ÖFKE

17.9K 873 48
                                    

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

"Siz iyi misiniz?''

Yaklaşık bir saattir koşuyordum. Ciğerlerim nefes almama yardımcı olmayı bıraktıklarında durmak zorunda kalmıştım. Öksürüklerimin arasından başımı salladım. Kimseyle konuşacak halim yoktu. Az önce koştuğum asfalt yoldan yavaşça yürümeye başladığımda, çevremdeki kalabalık giderek azalıyordu. Burada durup, bana garip gözlerle bakan insanlara; birinin peşimde olduğunu, izlendiğimi anlatamazdım. Muhtemelen benim kaçık olduğumu düşünürlerdi.

Sokaktan ayrılmadan önce son bir kez etrafıma bakındım. Bir sokak öncesine kadar beni takip eden ayak sesleri kaybolmuştu. Sokağın kendimce güvenilir olduğuna karar verdiğimde, ısrarla çalan telefonumu açtım.

"Neredesin? Seni bekliyoruz." Kaşlarımın çatıldığını hissedebiliyordum. Bugün günlerden neydi?

''Bugün ne vardı ki?'' diye sordum düz bir sesle.

Bir hışırtı sesi duyar gibi oldum ardından bir kapı açılıp saniyesinde kapatıldı. ''Unutmuş olamazsın, sakın bana unuttuğunu söyleme!''

Sol elimi alnıma götürüp orayı ovalamaya başladım. "Annem seni bekliyor.'' dedi sitem dolu bir sesle. ''Neredeyse on çeşit pasta yaptı. Gelmek zorundasın, söz vermiştin.''


Nefesimi sesli bir şekilde üfledim. Bugün cumartesiydi.

''On dakikaya oradayım.''

Paranoyalarımı bir ara vermeyip, hayatın devam ettiğini ve yerine getirmem gereken sorumluluklarımın olduğunu fazlasıyla unutuyordum.

*

"Şuradaki kuru üzümlü olan. Eminim beğeneceksin."

Pınar teyze, annemin eski bir arkadaşıydı. Eski diyorum çünkü annem işe başladıktan sonra açık olan araları tamamen kopmuştu. Dışarıdan bakıldığında basit bir sorun gibi gözüken çalışma meselesi, annemi sadece arkadaşlarından değil, benden ve babamdan da uzaklaştırmıştı.

''Teşekkür ederim.'' dedim ona gülümsemeye çalışarak. ''Unutmamışsınız." Eminim annemin keki neyli sevdiğimden haberi bile yoktur.

''Bir an gelmeyeceğini sandım ama Nazlı yolda olduğunu söyleyince...'' Bana tereddütle baktı. Dilinin ucunda olan kelimeleri serbest bırakmakla bırakmamak arasında kalmış gibi bir hali vardı.

''Evet," dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

Önümde duran boş bardağı alıp, ''Ben sana yenisini doldurayım.'' dedi. O, mutfağa doğru yürürken bende bakışlarımı Nazlı'ya çevirdim.

GÖLGEWhere stories live. Discover now