleli beyaz bir toka takmıştı altına da beyaz topuklu çizme giymişti aynı peri kızlarını andırıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Tepesini topladığı saçlarının perçemlerini salmış ve topladığı kısma elbisesiyle aynı kumaşa sahip kurdeleli beyaz bir toka takmıştı altına da beyaz topuklu çizme giymişti aynı peri kızlarını andırıyordu.

Benan bu kadar kalabalığın arasından beni görmesiyle beklemediğim bir şekilde Akad'ın yanından ayrılıp yanıma gelmişti yanıma gelmesiyle burnuma dolan buram buram çiçek kokusu sarmıştı etrafı.

"İnanamıyorum seninle tekrar karşılaşacağımı düşünmüyordum."

Açtığı kollarını bedenime sararken şok içersinde kollarımı beline sarmıştım benden ayrıldığında gülen gözleriyle yüzüme bakıyordu mutluydu sonuçta bu gün en güzel günlerine atılan bir adımdı.

"İnanır mısın bende beklemiyordum." diyerek gülümsedim gülümsememde bi burukluk vardı çünkü cidden beklemezdim.

"Siz nerden tanışıyorsunuz?"

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now