All We Are (Stony&WinterWidow / After CW)

Bölüm 41 - "It's Complicated"

"Sonunda bina tamir edilmiş." dedi Wanda, etrafa bakarak.

Rhodey onayladı. "Happy ilgilendi."

Peter tırnaklarının kenarlarını kemirerek Tony'nin çalışma katında, masa şeklindeki büyük, dikdörtgen ekranın başında duran diğerlerini izlemeye devam etti.

Lang çağırdıkları an geri geleceğini ama şu an çok özlediği bir kızı olduğunu söyleyerek ayrılmıştı. Peter onun Murdock'la bir şeyler konuştuğunu görse de dikkati başka yerdeydi.

Rhodey elini masadan yukarı kaydırdığında ekranlar havada asılı kalırken Tony'nin Aldrich Killian ve AIM hakkında topladığı bütün bilgiler dört pencereye yayıldı.

Steve kaşlarını çatarak videolara, dosyalara, makalelere ve resimlere baktı.

"Natasha, Fury ve Tony'nin topladığı bütün bilgiler burada."

"Fury?"

"AIM 2013'ten beri SHIELD'ın gözetimindeydi. Ardından da SHIELD'dan geriye ne kaldıysa onun."

"O bu olayın içinde mi?" diye sordu Sam birden araya girerek, Matt'i işaret etti. "Güneş gözlükleri sinirimi bozuyor, adamım içerideyiz- zaten gece vakti!"

Rhodey ona ters bir bakış attı. "Adam kör, Wilson."

"Kör mü?" Sam birkaç adım gerilerinde duran genç adama döndü. "Kör gibi durmuyor?"

Matt iç geçirerek gözlüklerini çıkarttı ve onlara doğru -muhtemelen tam olarak onlara doğru değildi- baktı. Onun sabit ve odaklanamayan göz bebeklerini fark eden diğerleri bir şey diyemezken Sam mırıldandı.

"Uh... Pardon-" ardından masanın kenarında duran kalemi adama doğru attığında Steve kızdı.

"Sam!"

Ancak Matt kafasına gelen kalemi istifini bozmadan sakinlikle yakaladığında ortama sessizlik çöktü.

"Bundan bahsediyordum!" diye bağırdı Sam. "Buraya gelene kadar koluna mı girdik sanki?"

Rhodey yeniden ekranlara döndü. "Kör dedim, görmüyor demedim."

"Bu..." dedi Peter hayranlıkla. "Havalıymış." Tanıdığı süper insanlara karşı henüz başka bir hitap kullanamamıştı zaten.

"Devam edelim mi?" diye sordu Rhodey.

Peter hevesle sordu. "Körse nasıl görüyor?"

"Başka zaman, Peter-"

"Ama Bay Rhodes!"

"Ne biliyorsan anlat, lütfen." dedi Steve Rhodey'e bakarak.

"Benim bildiğim buradaki dosyalardan ve Vision'ın dediklerinden ibaret, baylar."

Herkes androide dönerken Vision da onlara baktı. "Bay Stark beni buraya yolladı."

"Vay canına," dedi Sam etkilenmiş bir ifadeyle. "Bize bir şey demek aklına hiç geldi mi, Vision? Yani 'Tony kaçırılacak, dikkat edin' gibi bir şeyler?"

"Bay Stark, Albay Rhodes dışında kimseyle konuşmamamı söyledi."

"Vis..." diye mırıldandı Wanda iç geçirerek.

"Önemli değil, tamam, ne dedi sana?"

Vision sakince Steve'e döndü. "AIM'nin kendi meselesi olduğunu ve bunun Avengers'ın işine yarayacağını söyledi."

"Tam olarak söyle Vision."

"Bak, beni iyi dinle ve bundan kimseye bahsetme. Rusya'ya senin gelmemen gerekiyor, bu yüzden ben gelemeyeceğini söylediğimde bana gelmeni gerektirecek saçma mantıksal açıklamalarda bulunma. Natasha iki ayrı mesaj bırakmış ancak sen ikincisini hatırlamıyorsun, sayemde. İşleri karıştırmanı istemedim, kusura bakma. AIM bir proje üzerinde, iyi bir proje diyebilirim. Ancak bana ihtiyaçları var. Bu... eski bir meselenin devamı ancak çok işime yarayacak. Ciddiyim, yoksa bu saçmalığa bulaşmazdım. Avengers için iyi olacak. Her neyse, kuleye dön, Rhodes'a AIM dosyalarını aç, olanları anlat. Ekip kuleye döndüğünde hazır olmalısınız. Matthew Murdock adında biri gelecek, Pepper tanıyor, şu an Avengers'a çalışıyor. Onunla da konuşun. Bana orada biraz zaman tanıyın, her şey kontrolüm altında, tamam mı? Zamanı geldiğinde harekete geçmeniz gereken anı bileceksiniz."