Bölüm 17

19.4K 486 122
                                    

Merhaba arkadaşlar bilmenizi isterim ki yaptığınız tüm yorumlar beni çok mutlu ediyor 🥹🥹🥹


İyi okumalar

   Babamın bakışları üzerinde delici etki yaratırken olacaklardan habersizdim bir insan evladı eve geldiğinde sevinir ona sarılır kucaklardı ama baba olacak o adam ise hiç beklenmedik bir şey yaptı.

"Senin ne işin var lan burda?"

Hızla üzerime yürüyüp kolumun üst kısmından sıkıca tuttu canımı o kadar yakmıştı ki acıyla bağırdım.

"Bırak acıtıyorsun."

Şule ablam babamla benim arama girip yine beni kurtarmaya çalışmıştı.

"Bırak sen nasıl bir babasın?"

Babam elinin tersiyle bir tane vurunca annem araya girip babamın kolunu tuttu.

"Bırak kızımı! Sattın kızımızı bak onlar halimize acıyıp göndermişler!"

"Kes be!"

Diğer eliyle annemi ittirip beni kapıya doğru sürüklemeye başlamıştı.

"Sen beni o adamlara öldürtecek misin ha?!"

O kadar bağırıyordu ki diğer elimle kulaklarımı kapatmıştım.

"Kaç gündür o adamın evindesin köpeği olduğun o eve geri gidiyorsun anladın mı!"

Babamın söyledikleri canımı yakmıyordu artık buraya annem ve ablamlar için gelmiştim.

"Bırak kızımı diyorum sana!"

Annemin bağırması fayda etmiyordu beni kapıdan dışarı atınca Şule ablam babamı ittirerek yanıma gelip bana sarıldı nefretle babama bakıyordu.

"Asyayı sattığın yetmiyor birde evden atıyorsun senin gibi babanın allah belasını versin!"

"Kes bak beni delirtme amına koyduğumun orospusu seni!"

Evden çıkmaya çalışan annemle Bilge ablamı içeriye ittirip bağırmaya devam etti.

"Nasıl o adamın altına yattıysan git onun orospusu olmaya devam et!"

Ardından üzerimize doğru yürümeye başlamıştı ve elini Şule ablama doğru tehdit eder gibi salladı.

"Sen varya sen... Sende az orospu değilsin, al kardeşim kardeşim diyordun şimdi beraber siktirin gidin bidaha görmeyecem sizi buralarda!"

Şule ablam ilk kez korkmuş gibi görünüyordu ama yinede dik durmaya çalıştı.

"Allah belanı versin!"

Babam sertçe kapıyı çarpıp gözden kaybolurken gözyaşlarıma engel olamıyordum. Haklıydı artık bir kız değildim bana bunu kendisi yapmıştı ama suçlusu ben olmuştum.

"Tamam sakin ol gel ağlama."

Ağlayarak ablama baktım.

"Benim yüzümden senide evden attı abla, cidden çok özür dilerim ne yapacağız şimdi?"

Ağlayarak kapının önünden uzaklaşıyorduk yaklaşık ikiyüz metre ilerideki parka varmıştık ve banklara oturduk ne paramız vardı ne cep telefonumuz hayatım daha da kötüye gidiyordu üstelik tekte değildim.

  O kadar yorgundum ki ablamın omzunda ağlarken dalmıştım Bilge ablamın sesiyle uyandım ve diklendim.

"Abla!"

Parka yanımıza gelmişti ve elinde çantasını tutuyordu.

"Alın bunu telefon ve para var bir kaç gün kalabilecek bir yer ayarlayın daha sonra annemide alıp yanınıza geleceğim."

Bize sarılıp geri çekildi acelesi var gibiydi.

"Annem beni babam görmeden evden çıkardı şimdi geri gitmeliyim sizi seviyorum dikkatli olun."

Arkasından gidişini izlerken içim buhranla dolmuştu hayat, inanılmaz şekilde bize dünya da cehennemi yaşatıyordu.

~~~~~~~

"Buyrun odanız 401."

Adamın uzattığı anahtarı aldım ve merdivenlerden çıkmaya başladık paramızın bizi idare ettiği yere kadar apartta kalmayı planlıyorduk.

"İş bakmaya çıkacağım merak etme her şey düzelecek."

Odaya girip yatağa oturmuştum artık yaşamak istemiyordum yorulmuştum bir kabustan kurtuldum sanarken bir başkasına bulaşmıştım.

"Sen yat dinlen tamam mı? Geri dönerken de yiyecek bir şeyler alacağım."

Gelip bana sarılmıştı ve ardından çıkıp gitti bense biraz dinlenmek için yatağa uzanıp televizyonu açmıştım ve çok geçmeden dalan gözlerimi kapının sertçe çalınması açmıştı bu vuruş içime korku da salsa kapıyı açmak için ayağa kalktım ve kapının önünde durdum bu gelen ablam olamaz diye düşünüyordum.

"Kim o?"

"Asya kapıyı açar mısın?"

Tanımadığım ses ismimi söyleyince korku nefesimi daraltmıştı kapıyı aralayıp baktığımda genç birinin kapının önünde durduğunu gördüm.

"Sende kimsin ismimi nerden biliyorsun?"

Kapıyı yarım açıp boşluktan ona bakıyordum.

"Ben Tolga Özsoy, Tuğkan Özsoy'un kardeşiyim seninle konuşmaya geldim." 

Tuğkan'ın adını duymamla kapıyı açıp karşısında durmuştum yaklaşık benim yaşlarımda görünüyordu konunun Tuğkan olduğunu düşünmüştüm aynı Tuğkanların aksine o normal görünüyordu takım elbiseli değildi.

"Tuğkanla mı ilgili?"

"Evet."

Ona elimle içeriyi işaret ettim ve geçmesi için kenara çekildim.

"Teşekkür ederim burada olduğunu ablandan öğrendim önce evine gitmiştim ve ordan bir numara aldım Şule ablanın numarasını, o da bana adresini verdi."

Endişeli hali oldukça belliydi.

"Direkt konuya gireceğim çünkü zamanım yok. Abim Atasoyların görevine gitmeyi kabul etti kimsenin kabul etmediği o görevi. Ne oldu da gitmeye karar verdi bilmiyorum ama eğer giderse ölecek çünkü başka seçenek yok. Sana geldim çünkü Bahadır bana senden bahsetti abim seni ona anlatmış eğer biri onu bu kararından caydırırsa Asya caydırır dedi. Lütfen bana yardım et benim abimden başka kimsem kalmadı bu hayatta."

Duyduklarım karşısında şok geçirirken kendimi toparlamaya çalışıyordum.

"Beni mi anlatmış?"

"Evet. O evde sana neler yaşatıldığını biliyorum abim Atalay Atasoy'un sana yaptıklarına canlı tanık olmuş."

  Acıyla dolan gözyaşlarımı gözlerimden uzaklaştırmak için tavana baktım canım yanıyordu.

"Abim o kız yaşadıklarını hak etmiyordu demiş Bahadır'a , o merhametlidir sende öyle ol ve konuş onunla."

Yüzündeki çaresizliği dilindeki sözlerden anlayabiliyordum. Kimse bunu yaşamayı hak etmiyordu bu hayatta tek kalmak tüm yaşamının altında ezilip kalmak demekti ve bende yapmam gerekeni yapacaktım eğer elimden bir şey gelecekse yapmaya hazırdım.

"Beni ona götür."

Yorum yapmayı unutmazsanız çok sevinirim🤎🤎

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now