Bölüm 45

4.5K 127 23
                                    

Yorum ve vote yapmayı unutmayın olur muuu

İyi okumalar :*






Asya'dan

Yatakta bir sağa bir sola dönüyordum ne kadar uyumaya da çalışsam gözüme uyku girmiyordu. Ablamın dosyasının sonuçlanmasını bekliyordum eğer bu olayda birinin suçu varsa cezasını çekmeliydi.

Masada duran telefonum titremeye başladığında doğrulup elime aldım ve açtım arayan Şule ablamdı.

"Abla?"

Nasılsın Asya?

"İyiyim bu saatte aramazdın bir sorun mu var?"

Şimdi sana bir şey diyeceğim ama korkma, Bahadır Bilgeyi morgdan kaçırmış.

"NE?" 

Evet ama şimdi bulmuşlar ve bu bir cinayet değilmiş Bilge intihar etmiş dedemde artık gömülmesini istiyor.

Ayağa kalktım ve hızla konuşmaya devam ettim.

"Tamam geliyorum bende."

Hayır gelmene gerek yok şimdi Bilgeyi geri götürüyorlarmış sabahında da mezarlığa gideceğiz oraya gelirsin

Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldım bize bu hayata rahat yoktu umarım gittikleri yerde rahat olurdular hayat iyilere daha bir acımasızdı belkide tek kurtuluş yolumuz buydu.

~~~~~~~~


Banyodan sonra giymek için çıkardığım beyaz saten pijamaları çıkarıp üzerime giydim sabah köye gitmek için Atalayla konuşmam gerekiyordu en azından ona söylemeliydim ne kadar bu aralar bu evde hapis tutulmuyor gibi olsamda onun ne yapacağı belli olmazdı.

Bu saatlerde şirkette ya herkes gitmiş oluyordu ya da herkes kendi katına çekilmiş oluyordu girişte olsa olsa ya korumalar olurdu ya da onlara emir veren Atalay bu yüzden üzerimde pijamalarımla aşağı inmeye karar vermiştim.

Asansöre binip giriş kata bastım asansör açılıp indiğimde kimse görünürde yoktu çıkış kaşısına doğru yürüyüp baktığımda sadece dış korumaların olduğunu görmüştüm.

"Asya?"

Sesi duymam olduğum yerde sıçramama sebep olurken korkuyla arkamı dönüp bana seslenene baktım.

"Beni korkuttun."

Beni süzdüğünü fark ettiğim anda öksürmüştüm.

"Seni korkutmak istemedim neden bu saate buradasın?"

Dışarıdan gelen araba sesiyle bakışlarımı kapıya yöneltmiştim gelen Tuğkandı.

"Ben Atalay'ı arıyordum."

İçeriye doğru gelen Tuğkandan gözlerimi kaçırıp Emreye bakmaya devam ettim.

"Atalay'ın şuan yanında kuzeni var müsait olduğunu sanmıyorum önemli bir şey mi?"

Tam başımı iki yana sallarken Tuğkan yanımıza gelmişti.

"Noldu? Neden burdasınız?"

Emrede bende Tuğkan'a bakıyorduk.

"Seni bekliyorlar giriş kattalar görüşme odasında."

Emre'nin imalı söyleminden sonra düşünmüştüm bekliyorlar demişti bu kuzeni dediğide büyük ihtimalle Ceren denilen kız olmalıydı en samimi olduğu kuzeni. Tam gitmek üzere olan Tuğkan'ı kolundan tutmamla şaşırıp bana döndü.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now