Bölüm 50

4.6K 117 13
                                    


Bugün bayram ama ben yine yazıyorum bayramınız kutlu olsunnn❤️❤️❤️

Yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfennnnn

Yapan herkese çok teşekkür ederim ☺️

İyi okumalar



 

  Asya'dan

Başımın ağrısıyla uyanmaya çalışıyordum kafama sanki gece boyunca davula vurur gibi vurmuşlardı. Yan dönüp ellerimi bacaklarımın arasına aldım üşüyordum sanki üzerime kar yağıyordu havanın hâlâ karanlık olmasından sabah olmadığını anlamıştım kollarım çıplak göğsüme değdiği anda gözlerim açıldı çıplaktım üzerimde sütyenim bile yoktu.

İnanamıyordum geçen saatlere dair hiçbir şey hatırlayamıyordum kendime söylene söylene giyinmeye başlamıştım taytımı giyip hızla askılımı ve hırkamı üzerime geçirip fermuarı çektiğim anda koltukta yarı çıplak uzanan Tuğkan'ı anca görmüştüm hemen arkamı döndüm ve derin derin nefesler almaya başladım ne yapmıştım ben böyle? Neden çıplaktık bunu ikinci kez yaşıyordum ikinci kez böyle saçma sapan bir haraket yapmıştım.

Tuğkan'ın uyanmaya başladığını anladığım anda hızla evden çıkmak için kapıya yürüdüm yüzleşmeye yüzüm yoktu tam bir aptaldım.

"Asya bekle!"

Peşimden seslenen Tuğkan'ı aldırmadan evden çıkmıştım geldiğimiz bu yerden sanki tek başıma dönebilecekmişim gibi davranmıştım hemen onunda arkamdan çıktığını kapı sesinden anlamıştım arabada yatan Bahadır'ı görebiliyordum uyuyordu ne kullandıysak bizi baya uyutmuşa benziyordu.

"Asya!"

Bir kez daha bana seslenen Tuğkan'a döndüm hızla üzerini giymeye çalıştığından kıyafetleri üzerinde dağınık duruyordu. Bahadır ise Tuğkan'ın sesine uyanmıştı ve arabada haraketlenmeye başladı ardından inerek bize baktı Tuğkan da merdivenleri inerek yaklaşmıştı.

"İnan bana hatırlamıyorum, bende az önce sesine uyandım."

Ne diyeceğimi bilemiyordum aramızda bir şey geçmişti gram hatırlamıyordum ama ondan önce uyanmam en büyük şansım olmuştu.

"Noluyor?"

Bahadır bize soru yönelttiğinde saatlerce dışarıda kalan Kahve Tuğkan'ın ayaklarına dolanıp üzerine atlamaya başlamıştı o ise mahçup bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.

"En son masada çektiğini hatırlıyorum gerisi yok."

Dediğine inanmak istiyordum aramızda bir şey yaşanmışta olsa ikimizde hatırlamıyorduk üzerine atlayan Kahve'nin başını sevdikten sonra tekrar gözlerime baktı.

"Söz veriyorum tekrarlanmayacak."

Ona bakarken düşünüyordum ben nasıl biriydim? Hayat bu kadar basit miydi bu kadar rahat mıydım? Hayatımda kimsem kalmamıştı buraya intikam için gelmiştim ama yaptığım bu şey...

Gözlerimi sımsıkı yumdum bir daha tekrarlanmaması için kendimi uyarıyordum bu kadar dikkatsiz ve aptal olmamalıydım çevremde bir çok erkek vardı ve dikkatli olmak zorundaydım istemediğim şeyler yaşamıştım tekrarlamamalıydı.

Tek kelime etmeden Bahadır'ın yanından geçip arabaya binmiştim başımı öne eğmeyecektim bu hatayı tek başıma yapmamıştım bu yüzden ağzını açmayacaktı bunu biliyordum.

Kahveyi eve götürüp kapıyı kitlemişti Bahadır ise telefonda biriyle konuşuyordu daha sonra yanına gelen Tuğkan'a bir şeyler söylemişti ikisininde tek kelime etmeyeceğini biliyordum.

Ateşin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin