YİRMİNCİ BÖLÜM
Betondan yapılma zeminin boşlukları kurumuş kanlarla dolu ruhumu sattığım o soğuk mahzene daha önce kimse uğramadı. Kimse, içindeki o çaresiz kızın bile gücü yetmedi günden güne darlaşan o duvarları paramparça etmeye. Kanı gördü, kanın kokusunu biliyor. Çığlıkları duydu, ihaneti işitti. Bütün acılar ona yetişti. Acizliği tattı ve ona kucak açtı. Yapabileceği tek şey öleceği günü beklemekti. Çünkü biliyor ki acıya doğmuş bedenlerin kurtuluşu yok. En fazla size çizilen sınırlar içerisinde özgür olabilirsiniz. Ama emin olun ki hala acıya sahipsiniz.
"Azra!"
Dehşete düşmüş gözlerle ona baktım. Gözlerindeki korku tenimi ateşe vermiş gibi hissettiriyordu.
"İnsanlardan yardım istiyorsun." dedi kolunu Nazlı'nın boynuna dolarken. Yüzünün yarısına gölge düşmüştü. En başından beri peşimdeki adam o muydu yoksa yanımda duran adam mıydı? Bu nasıl bir oyundu böyle?
"Caner yapma." dedi Server. Sesi ürkütücü çıkmıştı ama şuan herhangi bir duygu hissedemeyecek kadar donuktum.
Caner, Server'i yoksayıp bana bakmaya devam etti. Neden ben? diye düşündüm. Her şey neden benim başıma geliyordu?
"Buraya gelmeden önce," dedi ve sonra güldü. "Bana seni tehdit edemeyeceğimi söylediler."
Ona anlamayan gözlerle baktım. Nazlı'ya bakamıyordum çünkü eğer bakarsam dizlerimin üstüne çöküp pes edeceğimi biliyordum. Ama o zaman Nazlı'yı kurtaramazdım değil mi?
"Bugüne kadar başına bir sürü olay geldi." dedi biraz daha geri çekilirken. Nazlı'yı da beraberinde sürüklemişti. Kafasına dayalı silaha bakmamaya çalıştım. "Hiç birinde dönüpte kaynağını bulmaya çalışmadın. Peki neden?"
Nazlı acı dolu bir çığlık attı. Gözlerimden yaşlar akarken bende aynı onun gibi çığlık atmak istiyordum.
"Neden Azra?" diye diretti.
Ona doğru bir adım attım. Bu hareketim onu güldürmüştü. "Ben cevap vereyim. Çünkü korkmuyorsun."
"Korkuyorum." diye fısıldadım. Server'in bakışlarını yüzümde hissediyordum ama dönüp ona bakmaya gücüm yoktu.
Boşluğa sıkılan silah sesi sokağın en kuytu köşelerinde bile yankılanırken ellerim titredi. "Bu oyun senin ölümün olacak!" diye bağırdığında ellerimi kulaklarıma kapamak istedim.
Neden ben?
Server'e dönüp baktığımda sert bir şekilde Caner'e bakıyordu. Neden hiçbir şey yapmıyordu?
"Senin gibisini ilk defa gördüm." dedi gözlerindeki kin dolu hayranlık nefesimi tutmama sebep olmuştu. "Ölümden bu denli korkmayan birini ilk defa gördüm."
YOU ARE READING
GÖLGE
Mystery / ThrillerAvuç içi duvara değdiğinde zaman acıya karıştı. Elini duvara sürterken yavaş adımlar attı. En az tanık olduğu gece kadar siyaha boyanmış saçları, belinde sallandı ve gündüzü karaladı. Botlarının tanıdık sesi artık yabancılaşmıştı. Duvarların bittiği...