Bölüm 62

3.7K 116 88
                                    



Yorum ve vote yapmayı unutmayınnn yapan herkesede çok ama çok teşekkür ederimmm

Şimdi bir şey daha demek istiyorum esas oğlanı sorup duruyorsunuz duruma göre bizim Asyayı birine aşık edeceğim malum bizim kızımız biraz safff


İyi okumalar






Resmen düşünüp gerçekleşmesinden korktuğum her olay bir bir gerçekleşiyordu tüm saçmalıklar sanki bu zamanı bu anı bekliyor gibi üst üste gelmeye başlamıştı bile, Şule kuzeninin o gün düğünden kaçtıktan sonra bulunamadığını bir daha geri gelmediğini biliyordu şimdi onu şirkette bu kılıkla bir de Atalayla beraber görünce kafasında dönen senaryoları tahmin bile edemiyordum.

Şuleyi sanki Yeşim'i görmemiş gibi Tolga'nın odasına götürmeyi sonra Yeşim'i alıp şirketten çıkartmayı çok istiyordum ama bu kadar kolay olmayacaktı karşımızda patlamaya hazır bir bomba gibi duran Yeşim dudaklarını araladığı anda Şule ondan önce davranıp kollarımdan kurtulmuştu.

"Senin bu şirkette heleki o adamla ne işin var Yeşim?"

Yeşim ağır adımlarla Şuleye doğru yürüdü ve durdu.

"Nerede kimle olacağımı sana mı soracağım?"

İkiside birbirine ortamı kızıştıracak sorular sormuşlardı ortama el atmalıydım ama nasıl?

"Düğünden bu yüzden mi kaçtın? Böyle bir insan olmak için?"

Yeşim gülmeye başladığında koridor yalan kahkahalarıyla yankılanmaya başlamıştı.

"Tabi ya neden bu durumda olduğumu bana soracağına o arkandakine sormalısın."

Şule bana döndüğü anda ne yapacağımı bilememiştim Yeşim tüm okları bana çevirmişti.

"Kim bi hayat kadını olmak ister Şule?"

Şule'nin bana bakışlarının altında yatan iğrenç birisin anlamını görebiliyordum konuşmadan yüz ifadesi benim hakkımda düşündüklerinin hepsini gösteriyordu.

"Ne diyor bu Tuğkan?"

Hızla arkasını dönüp cevabımı dahi beklemeden merdivenlere koşmuştu koşarken önünde duran Yeşim'e çarpmış onu da döndürmüştü.

"Dikkatli ol Şule yoksa senide..." diye söyleniyordu Şule'nin arkasından lafını keserek onu susturdum.

"Kes be kes!"

Yeşim'e bağırmamla merdivenlerden hızla inen Şule'nin peşine inmeye başladım Yeşim yine her zamanki gibi gelip ortalığın amına koymuştu ondan beklenende buydu yine beni şaşırtmamıştı.

"Şule bekle!"

Durmuyor çıkışa doğru hızla yürüyordu peşine çıkmamla onu durdurmaya çalışıyordum bu saatte nereye gidecek olabilirdi ki sinirle haraket ettiği için düşünemiyordu.

"Şule bekle lütfen."

Birden arkasına dönmüştü ve nefretle yüzüme baktı, belkide haklıydı ama yaşananları bilmiyordu böyle çekip gidemezdi.

"Ne var ne! Nasıl bir açıklama planlıyorsun!"

Üzerime yürüyüp yüzüme doğru yaklaştı işaret parmağını göğsümün hizasında tutarak konuştu.

"Sende ondan farksızmışsın Atalay parayla Asyayı aldı sende Yeşim'i sattın ne farkın var he söyle!"

Tamam doğru söylüyordu yapmıştım ama nereye sattığımı neden sattığımı bilmiyordu tam gidecekken kolundan tuttum.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now