Bölüm 55

5.3K 144 103
                                    

 
Yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfennnnn

Bu arada 55. Bölüme geldim bu benim memleketim skflgl (samsun) siz nerelerden okuyorsunuz bakalımm hikayemii

İyi okumalar :*





   Asya'dan

Tuğkan'ın bana bakışlarından sanki cidden doğru söylüyor gibi hissetmiştim ve onunla buradan çıkmazsam bir daha çıkamayacağımı biliyordum beni Tolgayla arabaya gönderdiğinde çıkmaya niyeti olmayan kardeşi peşinden koşmaya başladığında ciddi bir şey olduğu belliydi yoksa telefonu kapattığında babam demezdi bir terslik vardı. Babasının odasına doğru koşmaya başladığımızda girişte Seçil denilen kadını görmüştüm hastaneden çıkar çıkmaz şirkete gelmiş olmasına şaşırmıştım.

Tuğkan'ın hemen peşine odaya girdiğimde ikisininde sırtından olanı göremiyordum kenara kaydığımda elindeki silahı babasına doğrultan Atalay'ı görüşmüştüm.

"Hatırlıyor musun sana Atahan'ın hasta olduğunu size ihtiyacı olduğunu söylemiştim."

Babası tepkisiz dururken Tuğkan yavaşça yürüyüp silahla babasının arasına girmeye çalıştı Tolga silahını çektiği anda geriye yürüyüp kapıya çarpmıştım.

"Atahan..."

Tuğkan'ın dudaklarından dökülen sözlerle beynim tüm algılarını yitirmişti resmen Atalay'a Atahan demişti.

"Atahan ya." dedi silahı tutan Atahan.

Tuğkan belindeki silaha elini attığı anda silahını ona çevirdi.

"Silahını yere bırak yoksa beynini uçururum."

Tuğkan dediğini yaparken arkasını dahi dönmeden konuştu.

"Tolga silahını bırak."

Tolga silahını indirip yavaşça yanına doğru yürüdü gözleri dolmuştu.

"Sen misin cidden?"

Bağırmasıyla odanının içi inlemişti.

"Sana silahını bırak dedin bak sana zarar vermek istemiyorum!"

Tuğkan onu yanına geçip silahını aldı ve yavaşça yere bıraktı Tolga'nın gözlerinden akan yaşları görebiliyordum.

"Sana kendi ağzımla hasta olduğumu söyledim peki ya sen ne dedin!"

Gözyaşları arasında babasına bağırıyordu babası dudaklarını araladığı anda hepimiz ona bakıyorduk.

"Zavallı."

Karşısında oğlu ağlarken ona silah çelmişken söylediği şeye inanamıyordum bu nasıl bir insandı.

"Zavallıyım."

Yutkundu.

"Atalay'ın bile bana yardım etmesine engel olmaya çalıştın sen ama ben zavallıyım. Ne yaptım ben sana..."

Silahı indirmiyor hâlâ babasının nişan almış şekilde  tutuyordu.

"Doğan'a her gün sordum ziyaretime geldi mi diye, gittin mi baba? görmeye gittin mi oğlunu?"

Akan yaşların akmasını istemiyor gibi sinirle siliyordu gözyaşlarını şuan yaşanan olaya inanamıyordum resmen Atalay sandığımız kişi aslında Atahandı.

"Özür dilerim Asya seni planın bir parçası yapmıştık sonra seni bırakacaktım ama olmadı yapamadım."

Bana bakmadan babasına doğrulttuğu silahı indirmeden konuşuyordu.

Ateşin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin