OTUZ DOKUZUNCU BÖLÜM
"Seni özledim anne."
Gözlerimin içine baktı ve gülümsedi. Saçlarından ki beyaz tanelerinin aynısından bende de vardı. Bakışları bir an arkamda takılı kaldı. Dönüp arkama baktığımda hiçbir şey yoktu. Tekrar ona bakmak için döndüğümde ise karşımda gördüğüm yüzle geriye doğru adım atmaya başladım. Bana doğru her attığı adımda bende geriye doğru desteksiz bir adım atıyordum.
"Düşündüğün kadar basit değil!"
İçimden tekrar ediyorum istemsizce. Düşündüğüm kadar basit değil!
Bana doğru bir adım atıyor ve bende arkaya doğru bir adım atıyorum. Ayağım takılıp yere düştüğümde dönüp ona bakmak yerine arkama baktım. Bir uçurum vardı. Kafamı ona çevirdiğimde onunda arkasında bir uçurum olduğunu gördüm. Hızlıca yerden kalkıp kararlılıkla koşmaya başladım.
"Benden kaçıp ona sığınıyorsun." diye bağırdı babamın sesi.
Kulaklarımı ve gözlerimi kapatmak istedim. Anneminkinin aynısı olan elbisem rüzgarla birlikte uçuşup ayaklarıma dolanıyordu.
Kaderin benzemesin.
Anneannemin sesi etrafta yankılanırken durdum. Bunu daha önce bana söylediğini hatırlıyordum. O, annemle kaderimizin benzemesini hiç istemezdi.
Göz yaşları yanaklarıma bir gerçeğin acı yankısından daha derin bir çığlıkla devrilirken babama baktım.
"Senden nefret ediyorum."
Senden nefret ediyorum.
Aniden yataktan fırladığımda kan ter içindeydim. Alnıma yapışan saçlar beni rahatsız ediyordu. Gözlerim odamdaki saati aradı ama odamdan değildim. Sanki biri zihnimin tam ortasına bir dalga bırakmış gibiydi. Yavaş yavaş duruluyordum.
Gözlerim etrafı taradı. Kapalı kalın perdeler dışında hiçbir şey dikkatimi çekmemişti. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp gözlerimi ovuşturdum. Odamdan çıkarken saati bilmesem de havanın aydınlandığının bilincindeydim. Yavaş adımlarla merdivenlerden inip etrafta göz gezdirdim. Bakışlarımı yukarı kaldırdığımda gördüğüm manzara beni gülümsetmişti.
Neredeyse koşmaya yakın adımlarla yere kadar inen pencerelerden dışarıya baktım. Manzarası evimin manzarasına benzemese de yağan beyaz taneler aynı rüyamdaki gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
Mystery / ThrillerAvuç içi duvara değdiğinde zaman acıya karıştı. Elini duvara sürterken yavaş adımlar attı. En az tanık olduğu gece kadar siyaha boyanmış saçları, belinde sallandı ve gündüzü karaladı. Botlarının tanıdık sesi artık yabancılaşmıştı. Duvarların bittiği...