TANIDIK MAVİ

25.2K 989 67
                                    

                

                

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


Bakışlar. Ele verdiğim ya da ele verdikleri her şey orada saklıydı. Göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdıklarına çoğu kez şahit olmuştum. Babam sığ bir adamdı annemse onun aksine fazla derin. Zaman zaman babamın sığlığına koşuyor, annemin derinlerinde boğuluyordum. İnsanlar hangisine benzediğimi çözemezdiler. Bu sorunun cevabını bilen tek bir kişi vardı. Sadece tek bir kişi.

Zaman aleyhine işliyor küçük kız.

Zihnimin içinde yankılanan kelimeler orada bir oyuk oluşturdu ve geri kalan her şeyi içine çekti. Zihnimde oluşan boşluk gözlerime yansırken ona baktım. Gözlerini yavaşça etrafta gezdirip bende durmuştu. Aradığı kişi ben miydim? Gülmemek için büyük bir mücadele verdiğim suratım kasıldı. O sırada yanımdan biri hızla geçip ona yaklaştı ve hiçbir zaman anlam yükleyemediğim şu erkek tokalaşmalarından birini yaptılar.

Onlara bakmayı kesip bakışlarımı Nazlı'ya çevirdiğimde benle aynı yöne baktığını fark etmem çok zamanımı almamıştı. Bakışlarımı fark ettiğinde bana döndü ve "Havalı bir çocuğa benziyor.'' dedi kelimeleri ağzında yayarak.

''Hangisi?'' diye anlamamazlıktan geldiğimde gözlerimin içine bakıyordu. Kaşlarımı kaldırdım. Bakışlarım tekrar o yöne doğru kaydığında kendimden bağımsız bir şekilde derin bir nefes almıştım. "Bu çocuğu daha öncede görmüştüm." diye mırıldandım. Karşısındakine bir şey anlatıyor gibiydi. Onu daha önce gördüğüme yemin edebilirdim.

Nazlı söylediklerime karşılık gülmüştü. "Unutulacak gibi değil."

Özgür sandalyeyi gürültülü bir şekilde çekip oturduğunda, ortamdaki buğu kaybolmuştu. Ancak kim için?

"Yarın okullar arası maçımız var, geliyorsunuz değil mi?''

Naz, cevap vermeyip kollarını göğsünde buluşturduğunda Özgür ona rahatsız bir şekilde gülmüştü. "Kaçırdığım bir şey mi var?'' diye sordum onlara bakarak.

Özgür sandalyesine iyice yayıldıktan sonra ''Önemli bir şey değil." diye cevap verdi.

Önümde kızgın bir boğa gibi duran kız yerinde doğrulup, "Önemli bir şey değil mi?'' diye sordu ve sonra bana döndü. ''Alt sınıflardan biriyle çıkıyor."

''Abartma," dedi Özgür yüzünü buruşturarak.

''Kiminle çıkıyorsun?'' diye araya girdiğimde etrafı tarayıp bizden üç masa ötede oturan kızı gösterdi. Kızıl saçları ilk dikkatimi çeken şey olmuştu. Kızın benimkinden de koyu olan gözleri beni fark edince duraksamıştı. Onun bakışlarının aksine benimki ifadesizdi.

GÖLGEDove le storie prendono vita. Scoprilo ora