Bölüm 1

10K 354 207
                                    

Kızıl saçlı genç kadın insanların arasından hızlı adımlarla sıyrılırken, spor ayakkabılarının zeminde çıkardığı sese sinir olmakla meşguldü. Ayakkabıyı alırken tabanını gördüğünde bunun olacağını anlamıştı maalesef ama o an başka seçeneği yoktu. Havalimanının gürültülü kalabalığı sesi bastırsa da Natasha'nın kulaklarında bir yankı gibi her adımda kendini belli ediyordu.

Cebinde bir şey titrediğinde kaşlarını çattı. Elindeki telefonun kapalı ekranına bir göz atarak cebindeki diğer telefonunu çıkardı ve yürümeye devam ederek Kral T'Challa yazısına baktı. Hızlıca seçenekleri aklından geçirdi.

Bu, Steve ve Barnes'ı yakalamasına engel olmak için T'Challa'yı yavaşlatmasından sonra ilk konuşma olacaktı. Bunun hesabını sormak için arar mıydı? Muhtemelen hayır. Natasha insanları iyi tanırdı. Ve T'Challa'nın içinde büyüttüğü kin yalnızca Barnes'a aitti. Bu kadar büyük olmasa o kinden Natasha da nasiplenebilirdi.

Yardıma ihtiyacı olsa arar mıydı? Yardıma ihtiyacı olur muydu? Hayır. Steve ya da Tony, evet. T'Challa, hayır.

Natasha birazdan kapanacağını bilerek yanıtlamadan yürümeye devam etti. Ve öyle de oldu, ancak telefon kapandığı gibi yeniden çalmaya başladı. Bu iyi olamazdı.

Sonunda, telefonu açtı.

"Ev-"

"Natasha," dedi Steve oldukça belirgin bir rahatlamayla.

Ve Natasha, onun devam etmesine fırsat vermeden sordu. "Ne oldu? Neredesiniz?"

"Ilk soru için zamanım yok. Ikincisini ayrıntılı olarak cevaplayacağım, buraya gelmen gerekiyor. Benim zamanım yok, ayrılmış olacağım ama Tony'i alman gerekiyor."

Natasha dikkat çekmemek için duraksayamasa da bir adım tekledi. "Hangi gerizekalıya nereye gideceğinizi söylediniz de o da Tony'e yetiştirdi?"

"Yardıma geldi."

Bir sessizlik oldu. Natasha hiç de memnuniyet hissetmiyordu. "Oraya gelmemi istiyorsan Tony'nin neden kendi kıçını kaldıramayacak durumda olduğunu söylemen gerekiyor. Ciddiyim. Yardım edeceğim insanlar konusunda oldukça hassas davranıyorum bu aralar."

Steve onun sakin sesinin altındaki kızgınlığı hissederek cevapladı. "Tamam. Anlatacağım," Sesi bir an uzaklaştı. "Beş dakika daha, iyi misin?"

Başka bir ses cevapladı. "Ben onu Quinjet'e alırım. Zemo'yu Bayan Romanoff'a mı bırakıyoruz?"

Bir hışırtı oldu. Steve muhtemelen başını sallamıştı. Yeniden Natasha'ya döndüğünde genç kadın gitmek istediği yere gidemeyeceğinden oldukça emin olarak Steve başlamadan sordu.

"Hangi ülkedesin?"

"Sibirya'dayız."

Kızıl saçlı kadının dudakları aralandı. "Rusya?"

"Diğerleri de buradaydı," dedi Steve birkaç saniye sessizlikten sonra. "Beş Kış Askeri daha."

"Pekala, anlat."

Steve özetini geçerken Natasha elindeki diğer telefonun ekranını açtı ve son konuşmaya bir mesaj daha yazdı.

"GELEMEYECEĞIM."

Dinlemeye devam ederken de ekledi.

"BİR JETE İHTİYACIM VAR."

***

Natasha Rusya'nın soğuğuna alışık olduğu zamanları özlemiyordu. Yine de yanaklarını kesen rüzgarın bir taraftan da içini ürpertmemesini dilerdi. Kendini zayıf hissediyordu.

All We Are (Stony&WinterWidow / After CW)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin