Bölüm 67

2.6K 111 70
                                    


İyi okumalar

  Kısa da olsa ablamla bir ayrılık yaşamıştık ve onu bıraktığımız bu ormandan hızla uzaklaşmaya başladık çok geçmeden Tuğkan'ın evine varmıştık aslında yol uzundu baya da saatler geçmişti ama ben hemen yan koltuğunda uyuyakaldığımdan bana zaman hemencecik geçişmişti.

"Günaydın."

Arabadan inmiş ve kapımı açmış Tuğkan'a baktım arabadan inerek etrafa bakmaya başladım bildiğimiz şehir merkezdeydik burada bir evi olacağını tahmin etmemiştim daha çok kıytı köşede gizli saklı bir yerdedir diye düşünmüştüm.

"Bu binanın 3. Katında oturuyorum kendi dairem seni orada ağırlamaktan gurur duyarım."

Kapımı arkamdan kapattıktan sonra eliyle işaret yapmıştı ve yürümemi sağlamıştı bense hâlâ yaşadığım şokun içerisindeydim.

"Fazla göz onu değil mi?"

Gülümseyerek binanın şifresini yazdı kapıya gelmeden önce binanın girişine gelen küçük merdivenlerden inmiştik ve binanın küçük bir bahçesi vardı.

"Bazen kalabalığın içinde olmak gerekiyor."

Binaya girdiğimizde içerisi siyah mermerden yapılmıştı ve ayna vardı tabi birde her daireye ait küçük küçük kutular.

"Oldukça pahalı olmalı burası."

Asansöre bastığında ben hâlâ içeriyi inceliyordum binanın koridoru ve merdivenleri böylesine güzelse evinin içini merak etmiştim doğrusu.

Kapıya geldiğimizde anahtarıyla kapıyı açmak yerine elini kapının anahtar yerine tuttu ve kapıdan tık sesi geldi kapıyı içeri doğru ittirdi ve tüm ışıklar açıldı dışarıdanda ihtişamlı görünen bu binanın içide dışı kadar göz alıcıydı bu yer şirketteki odasından çok çok daha iyiydi.

"Çok güzel."

"Beğenmene sevindim."

Eve girer girmez direkt salona giriyorduk beyaz koltuk camdan masa beyaz rafları olan bir komidin ve yerde beyaz yumuşacık görünen bir halı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Eve girer girmez direkt salona giriyorduk beyaz koltuk camdan masa beyaz rafları olan bir komidin ve yerde beyaz yumuşacık görünen bir halı.. her şey o kadar güzel görünüyordu ki büyülenmemek elde değildi zenginlik böyle bir şey olmalıydı.

Televizyon hemen koltuğun önünde mutfak ise girişin solunda kalıyordu yine aynı beyazın üstünlük sağladığı mutfakta oldukça temizdi.

"Bir şeyler içeceğim ister misin?"

Başımı iki yana doğru çevirip halının üzerine çıktım ayaklarım bu yumuşaklığa alışmış durumdaydılar o kadar güzel hissettiriyordu ki üzerinde uyuyabilirdim bile.

"İstersen sana kıyafet getirebilirim rahat etmen için."

Üzerimdeki gömleğe bakarak "olur." dedim, resmen tüm yolu üzerimde bir erkek gömleği ve aldında görünmeyen saten bir şortla gelmiştim.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now