HİSTERİ

10.2K 435 54
                                    

#Blueneck- Sawbones

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#Blueneck- Sawbones

ON ALTINCI BÖLÜM

"Kitabımı verir misin?" dedim oturduğum sıradan ayağa kalkarken. Onun bu huylarından nefret ediyordum. Aslına bakarsanız ben, bana aşırı ısrarcı davranan herkesten nefret ediyordum.

"Benimle konsere geleceğine söz verirsen neden olmasın?" Gözlerimi devirdim. Okulun neredeyse yarısı bu konsere gidecekti eminim. Ben kalabalığı sevmezdim ki, bunu hala öğrenememiş miydi?

"Söz mü?" Bir anlık boşluğundan yararlanıp kitabımımı yükseğe kaldırdığı elinden aldım. "Şimdi izin verirsen,"

"Neden böyle yapıyorsun ki? Alt tarafı bir konser." Onu umursamayarak kitabıma geri döndüm ama kitabı yeniden aldı. Sinir bozucu olmanın dışında hiçbir işe yaramıyordu gerçekten.

Sinirle ona döndüm. "Konser umurumda değil ver şu kitabı." dedim ona yaklaşıp kitabı elinden almaya çalışırken aniden kalktığım için gözlerim kararmıştı ve dengemi kaybettim. Bir elinin belime kaydığını hissettiğimde bu duygu eskisinden daha yabancı gelmişti bana.

"Başın mı döndü?" diye sordu endişeleyle. Gözlerimin önündeki kara perde yavaş yavaş kendini yok ettiğinde evet anlamında başımı salladım.

"İstersen bahçeye çıkalım biraz." dediğinde el mecbur kabul ettim. Temiz hava almaya ihtiyacım vardı, uzun süre kitaba bakmaktan gözlerim yanıyordu. Elini belimden çekmeden yürümeye başladığında benide kendiyle birlikte adım atmaya zorlamış oldu. Kafamı kaldırıp ona elini çekmesini söyleyeceğim sırada bize sinirli bir şekilde bakan gözlerle göz göze geldim.

Beril bana kötü kötü bakarken onun gözlerinde daha beteri vardı. Mavileri ateş saçıyor gibiydi. Güzelliğini sonlandıran maviliği. Sanki ressam onun için yaptığı kara kalemden sıkılmıştı ve renk katması için ona renkli gözler vermişti. Gözleri açık renk değildi, hatta o kadar koyu olmasına rağmen gözlerinin dikkat çekici olması bu adamın en büyük ironilerinden biriydi.


Beril'le yatmış mıydı? Bunun düşüncesi bile midemi bulandırıyordu. Kafamı iki yana doğru salladım. Ne yaptığı beni ilgilendirmiyordu. Benden uzak dursun da isterse okulun bütün kızlarıyla yatsın. Dün gece birlikte uyuduğum adam için bunları düşünmende benim allak bullak olmuş hayatımın ironilerimden biriydi.


Kapıdan ikimiz aynı anda geçemeyeceğimiz için ben önden geçmek zorunda kalmıştım. Yüzümü olabildiğince tepksiz tutmaya çalışıyordum ve gözlerindeki ifadeye bakılırsa başarmıştım da.


Yürürken Beril'in bu geceki konserden bahsettiğini duymuştum. Onlarda mı gidecekti? Nedenini bilmediğim bir huzursuzluk içimi kaplarken düşünceli bir şekilde Çağrı'ya döndüm.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin