Bölüm 47

4.6K 139 46
                                    


Yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfennn bu bugünün 3. Bölümü sizin için uğraşıp yazıyorum 🥰🥰

İyi okumalar






  Hala çenesine dayalı olan silaha bakarak yutkundum sakin olmalıydım.

"Ne yapıyorsun indir şu silahı!"

Silahı indirip gözlerini ayırmadan konuştu ses tonu farklıydı sesinin altında çaresizlik var gibiydi sanki çıkmazdaydı.

"Merak etme bu silah ilk kez dayanmıyor oraya ama bir türlü o tetiği çekemiyorum."

Yanına doğru yürüyüp beni fark edip bakmasını sağladım ela gözleriyle gözlerime bakıyordu.

"Saçma sapan konuşmayı keser misin?"

Ayağa kalkıp karşıma dikildi oldukça heybetli gövdesinin yanında kendimi küçücük hissetmiştim.

"Herneyse dediğim gibi sana yardım ederim."

Tekrar odasının içine doğru yöneldiğinde onu izliyordum bana yaklaşması vücuduma sıcak basmasına sebep olmuştu ellerimi kendine doğru sağlayıp hava yapmıştım ama fayda etmemişti yanaklarım yanıyordu.

"Atalay iki gün sonra ameliyata girecek eğer iki gün daha bekleyebilirim dersen sana ders vermeye başlarım."

Tek kaşımı kaldırarak yatağına yatmak için hazırlanan Tuğkan'a baktım ceketini çıkartmıştı ve şimdi kıravatını çözüyordu.

"Ders mi, ne dersi?"

Kıravatını çıkarıp dolaba yerleştirmek için yaklaştığında dolabın önünden çekilmiştim.

"Evet ders kendi savunma dersi."

Kafamda farklı senaryolar canlanırken ceketini dolaba asmıştı aslında mantıklı olabilirdi.

"E silah?"

Gözlerini bana çevirerek dolabı kapatmıştı bu bakışlarından ne demek istediğini anlamıştım ama benim silah kullanmayı öğrenmem gerekiyordu.

"Silah kullanmayı da öğreteceğim."

Anlaştık dercesine elimi uzatınca şaşırmıştı gülümseyerek havada duran elimi salladım artık intikamım için bir adım atıyordum mutluydum. Havada duran elimi tutup sıkmıştı elimi çekerek kapıya doğru yürüdüm.

"O zaman iki gün sonra görüşürüz."

Üzerindeki gömleği çıkardığında çıplak kalmıştı kasları omuzları ve pürüzsüz karnı... kolundaki dövmeyi de ilk kez bu kadar net görebiliyordum kolunda büyükçe bir ahtapot vardı.

"Görüşürüz."

Gülümsemesinden sonra odadan çıkmıştım ve en hızlı yürüyüşümle asansöre varmıştım ve kendi katıma bastım uzun zaman sonra içimde bir şey yeşermiş gibi hissediyordum.

Odama geldiğimde iyi hissediyordum bilmiyorum ama Tuğkan bana umut vermişti bu yüzden o günü iple çekiyordum.


~~~~~~~~~~

Sabah uyanır uyanmaz odamın kapısında duran Atalayla karşılaşmıştım daha yataktan bile çıkmamıştım o ise kapının eşiğinde yana dönmüş bir şekilde dikiliyordu.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now