Bölüm 47 - "Just Say"

3.3K 193 581
                                    

"Nefes al," dedi Sam, Peter'ı sırtından desteklerken bir eliyle başını arkaya doğru eğerek nefes borusunu açık tutmaya çalıştı.

Vision oğlanı yere bırakır bırakmaz tekrar tesise girmişti ve dışarıda sadece Frank'le Sam vardı. Natasha diğerlerinin yavaş hareket etmek zorunda olduğu için geç kaldıklarını söylerken Peter bir kere daha öksürdü.

Frank silahını elinden bırakmayarak oğlana doğru eğildi ve elini uzattığında Peter korkuyla geri çekilmeye çalıştı. Ama zaten yerde olduğu için bu pek mümkün değildi.

"Beni öldürme," diye rica etti cılız bir sesle.

Gözlerini deviren genç adam onun gözlerine baktıktan sonra yeniden dikildi. "Zehirli bir şey olduğunu sanmıyorum. Gaz bombasından biraz daha etkili ama ölumcül değil."

Peter Sam'in kollarında biraz daha bayılarak kolunu bacağını etrafa saçtı. "Ölseydim halam beni öldürürdü." Bir taraftan hala yanan göğsünü ovuyordu.

"Beni halanla tanıştır," dedi Sam ciddi bir ifadeyle. "Sana katlanıyorsa mükemmel biri olmalı."

Peter başını kaldırarak ona baktı. "Bir sen eksiktin zaten."

Vision uçan bir şeylere kıyasla oldukça sessiz, bu sefer Tony'i ayakları üzerine bıraktığında Sam ve Peter bir an sıçrarken Tony oğlana ilerledi.

"Iyi misin? Iyi mi?"

"Evet," dedi Peter az önceki baygın halinden eser kalmayıp hızlıca toparlanmaya çalışırken. "Birazcık gaz, ne olmuş ki, kesinlikle süperim."

Tony onun yanına çökerken yüzünü inceleyerek mırıldandı. "Jette oksijen maskesi var Sam, oraya taşırsan-"

"Iyiyim! Cidden! Yürüyebiliyorum da-"

"O zaman neden yatıyorsun?"

Peter duraksadı. "Sam zorla yatırdı! Kalkma ayağa dedi!"

Hala oğlanın sırtında olan elini aniden çeken Sam, Peter'ın sırt üstü yere yapışmasına neden olduktan sonra ekledi. "Demek ki kalkmaması gerekiyormuş."

"Peter, jete. Konuşma- sus- hala bir şeyler diyorsun- bir dinle beni ve jete git, tamam mı? Sam?"

"Bir bebek bakıcılığım eksikti..." diye mırıldandı Sam, oğlanı tutup ayağa kaldırırken. "Yürü velet ve mümkünse az konuş, mümkünse."

O uzaklaşırken Rhodey War Machine zırhıyla sert bir şekilde zemine indi. "Seni öldüreceğim, ya da sen bana kalp krizi geçirteceksin." dedi sert çıkmasını sağlayamadığı ses tonuyla.

Tony ikinci seçeneğin daha olası olduğu bir evrende yaşadıkları gerçeğini nazikçe ona hatırlatırken Rhodey başlığını açarak hala yerde oturan arkadaşına baktı.

"Bir dahaki sefer için kıçına GPS sokacağım ve böylece hepimiz mutlu olacağız. Anladın mı?"

* * *

Tony hala ıslak ama sert olan toprak zeminde oturmaya devam ederken sordu. "Nat?"

"Yelena'daki sinyal bozucu kameraları da etkiliyor, üzgünüm, nerede olduklarına dair en ufak bir fikr-"

Tony onun cümlesini bitirmeden yeniden sordu. "Friday?"

"Evet, Patron?"

"Sinyal bozucu neden hala çalışıyor?"

"Hey," diye araya girdi Natasha. "Ona yüklenme, mükemmel iş çıkardı bugün."

"Tabii ki de mükemmel iş çıkardı, onu ben yaptım. Yetiştirmedim, yaptım. Ne zannediyorsun onu, insan mı? Hata yapma seçeneği yok." Iki kadın da sesini çıkarmazken Tony Vision'ın ona bakmasını görmezden gelerek devam etti. "Friday, beni dinle-"

All We Are (Stony&WinterWidow / After CW)Where stories live. Discover now