KİMSESİZ

6.4K 360 13
                                    

#Ciara- Paint it, black

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

#Ciara- Paint it, black.

OTUZUNCU BÖLÜM

Cehennem cennetin var oluşuna aykırı yaratılmıştı. Sevgiyi tanımayan bedenler ateşin tadına bakacaktı. Araf'a düşmeyen bedenler dehşete düşmemiş demekti. Kimsesiz çocukların cennete ait olduklarına söyleyenler yanılıyordu. Onlar cehennemden gelmeydiler. Kimsesizlerin en büyük günahı bedenlerinde yaralı bir ruh taşımalarıydı. Farklı olmak her zaman en güzel olanı değildi. Bazılarının aykırılığı cennetin katmalarındaki yerlerine mal olacaktı. Cehennem ve Cennet. En uç ve en dip. Karanlık ve yükseliş.

Bizler tanırının elleri kanlı çocuklarıydık.

Telefonumun zil sesi boş salonu doldurduğunda  yavaş hareketlerle sehpanın üzerinden alıp açtım.

"Azra?" Uzun zamandır duymadığım ses algılarıma acımasızca iğneyi batırdığında duvardaki saatte gözlerimi gezdirdim. Gün aydınlanmak üzereydi.

"Teyze?" dedim sesime yansıyan şaşkınlığa engel olamayarak. Gözlerimin kapanmaması için kendimi zorluyordum. Bu kaçıncı kupa bardağıydı bilmiyorum. İçtiğim kahveler bir işe yaramıyordu. Zihnimin dinlenmeye ihtiyacı vardı.

"Benim." Kısa bir süre sessizlik oldu. Salonun ortasında yalnızdım ama öyle hissetmiyordum. Zihnim bulanıktı. Düşünceler üstüme devrilmek için pusuda bekliyorlar gibi hissediyordum.

Çok güzelsin.

Koyu maviler gözümün önüne geldiğinde gözlerimi sıkıca yumdum.

O iyi bir yalancı.

Elimi saçlarımdan geçirip alnıma kaydırdım. Elimi daldırıp koparmak istiyordum hepsini. Bütün o sesleri. Bütün o gürültüyü. Bana acımayan her şeyi bir anda çekip koparmak istiyordum.

Ona inanma.

"Annen hakkında konuşmak için aramıştım." Sesindeki mesafe düşüncelerimi bir iki adım geriye atsada hala oradaydılar. Bir düşman gibi beni gözetliyorlardı.

"Dinliyorum." dedim ruhsuz bir sesle. Bakışlarımı tekrar yelkovana çevirmiştim. Büyük olan ise benim. İsmimden aklında kalsın. Bunlar annemin cümleleriydi. Bana öğretmeye çalıştığı ilk ve son şeydi. Bir daha asla benim için çabalamadı. Dönüp yüzüme bile bakmadı.

"Annenin bir süreliğine burada kalması gerekiyor. Sen anlayışlı bir çocuksun. Uzak kalması ona iyi gelecek tatlım." Annem Kıbrıs'a mı gitmişti? Yelkovanın sesini zihnimin içinde hissediyordum. Zaman şimdi bize karşı oynuyordu. O küçük kız çocuğuna kimsenin acıması yoktu.

GÖLGEWhere stories live. Discover now